YARGITAY HUKUK GENEL KURULU

Tarih: 23.06.2010 Esas: 2010 / 9-305 Karar: 2010 / 336

Basın Mesleğinde Çalışanlara Ödenmeyen Ücretlerin Günlük % 5 Fazlasıyla Ödenmesine İlişkin Hesaplamada Karşılıklı Kusur Durumuna Göre İndirime Gidilmelidir.

Özet:

5953 Sayılı Kanun, basın mesleğinde çalışanlara hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatillerde yapılan çalışma ücretlerinin gününde ödenmemesi halinde günlük % 5 fazlasıyla ödenmesini hükme bağlamıştır. % 5 fazla ödemeye hak kazanabilmek için işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekmez. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nda, günlük % 5 fazlasıyla ödeme kuralının yüksek bir oran içermesi nedeniyle zamanında ödenmeyen ücretler bakımından karşılıklı kusur durumları gözetilerek Borçlar Kanunu’nun 44. maddesi uyarınca indirime gidilmesi gerektiği kabul edilmiştir. Günlük % 5 fazlasıyla ödemeye ilişkin kuralın Anayasa’ya aykırılığı ileri sürülmüş ise de aykırılık istemi oybirliği ile reddedilmiştir.

Taraflar arasındaki “İşçi Alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 1. İş Mahkemesi’nce davanın “kısmen kabulüne” dair verilen 16.04.2008 gün ve 2007/117-235 sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 11/05/2009 gün ve 33845-13138 sayılı ilamı ile;

(…1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Basın İş Kanunu’nda bazı işçilik alacakları için öngörülen günlük yüzde beş fazla ödeme tutarlarından indirim konusunda taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.

Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasında Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun’un 14. maddesinde ücret ile Ek madde 1. maddesinde sözü edilen hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatillerle yapılan çalışma ücretlerinin gününde ödenmemesi halinde günlük yüzde beş fazlasıyla ödeneceği hükme bağlanmıştır. Anılan düzenlemelerde sözü edilen alacaklar için ödeme tarihi de belirlenmiş olmakla, yüzde beş fazla ödemeye hak kazanmak için işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesi de gerekmez.

5953 Sayılı Yasada bir kısım işçilik alacakları için öngörülen günlük % 5 fazlasıyla ödeme kuralının mahiyeti tartışmalara neden olmuş ve özellikle indirim uygulanıp uygulanamayacağı sorunu ortaya çıkmıştır. Konu, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’na intikal ettirilmiş ve 1973/4-6 sayılı içtihadı birleştirme kararında yüzde beş fazla ödeme parasının önce niteliği üzerinde durulmuş, faiz ya da tazminat olmadığı, uyulması zorunlu bir kamu hükmü olduğu kararda belirtilmiştir. Bahsi geçen Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı’nda, günlük yüzde beş fazlasıyla ödeme kuralının yüksek bir oran içermesi sebebiyle vaktinde ödenmeyen ücretler bakımından karşılıklı kusur durumları gözetilerek Borçlar Kanunu’nun 44. maddesi uyarınca bir indirime gidilmesi gerektiği kabul edilmiştir.

Borçlar Kanunu’nun 44. maddesinde, “Mutazarrır olan taraf zarara razı olduğu yahut kendisinin fiili zararın ihdasına veya zararın tezayüdüne yardım ettiği ve zararı yapan şahsın hal ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakim, zarar ve ziyan miktarını tenkis yahut zarar ve ziyan hükmünden sarfınazar edebilir. Eğer zarar kasden veya ağır bir ihmal veya tedbirsizlikle yapılmamış olduğu ve tazmini de borçluyu müzayakaya maruz bıraktığı takdirde hakim, hakkaniyete tevfikan zarar ve ziyanı tenkis edebilir” düzenlemeye gidilmiş olmakla dairemiz anılan hükme uygun olarak günlük yüzde beş fazla ödemelerden indirime gitmektedir. İndirim oranının tespitinde gazetecinin fazla çalışma saatleriyle ilgili talepleri yönünden gecikilen süre, hesaplamaya konu olan asıl alacak tutarları ve günlük yüzde beş fazlasının belirlenen miktarı da gözetilmektedir.

