YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ
Tarih: 29.02.2016 Esas: 2015 / 17419 Karar: 2016 / 2787
Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması – Nafaka Alacaklısının Evlenmeden Fiilen Evli Gibi Biriyle Birlikte Yaşaması Nafakanın Kaldırılması Nedenidir.
Özet:
Davacı, davalıya yoksulluk nafakası ödediğini, davalının uzun süreden beri bir kişi ile nikahsız birlikte yaşadığını, bu birliktelikten çocuğu olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinde bulunmuştur. Davalının, evlenmeden fiilen evli gibi biriyle birlikte yaşadığı, bu birliktelikten çocukları olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Bu durumda yoksulluk nafakasının kaldırılma koşulları gerçekleştiğinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde, müvekkilinin davalıya aylık 200 TL yoksulluk nafakası ödediğini, davalının 3,5 senedir Birol adlı kişi ile nikahsız birlikte yaşadığını, bu birliktelikten çocuğu olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında; davacı tarafın iddialarının asılsız olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, dinlenen tanık anlatımları ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
TMK 176/3. maddesine göre; “irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır.
Somut olayda; tarafların … Aile Mahkemesinin … tarihinde tarafların boşanmalarına ve davalı lehine 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ve karar 03.02.2011 tarihinde kesinleşmiştir.
Yargılama sırasında kolluk marifetiyle yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırmasında davalının .. adlı şahıs ile yaşadığı ve geçimini …’nın sağladığı, davalının nüfus kayıt örneğinde .. adlı çocuğunun … tarafından tanındığı tespit edilmiştir.
Öyle ise mahkemece; somut olayda, TMK.’nun 176/3. maddesinde ifadesini bulan “evlilik dışı birlikte yaşama” olgusunun gerçekleştiği gözetilip, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.