YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ
Tarih: 09.10.2017 Esas: 2017/39840 Karar: 2017/21225
Bozulan Hüküm Tamamen Ortadan Kalkmış Olacağından Bozma Kapsamı Dışında Bırakılan Konular (Talepler) Hakkında da Açıkça Hüküm Kurulmalıdır.
Özet :
Davacı, davalı şirkete ait işyerinde çalışırken fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle iş akdini haklı nedenle feshettiğini iddia ederek ödenmeyen işçilik alacaklarının tahsili talebinde bulunmuştur. Bozulan hüküm tamamen ortadan kalkmış olacağından bozma kapsamı dışında bırakılan konular hakkında da açıkça hüküm kurulmalıdır. Somut olayda, uyulan bozma kararı doğrultusunda yapılan inceleme sonunda, bozma kapsamı dışında kalan kıdem tazminatı, ulusal bayram, genel tatil ücreti ve yıllık izin alacağı talepleri hakkında da açıkça hüküm kurulması gerekirken, bu talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirkete ait iş yerinde çalışırken fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle iş akdini haklı nedenle feshettiğini belirterek ödenmeyen işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan ilk yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karraın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine yapılan inceleme sonucunda, Dairemizin 04/05/2015 tarih 2014/21686 esas, 2015/15927 karar sayılı ilamı ile; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının sabah saat 09:00 ve 21:00 saatleri arasında çalıştığı, bir saat ara dinlenmesi düşülmek suretiyle hesap yapıldığı, bu hesaplamaya göre haftanın altı günü, günde onbuçuk saat çalışıldığı kabul edilerek hesaplama yapıldığında, haftalık toplam altmış beş saat çalışmanın çalışma süresi olarak hesaplandığı, normal çalışma süresi olan kırk beş saatin düşülmesi ile haftalık yirmi saat fazla çalışma yapıldığının kabul edildiği, ancak haftanın altı günü, günlük çalışma süresi on buçuk saat olarak hesaplama yapılması durumunda haftalık çalışma süresinin altmış üç saat olması gerektiğinden yazılı şekilde sadece yanlış hesaba dayanan bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, bozma ilamı doğrultusunda yeniden karar verilmiş ise de, bozma kararı kapsamı dışında kalan kıdem tazminatı, ulusal bayram genel tatil ücreti ve yıllık izin alacağı yönünden yeniden hüküm oluşturulmamıştır.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu – 2007/14-778 E, 2007/611 K,).
Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması bu kısımların bağımsız bir şekilde onandığını göstermez, hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır.
Bozma kararı üzerine önceki hüküm tamamen ortadan kalkar. Bu sebeple bozma kararından sonra da Mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddelerinde belirtilen unsurları taşıyacak şekilde yeni bir karar verilmek zorundadır. Hukuk Genel Kurulu’nun 05.10.2011 gün ve 2011/20-607 esas-604 karar ve HGK. 2012/9-851 esas 2012/705 karar 10/10/2012 sayılı kararlarında da bu ilkeler aynen kabul edilmiştir.
Somut olayda mahkeme tarafından hükmüne uyulan bozma kararı doğrultusunda yapılan inceleme sonunda bozma kapsamı dışında kalan kıdem tazminatı, ulusal bayram genel tatil ücreti ve yıllık izin alacağı talepleri hakkında da açıkça hüküm kurulması gerekirken hüküm fıkrasında bu talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi hatalı olup kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.