YARGITAY 14. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 20.12.2018 Esas: 2016/3971 Karar: 2018/9306

Yola El Atmanın Önlenmesi ve Kal

Özet:

Türk Medeni Kanununun 715 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddeleri hükümleri gereğince yollar özel mülke konu teşkil edemeyecek yerlerden olup kamu malı niteliğindedir ve yararlanılması umuma aittir. Uyuşmazlıkta dosyanın tetkikinde, davalı 241 ve 243 parsel sayılı taşınmazlarda davalılar dışında hissedarların da olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda davacı vekiline bu hissedarlara karşı ayrı dava açması için süre verilmeli, verilen süre içerisinde dava açılır ise bu davalar birleştirilmelidir.

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.09.2014 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin yola men-i ve yıkım talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 15.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı … tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, yola elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir.

Davacı, 240 parsel sayılı taşınmaz maliki olup, davalılar 241 ve 243 parsel sayılı taşınmaz malikleridir. Davacı, taşınmazına giden yola davalılar tarafından taşkın inşaat yapılarak tecavüz edildiğini beyan ederek davalıların müdahalelerinin men’i ile taşkın yapının yıkılması suretiyle tecavüzün giderilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece “243 parsel sayılı taşınmaza yönelik açılan davanın kabulü ile yola elatmanın önlenmesine, 12.11.2015 havale tarihli bilirkişi raporunda kırmızı renk ile gösterilen ek evin yıkılmasına, 241 parsel sayılı taşınmaza yönelik açılan davanın ise davacının bu yolu kullanmasının elzem olmadığı” gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.

Hükmü, davacı vekili ve davalı … temyiz etmiştir.

Türk Medeni Kanununun 715 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddeleri hükümleri gereğince yollar özel mülke konu teşkil edemeyecek yerlerden olup kamu malı niteliğindedir ve yararlanılması umuma aittir.

Uyuşmazlıkta dosyanın tetkikinde, davalı 241 ve 243 parsel sayılı taşınmazlarda davalılar dışında hissedarların da olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda davacı vekiline bu hissedarlara karşı ayrı dava açması için süre verilmeli, verilen süre içerisinde dava açılır ise bu davalar birleştirilmelidir.

Öte yandan dosyada bulunan pafta örneğinden tecavüz edildiği iddia olunan yerin niteliği tam olarak tespit edilemediğinden, mahkemece kadastro müdürlüğünden dava konusu taşınmazların bulunduğu yeri gösteren ayrıntılı pafta örneği getirtilerek tecavüz edildiği iddia olunan yerin niteliği tam olarak tespit edilmeli ve yapılacak araştırmalar neticesinde yola tecavüz edildiği saptanırsa men-i müdahale ve kal kararı verilmelidir.

Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı …’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.