YARGITAY 17.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 08.03.2005 Esas: 2005 / 2909 Karar: 2005 / 2085

Trafik Kazasından Doğan Maddi Tazminat Talepli Davada Maddi Tazminat Konusunda Bilirkişi Görüşü Alınmalıdır.

Özet:

Çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde mahkemenin bilirkişinin oy ve görüşünü alması zorunludur. Trafik kazalarında da tarafların kusur oranları ve maddi tazminat miktarının belirlenmesi uzmanlığı gerektiren hususlardandır. Somut olayda davacının ibraz ettiği faturaların olaya ve hasara uygunluğu bilirkişi marifetiyle denetlenmeden hüküm kurulması hatalıdır.

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı M. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı vekili, davalı M. idaresinde bulunan 34 X XXXX plakalı araç ile davacı kuruma ait 64 XX XXX plakalı ambulansına çarpması neticesinde amabulansta meydana gelen 4.429.382.600.-TL hasar bedelinin sarf tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Ş. Sigorta A.Ş vekili, sorumluluklarının poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, poliçe limitini ödemeyi kabul ettiklerini, faiz başlangıç tarihini kabul etmediklerini savunmuştur.

Davalı M. vekili, kusur oranı ve hasar miktarını kabul etmediklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kabulü ile 4.429.382.600.-TL’nin davalı M. yönünden sarf tarihi olan 01.10.2001 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden 23.11.2001 tarihinden itibaren poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı M. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasıdır.

1- Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- HUMK’nun 275. ve takip eden maddelerince çözümü özel ve teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde mahkemece bilirkişinin oy ve görüşüne başvurulması zorunludur. Trafik kazalarında tarafların kusur oranlarının ve maddi tazminat miktarının belirlenmesi uzmanlığı gerektiren hususlardandır. Dava dilekçesi ile talep edilen tazminat miktarına davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir. Mahkemece tazminat miktarının uzman bilirkişiden alınacak raporla belirlenmesi gerekir. Davacının ibraz ettiği faturaların olaya ve hasara uygunluğu uzman bilirkişi aracılığı ile denetlenmeden yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.

3- Kabule göre de; dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru yapıldığı halde ödeme yapılmayarak davanın açılmasına sebebiyet vermiş olması nedeniyle davalı sigorta şirketi aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde tüm yargılama giderlerinin davalı M’ye yükletilmesi doğru değildir.

4- İş Mahkemesi’nin görevli olmadığı davada karar başlığına davaya iş mahkemesi sıfatıyla bakıldığının yazılması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenlerle davacı ve davalı vekillerinin temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine 08.03.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.