YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 19.02.2019 Esas: 2016/14766 Karar: 2019/4054

Cezai Şart Miktarının Fahişliği Karşısında Mahkemece 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 182/Son Maddesi Gereğince Uygun Oranda Bir Takdiri İndirime Gidilmesi Gerekmektedir.

Özet:

Davacı işçi, iş sözleşmesinin 27.maddesinde düzenlenen cezai şart tazminatının tahsilini talep etmiş; davalı ise iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece sözleşmenin kalan 8 aylık süresi için hesaplanan tazminat yönünden icra takibindeki taleple bağlı kalınarak itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiştir. Davalı işverenin davacı işçinin iş akdini haklı neden olmaksızın feshettiğinin anlaşılması nedeniyle davacı lehine iş sözleşmesinin 27. maddesinde öngörülen cezai şarta hükmedilmesi yerinde ise de, cezai şart miktarının fahişliği karşısında mahkemece 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 182/son maddesi gereğince uygun oranda bir takdiri indirime gidilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 

MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI 

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 14/08/2014 tarihinde belirli 1 yıllık süreli iş sözleşmesi ile sınıf öğretmeni olarak aylık net 3.000.TL ücret ile çalışmaya başladığını, davacının işe başlamasına rağmen işveren tarafından ilkokul ruhsatı alınamaması gerekçesi ile davacıya sınıf açılmadığını, sadece ana sınıfı açıldığını, davacının ana sınıfı öğretmeni olarak görevini yürüttüğünü, çalışmaya devam ettiği sırada işveren tarafından sözleşmesinin davacıya ihtiyaç kalmadığı ileri sürülerek gıyabında bir takım tutanaklar tutularak feshedildiğini, feshin haklı nedene dayanmadığını, sözleşme bitimine kadarki ücretinin ödenmesi için … İcra Müdürlüğünün 2014/26256 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, işveren tarafından bu takibe itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın iptalini, takibin devamını alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davalı kurumun 2014-2015 öğretim yılında faaliyete geçmek üzere ilkokul açmaya karar verdiğini, davacının da aralarında bulunduğu 4 öğretmen ile sözleşme imzaladığını, davacının ilkokul birinci sınıfın öğretmenliğini yapmak üzere istihdam edildiğini, kayıtlar devam ederken T.C. Milli Eğitim Bakanlığı’ndan tadilat nedeniyle ruhsat alınamadığını, anaokulu için ruhsat alındığını, davacının niteliklerine uygun yeni bir görev tanımı ile işine davam etmesinin istendiğini, davacı tarafından kabul edilmediğini, davacının ilkokul ruhsatı olmayan ve sınıf açamayan bir yerde sınıf öğretmenliği yapacağım demek istediğini, kendisini küçük düşürecek veya mesleki gelişimini engelleyecek bir şey teklif edilmediğini, teklifin davacı tarafından reddedilmesi üzerine iş akdinin feshedildiğini, asla mobbing uygulanmadığını, davalı kurumda ücret alacağının da kalmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haklı olmadığı, davacının fesih tarihinden sözleşme bitim tarihine kadar olan ücretini, 16 günlük ücretini ve 14 günlük ücretini almaya hak kazandığı, dava açıldıktan sonra 14 günlük ücretinin ödendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davacı işçi, iş sözleşmesinin 27.maddesinde düzenlenen cezai şart tazminatının tahsilini talep etmiş; davalı ise iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece sözleşmenin kalan 8 aylık süresi için hesaplanan tazminat yönünden icra takibindeki taleple bağlı kalınarak itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiştir.

Davalı işverenin davacı işçinin iş akdini haklı neden olmaksızın feshettiğinin anlaşılması nedeniyle davacı lehine iş sözleşmesinin 27. maddesinde öngörülen cezai şarta hükmedilmesi yerinde ise de, cezai şart miktarının fahişliği karşısında mahkemece 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 182/son maddesi gereğince uygun oranda bir takdiri indirime gidilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

F) Sonuç:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, 19/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.