YARGITAY 7.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 03.05.2016 Esas: 2016 / 15593 Karar: 2016 / 9862

Çalışma Süresi 11 Ayı Geçmeyen Mevsimlik İşlerde Yıllık İzin Hakkı Doğmaz.

Özet:

Uyuşmazlık, yıllık izin ücretine hak kazanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır. Gerek 1475 SK’nun 50. maddesinde gerekse 4857 SK’nun 53. maddesinde mevsimlik işlerde yıllık izin hakkının doğmayacağı belirtilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, bu kurallar, nispi emredici kural olup bireysel iş sözleşmesi ya da toplu iş sözleşmesi ile mevsimlik işçiler için yıllık izin hakkı tanınabilir. Öte yandan yılın tamamına yakın bir bölümünde çalışılma halinde Anayasal temeli olan dinlenme hakkının tanınması gerekeceği açıktır. Yargıtay ilgili hukuk dairelerinin istikrar kazanan kararlarında da çalışmanın 11 ayın üzerine çıktığı hallerde mevsimlik iş ilişkisinin dışına çıkıldığı kabul edilmektedir. Çalışma süresi 11 ayı geçmeyen işlerde yıllık izin hakkı doğmadığı dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. 

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:

1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,

2- Davacı davalıya ait işyerinde 20.04.1992 tarihinde çalışmaya başladığını, işverenin işçilik haklarını ödememesi ve sigorta ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle işten ayrılmak zorunda kaldığını belirterek kıdem tazminatı, fazla mesai alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı ve yıllık izin alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Taraflar arasında davacının yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanamadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Davacı, davalı işyerinde 20.04.1992 ve 30.11.2006 tarihleri arasında çalıştığını ve kendisine yıllık izinleri kullandırılmadığı gibi ücretlerinin de ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise fabrikanın 1 Aralık ile 1 Nisan tarihleri arası çalışmadığını, inşaat sektörünün bu dönemlerde durgun olduğunu, işin mevsimlik iş olduğunu, mevsimlik olması nedeniyle davacının yıllık ücretli İzin hakkının da olmadığını savunmuştur.

Mahkemece davacının hizmet tespit davası ile kesinleşen 20.04.1992 ve 30.11.2006 tarihleri arasındaki kesintili hizmetleri toplanarak davacının davalı işyerinde 10 yıl 4 ay 25 gün çalıştığı kabul edilerek yıllık izin ücreti alacağının kabulüne karar verilmiştir.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 53/3. maddesi uyarınca, mevsimlik işlerde yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümler uygulanmaz. Bir başka anlatımla, mevsimlik işçi, 4857 sayılı İş Kanunu’nun yıllık ücretli izin hükümlerine dayanarak, yıllık ücretli izin kullanma veya buna dayanarak ücret alacağı isteminde bulunamaz. Hemen belirtmek gerekir ki, 53/3. maddede ki kural, nispi emredici kural olup, işçi lehine bireysel iş sözleşmesi ya da Toplu İş Sözleşmesi ile yıllık ücretli izne ilişkin hükümler düzenlenebilir ve mevsimlik işçiler için yıllık izin hakkı tanınabilir.

Yılın çalışılmayan bölümünde işçi bu hakkını kulanmış olup, yasa koyucunun mevsimlik işte yıllık izin öngörmemiş olmasının temel gerekçesi de çalışılan süre itibarıyla dinlenme ihtiyacının ortaya çıkmamış oluşudur.

Gerek 1475 Sayılı Yasanın 50. maddesinde gerekse 4857 sayılı İş Kanununun 53. maddesinde mevsimlik işlerde yıllık izin hakkının doğmayacağı belirtilmiş ise de, yılın ne kadar bölümünde çalışılma halinde mevsimlik iş sayılacağı yönünde bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Öyle ki yılın tamamına yakın bir bölümünde çalışılma halinde Anayasal temeli olan dinlenme hakkının tanınması gerekeceği açıktır. Yargıtay ilgili Hukuk Dairelerinin istikrar kazanan kararlarında da çalışmanın 11 ayın üzerine çıktığı hallerde mevsimlik iş ilişkisinin dışına çıkıldığı kabul edilmiştir.

Yapılan bu açıklamalara göre mevsimlik işlerde çalışmanın 11 ayın üzerine çıktığı yıllar için istekle ilgili bir karar verilmelidir. Davacının davalı şirkete ait sezonluk olarak iş yapan tuğla fabrikasında kül temizleme işinde çalıştığı ve yılın 4. ayında çalışmaya başlayıp yılın 10. veya 11. ayında işten ayrıldığı, yapılan işin niteliği ile birlikte hizmet tespit davasına göre de davacının yaptığı işin sezonluk bir iş olduğu anlaşıldığından ve davacının yıllık 11 ayı geçen çalışması bulunmadığından yıllık izne hak kazanamadığının kabulüyle yıllık izin alacağı talebinin reddi gerekirken mahkemece hatalı değerlendirme ile yıllık izin talebinin kabul edilmesi bozmayı gerektirmiştir.

O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 03.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.