YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ
Tarih: 02.04.2019 Esas: 2017/3848 Karar: 2019/2534
Ardiyecinin Sorumluluğu, Kusurlu Olarak Sözleşmeye Aykırılıktır.
Özet:
Dava, davalıya ait soğuk hava deposuna konulan ürünün uygun saklama koşullarında saklanmaması nedeniyle hasara uğradığı iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, ardiyecinin sorumluluğu, kusurlu olarak sözleşmeye aykırılıktır. Ardiyeci, bütün kusurundan mesul olup, depolanan emtiayı tedbirli, basiretli bir ardiyeci gibi muhafaza etmekle sorumludur. Sözleşmeye aykırılık unsurlarından kusur, zarar ve illiyet bağı unsuru, 818 sayılı BK’nın 98/2 maddesinin atfı ile haksız fiil unsurlarının aynı olarak belirlenmiş olup, BK’nın 42/1 maddesi uyarınca ardiyecinin kusurundan dolayı bir zarara uğranıldığı ve bunun miktarının ispatlanması gerekir. BK’nın 43/1 maddesine göre hakim hal ve mevkiin icabına ve kusurun ağırlığına göre tazminatın miktarını tayin eder. Hakim tazminatın tayininde ardiyecilik mesleği çerçevesinde, depolama ve emtia çeşidindeki hal ve şartlara göre ve bilhassa belirtilen depolama ve depo malı için aranan muamele için lazım olan ihtisasa duyulan güvene riayet edilip edilmediğine dikkat eder. BK’nın 96. maddesi uyarınca da ardiyeci sözleşmeye kendi kusuru olmadan aykırı davrandığına dair kurtuluş beyyinesi getirirse sorumluluktan kurtulur.
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 12/07/2017 tarih ve 2016/18-2017/333 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 02.04.2019 günü hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalı şirket yetkilisi… ile vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Çin’den ithal ettiği sarımsağı davalıya ait soğuk hava deposuna koyduğunu, davalının uygun saklama koşullarını sağlamaması nedeniyle ürünlerin bozulduğunu ve müvekkilinin zarara uğradığını, gönderilen ihtara rağmen davalının sebep olduğu zararı ödemediğini ileri sürerek, şimdilik 8.000.- TL’nin ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 10.02.2011 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 122.118,30 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, müvekkiline ait soğuk hava deposuna teslim edilen ürünün uygun koşullarda saklandığını, söz konusu ürünün davacı tarafça soğutma tertibatı bulunmayan araçlarla getirildiğini, ürünlerin bozuldukları tarih itibariyle zaten ekonomik ömürlerini tamamladıklarını, ürünlerin bozulmaya başladıklarının bildirilmesine rağmen davacının ürünleri teslim almadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, sarımsakların saklanmasından kaynaklı davalının kusuru olmadığından davacının talep edebileceği maddi zararının da bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalıya ait soğuk hava deposuna konulan ürünün uygun saklama koşullarında saklanmaması nedeniyle hasara uğradığı iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
Ancak, ardiyecinin sorumluluğu, kusurlu olarak sözleşmeye aykırılıktır. Ardiyeci, bütün kusurundan mesul olup, depolanan emtiayı tedbirli, basiretli bir ardiyeci gibi muhafaza etmekle sorumludur. Sözleşmeye aykırılık unsurlarından kusur, zarar ve illiyet bağı unsuru, 818 sayılı BK’nın 98/2 maddesinin atfı ile haksız fiil unsurlarının aynı olarak belirlenmiş olup, BK’nın 42/1 maddesi uyarınca ardiyecinin kusurundan dolayı bir zarara uğranıldığı ve bunun miktarının ispatlanması gerekir. BK’nın 43/1 maddesine göre hakim hal ve mevkiin icabına ve kusurun ağırlığına göre tazminatın miktarını tayin eder. Hakim tazminatın tayininde ardiyecilik mesleği çerçevesinde, depolama ve emtia çeşidindeki hal ve şartlara göre ve bilhassa belirtilen depolama ve depo malı için aranan muamele için lazım olan ihtisasa duyulan güvene riayet edilip edilmediğine dikkat eder. BK’nın 96. maddesi uyarınca da ardiyeci sözleşmeye kendi kusuru olmadan aykırı davrandığına dair kurtuluş beyyinesi getirirse sorumluluktan kurtulur.
Yukarıda yapılan açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde ise, kural olarak ardiyecinin kontrol, ürünün dayanma süresini gözetim, dayanma süresinden önce inceleme ve ihbar yükümlüğü olup, davalının soğuk hava deposuna konulan ürünün hasara uğramasında kusur sorumluluğu bulunmaktadır. Ancak, Kasım 2007 tarihinde Çin’de üretilen dava konusu sarımsakların davalının soğuk hava deposuna 21.03.2008 tarihinde teslim edildiği, sarımsak ürününün ideal saklama koşullarında dahi dayanma ömrünün 7-8 ay olduğu ve bu itibarla, sarımsaklardaki bozulmaların ideal saklama koşullarında saklanmamaları nedeniyle değil, doğal dayanma ömrünün sonuna ulaşması nedeniyle oluştuğunun bilirkişi raporlarında belirtildiği, davacı tarafından delil tespitinin yaptırıldığı tarih olan 20.06.2008 tarihinde sarımsakların üretim tarihinin üzerinden 7 ay geçmiş olduğu, bu durumda sarımsakların depoya getirilinceye kadar ve depoda en uygun şartlarda saklanmış olması halinde bile ekonomik ömrünü tamamlamış olması nedeniyle hasara uğrayabileceği de nazara alınarak BK’nın 43. maddesi uyarınca tazminatın takdir ve tayini ile tazminatta hakkaniyete uygun bir indirim yapılarak sonucuna göre karar vermek gerekirken davalının kusurlu olmadığından bahisle yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 02/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.