YARGITAY 12.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 12.12.2016 Esas: 2016 / 8239 Karar: 2016 / 25201

Bonoda Keşidecinin Tek İmzası Yeterli Olup Borçlu Şirketi Temsilen Kaşe Üzerindeki İmzadan Ayrı Atılan İkinci İmza Aval Hükmündedir.

Özet:

Kambiyo senetlerine mahsus yolla başlatılan icra takibinde borçlu, icra takibinin iptali talebinde bulunmuştur. Dava konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için “senedi düzenleyenin imzasını” içermesi zorunludur. Bonoda keşidecinin tek imzası yeterli olup şirketi temsilen kaşe üzerindeki imzadan ayrı atılan ikinci imza aval hükmündedir. Dava konusu senette çift imza bulunmaktadır. Bu durumda, ikinci imzanın aval olarak atıldığı ve dolayısıyla da muteriz borçlunun borçtan şahsen sorumlu olduğu kabul edilmelidir. Açıklanan nedenlerle, itirazın reddine karar verilmelidir.

Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlulardan … vekilinin, İİK’nun 168/5. maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takip dayanağı bononun borçlu bölümünde şirket ünvanının geçtiği bir kaşenin bulunduğunu, müvekkili …’ın adının geçmediğini, senet üzerinde atılan 2. imzanın kefil hükmünde olup, asıl senet borçlusunun olmadığı bir senette …’ın sorumluluğunun olmayacağını ve aleyhine takip başlatılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, mahkemece davacı yönünden yapılan takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.

TTK.’nun 776/1-g maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için “senedi düzenleyenin imzasını” içermesi zorunludur. Anılan maddede sorumluluk için sadece imzadan söz edilmiş, birden fazla imzanın bulunması koşul olarak öngörülmemiştir. TTK.’nun 778. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun’un 678. maddesi gereğince şirket yetkilisinin, şirket kaşesi dışında senet üzerine atmış olduğu imza bizatihi kendisini sorumlu kılar. Yine TTK.’nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun’un 701 ve 702. maddeleri gereğince, keşideci imzası dışında bononun ön yüzüne konulan her imza aval şerhi sayılır. Aval için sadece imza yeterli olup, ayrıca ad ve soyadın yazılması gerekli değildir.

Senedin keşideci yerini düzenleyen bölümünde, şirket ve şirket temsilcisinin (aynı kişinin) elinden çıkmış iki imzanın bulunması halinde ve imzalayanın şirket temsilcisi olması durumunda, imzalardan şirket kaşesi üzerine atılanın şirket adına, açığa atılan diğer imzanın da, imza sahibinin şahsı adına atılmış olduğunun kabulü zorunludur. Her iki imzanın da kaşe dışında olması halinde de, birisinin şirket adına, diğerinin de aval için olduğunun kabulü gerekir. Zira, senetteki borçtan sorumlu olmak için keşidecinin tek imzası yeterli olup, birden fazla imza atılmasına gerek bulunmamaktadır.

Bu açıklamalar ışığında sorumluluk doğması için keşidecinin atacağı tek imza yeterli olup, bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunluluğu olmadığından, şirket kaşesi dışına atılan imza aval olarak değerlendirilir (HGK.’nun 05/10/2011 tarih ve 2011/12-480 sayılı kararı).

Somut olayda, takibe konu bonoda keşideci olarak … … Ürünleri San.ve Dış. Tic. Ltd. Şti. yazılı olup, senette çift imza bulunmaktadır. Borçlu …, belge altındaki imzaları da inkar etmediğine göre, adı geçenin açıkta bulunan ikinci imzasının aval olarak atıldığının ve dolayısıyla da muteriz borçlunun borçtan şahsen sorumlu olduğunun kabulü gerekir.

O halde, mahkemece, borçlu …’ın itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, adı geçen borçlunun itirazının kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.