5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştırılanlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun’da bazı alacakların gününde ödenmemesi halinde günlük yüzde beş fazlasıyla ödenmesi gerektiği yönündeki düzenlemenin amacı, gazetecinin ücret ve diğer bazı işçilik alacaklarını güvence altına almak ve kitleleri doğru bilgilendirme gibi önemli bir görevi de olan gazeteciye belli bir oranda iş güvencesi sağlamaktır. Gerçekten gazetecinin emeğinin karşılığı olan hakları yeterince güvence altına alınmadığı taktirde, göreviyle ilgili konularda bağımsızlığı ve hatta tarafsızlığından söz edilemez. Bu nedenle yasa koyucu gazeteciler yönünden ücret ve bazı diğer hakları koruma çabası içine girmiştir. Düzenleme ile hedeflenen, gazetecinin ücret ve diğer işçilik haklarının gününde ödenmesini sağlamaktır. İşverenin yasa hükmüne uyması durumunda günlük yüzde beş fazla ödeme bakımından bir yaptırım gündeme gelmez. Buna karşın ödemelerin gecikmesi halinde günlük yüzde beş fazla ödeme kuralı yıllık % 1825 oranına karşılık geldiğinden kısa süre içinde önemli miktara ulaşabilmektedir. Söz konusu hüküm gazeteci yönünden de bir zenginleşme aracı olarak kullanılmamalıdır.

5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştırılanlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun’da öngörülen bazı alacakların gününde ödenmemesi halinde günlük yüzde beş fazlasıyla ödeneceğine dair kuralın Anayasa’ya aykırılığı itiraz olarak ileri sürülmüştür. Anayasa Mahkemesi’nin 12.08.2008 gün ve 2005/28 E., 2008/122 K. sayılı kararında, ücret ve fazla çalışma ücretlerin gününde ödenmeme koşuluna bağlı olan söz konusu yaptırımın, kamuoyunu doğru bilgilendirme görevi olan gazetecileri işverene karşı koruma amacının taşıdığı ve gazetecilerin basın özgürlüğünün sağlanması noktasında önemli bir işlev gördüğü açıklanmış ve aykırılık istemi oybirliği ile reddedilmiştir.

Fazla saatlerde çalışma karşılığı olan asıl alacaklardan yapılan indirim oranında günlük yüzde beş fazla ödeme miktarlarının da indirilmesi gerektiği açıktır. Günlük yüzde beş fazla ödeme miktarları, gerçekleşen ve kabulü gereken asıl alacak miktarlarının gününde ödenmemesinden kaynaklanmış olmakla, günlük yüzde beş fazlasının da doğrudan hüküm altına alınan asıl alacak miktarlarına göre tespiti gerekir. Bundan başka yukarıda sözü edilen gerekçelerle günlük yüzde beş fazla ödeme tutarlarından oransal indirime gidilmelidir.

Ayrıca belirtmek gerekir ki, yüzde beş fazla ödeme tutarlarından yapılan indirim sonucu reddine karar verilen miktar bakımından davalının kendisini vekille temsil ettirmesi durumunda davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmemelidir (Yargıtay 18.11. 2008 gün 2007/ 32530 E., 2008/ 31205 K.).

Somut olayda davacı uzun süren çalışmalarına ve genel tatil ücretlerini zamanında talep etmeyip miktarın artmasına neden olduğu gözetildiğinde, yukarıdaki ilkeler ve Hukuk Genel Kurulu Kararları (Örneğin 2007/337 E. – 346 K. ve 2005/203 E. – 252 K. sayılı kararları) doğrultusunda bu isteklerin % 5’leri alacaklarından daha yüksek oranda indirim yapılması gerekirken % 85 oranında indirime hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz Eden: Davacı vekili ve davalı vekili.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

1- Davacı vekilinin temyiz itirazları özel dairece incelenip reddedildiğinden temyizde hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle temyiz isteminin reddi gerekir.

2- Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 13.06.2007 gün ve 2007/9-339 E., 2007/346 K. sayılı ilamında da aynı görüşün kabul edilmiş olmasına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ: 1- Birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyizde hukuki yararı bulunmadığından temyiz isteminin REDDİNE,

2- İkinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının özel dairenin bozma kararında ve yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı HUMK’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 23.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.