YARGITAY 18.HUKUK DAİRESİ
Tarih: 21.03.2005 Esas: 2005 / 10661 Karar: 2005 / 2474
Ana Taşınmazın Ortak Yerlerine El Atılması Halinde Kat Maliklerinden Her Biri Tek Başına Doğrudan Dava Açabilir.
Özet:
Dava, ortak yerlere vaki müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme talebine ilişkindir. Kat maliklerinden her biri diğer kat maliklerinin muvafakatini almadan ortak yerlere el atmanın önlenmesi ve aykırılıkların eski hale getirilmesi için doğrudan tek başına dava açma hakkına sahiptir. Yerel mahkemece öncelikle Kat Malikleri Kurulu’na müracaat edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddi isabetsizdir.
Dava dilekçesinde ana taşınmazın ortak yerlerine müdahalenin önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
YARGITAY KARARI
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup, gereği düşünüldü:
Dava, tek parsel üzerinde kurulu dört ayrı bloktan ibaret kat mülkiyetli taşınmazda yer alan 20 bağımsız bölümlü A Blokta 19 bağımsız bölümün maliki olan davalının, A blok altındaki ortak yerlerden garaj, sığınak ve kapıcı dairesine ve yine ortak yer olan bahçeye vaki müdahalesinin önlenmesi ve eski hale getirme istemine ilişkindir.
Kat Mülkiyeti Yasası’nın 19. maddesinde, kat malikleri ana gayrimenkulün bakımına ve mimari durumu ile sağlamlığını titizlikle korumaya mecbur tutulmuş ve bunlardan birinin bütün kat maliklerinin rızası olmadıkça ana gayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat onarım ve tesis yapması yasaklanmıştır.
Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında, kat maliklerinden birinin bütün kat maliklerinin muvafakatini almadan ortak yerlerde herhangi bir şekilde tesis ve değişiklik yapması ve ortak yerlere el atması halinde, diğer kat maliklerinden her birinin –kat malikleri kuruluna başvurmadan– Kat Mülkiyeti Yasası’nın 33. maddesi hükmü uyarınca bu el atmanın önlenmesi ve aykırılıkların eski hale getirilmesi için doğrudan ve tek başına hakimin müdahalesini isteyebileceği kabul edilmektedir.
Hal böyle iken, mahkemece davanın esasına girilip iddialar ve savunma doğrultusunda deliller toplanıp tahkikatın tamamlanmasından sonra hasıl olacak duruma göre işin esası hakkında hüküm kurulması gerekirken öncelikle kat malikleri kuruluna müracaat edilmesi gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.03.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.