YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 01.04.2019 Esas: 2019/2118 Karar: 2019/3732

Ziynet Eşyası – İspat Yükümlülüğü

Özet:

Davacı ziynet eşyasının davalı tarafından zorla alındığını ve iade edilmediğini ileri sürmüş, davalı ise bir kısım ziynetlerin kadın tarafından harcandığını kalanların ise kadın tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Somut olayda davacı kadın, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, bunların zorla elinden alındığını, götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altında olup, toplanan, deliller bu ilkeler ışığında değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, ispat yükü ters çevrilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, boşanma ve ziynet eşyası alacağı davalarının tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Davalı erkek vekili Av. … 04.04.2016 tarihli dilekçesi ile hükmün boşanma bölümüne ilişkin temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden, davalının boşanma hükmüne yönelik temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir.

2- Davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

b-Mahkemece, “Ziynet eşyası alacağı davasında davacı kadının ziynetlerin elinden alındığını iddia ettiği, davalı erkeğin ise kadının ziynetleri yanında götürdüğünü savunduğu, ispat yükünün davalı tarafta olup iddiasını ispat edemediği” gerekçesiyle davacı kadının ziynet eşyası alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6). Ancak iddialar karşılaştığında kimin isbat yükü altında bulunduğunun tesbiti her zaman kolay olmamaktadır. Bunun için gerek ilmi gerekse kazai içtihatlarda bir takım ölçülere yer verilmiştir.

Hemen hemen bütün ilim insanlarının birleştiği ve Yargıtay uygulamasında kararlılık ifade eden ölçüye göre, isbat yükü hayatın olağan akışına aykırı iddia ve savunmada bulunana düşer (Prof.Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 1968 sh.372; Prof. İlhan Postacıoğlu, Medeni Yargılama Usulü, 1970 sh.464; Prof.Necip Bilge, Hukuk Yargılamaları Usulü, 1967 sh.449; Prof.Sabri Şakir Ansay Hukuk Muhakemeleri Usulü, 1957 sh.248-249; Prof.Saim Üstündağ, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 1973 sh.378; H.G.K.nun 19.7.1967 gün ve 239-340 sayılı, 7.6.1974 gün ve 1972/84 sayılı kararlan). İleri sürdürdüğü bir vakıadan lehine haklar çıkaran kimse iddia ettiği olayları ispat etmelidir (Prof.Saim Üstündağ, age. 1973 sh.397).

Davacı ziynet eşyasının davalı tarafından zorla alındığını ve iade edilmediğini ileri sürmüş, davalı ise bir kısım ziynetlerin kadın tarafından harcandığını kalanların ise kadın tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Somut olayda davacı kadın, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, bunların zorla elinden alındığını, götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altında olup, toplanan, deliller bu ilkeler ışığında değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, ispat yükü ters çevrilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple ziynet alacağı davası yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.01.04.2019 (Pzt.)