YARGITAY 19.HUKUK DAİRESİ
Tarih: 14.06.2016 Esas: 2016 / 3207 Karar: 2016 / 10639
Avalistin Sorumluluğu İçin Eşinin Rızası Koşul Değildir.
Özet:
Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Keşideci dışında bononun üzerine atılan her imza aval şerhi sayılır. Aval verenin sorumluluğu için eşinin rızasının alınması gerektiğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. İhtiyati haciz isteminin borçlu avalist yönünden de kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
İhtiyati haciz isteyen vekili davalılar tarafından düzenlenen 15/11/2015 tarihli vadeli bononun ödenmediğini, alacağın rehinli teminat altında bulunmadığını ileri sürerek ihtiyati haciz talep etmiştir.
Mahkemece, bono da imzası bulunan B. G.’nin kefil olduğu ve eşinin muvafakatine dair belge ibraz edilmediği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin B. G. yönünden reddine, .. yönünden kabulüne karar verilmiş, karar ihtiyati haciz talep eden vekilince temyiz edilmiştir.
Borçlu …. bononun ön yüzüne keşideci ile birlikte imzalamıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 701. maddesi 3. bendi muhatabın veya düzenleyenin imzaları hariç olmak üzere poliçenin yüzüne atılan her imza aval şerhi sayılır, hükmünü içermektedir. Yine T.T.K’nun avale ilişkin hükümlerini düzenleyen ilgili maddelerinde aval verenin eşinin rızasının bulunması gerektiği yönünde bir düzenleme de bulunmamaktadır.
Bu durumda ihtiyati haciz talep edenin isteminin borçlu avalist … yönünden de kabulü gerekirken hukuki tavsihte hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.