YARGITAY 6.HUKUK DAİRESİ
Tarih: 19.01.2015 Esas: 2014 / 13983 Karar: 2015 / 410
Farklı Dönem Kiraları İçin Ayrı Ayrı Takipler Yapılabilir ve İtiraz Halinde İtirazın Kaldırılması ve Tahliye İstenebilir.
Özet:
Dava, kira alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan tahliye istekli icra takibine yönelik itirazın kaldırılması ve tahliye talebine ilişkindir. Aynı taşınmaza ilişkin farklı dönem kiraları için ayrı ayrı takipler yapılmasında ve itiraz halinde itirazın kaldırılması ve tahliye istenmesinde bir usulsüzlük yoktur. İtirazın kaldırılması istenen icra dosyaları ve istenilen kira bedelleri farklı dönemlere ait olduğundan derdestlikten söz edilemez. Yerel mahkemece, işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
İcra mahkemesince verilmiş bulunan karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun vaki itirazı üzerine davacı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece tahliye davasının derdestlik nedeniyle usulden reddine, alacağa ilişkin davanın esas dosyadan ayrılarak başka bir esasa kaydedilip yeni esas üzerinden yürütülmesine karar verilmesi üzerine, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 06.06.2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı alacaklı tarafından 09.09.2014 tarihinde başlatılan icra takibi ile ödenmeyen 2014 yılı Eylül ayı kirası ile muacceliyet şartı gereği ödenmesi gereken kira paraları ve 100’er TL eksik ödenen 2014 yılı Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları kira parası toplamı 6.900 TL’nin tahsili istenilmiş olup, itiraz üzerine İcra Mahkemesine başvurularak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunulmuştur.
Mahkemece her ne kadar aynı mahkemenin 2014/220 esas sayılı dava dosyasında davalı kiracının temerrüt nedeniyle tahliyesine karar verildiği, kararın halen kesinleşmediği belirtilerek eldeki dava dosyasına konu taşınmazın ve taraflarının aynı olduğundan bahisle derdestlik nedeniyle tahliye davasının usulden reddine karar verilmiş ise de, mahkemece derdestliğe esas alınan dosyada 2013 yılı Kasım ayı ile 2014 yılı Nisan ayı kira paralarının tahsilinin talep edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Aynı taşınmaza ilişkin farklı dönem kiraları için ayrı ayrı takip yapılmasında ve itiraz halinde mahkemelerden itirazın kaldırılması ve tahliye istenilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. İtirazın kaldırılması istenilen icra dosyalarının ve istenilen kira parasının farklı dönemlere ait olması nedeniyle derdestlikten söz edilemeyeceğinden işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tahliye davasının usulden reddine karar verilmesi doğru değildir.
Öte yandan davalı takibe itiraz etmiş olup itiraz kaldırılmadan tahliye istenilemeyeceğinden alacağa ilişkin davanın da esas dosyadan ayrılıp ayrı bir esasa kaydedilmesi doğru değildir. Her iki davanın birleştirilip görülmesi gerektiğinden hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.’ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.’nın 428 ve İİK.’nın 366. maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 19.01.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.