YARGITAY 23.HUKUK DAİRESİ
Tarih: 17.01.2019 Esas: 2016/4038 Karar: 2019/139
Fatura – Menfi Tespit – Faturanın defterde kayıtlı olması hizmetin verildiğine karine teşkil eder.
Özet:
Dava, menfi tespit davasıdır. Faturanın defterde kayıtlı olması hizmetin verildiğine karine teşkil eder. Davalı taraf, dava konusu hizmete ilişkin faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğunu iddia etmiş ve kendi defterleri incelendiğinde bu faturaların davalı defterlerinde usulüne uygun kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece davacıya ticari kayıtlarını ibraz etmesi için kesin süre verildiği halde davacı ticari defterlerini ibrazdan kaçınmıştır. Bu durumda HMK 222/5 maddesi gereğince defter ibrazından kaçınıldığında ibrazı talep eden tarafın iddiasını ispat etmiş sayılacağı hususu, usulüne uygun olarak tutulmuş delil olma özelliği olan davalı defterleri ve yapılan kısmi ödeme de göz önünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan hizmet sunum sözleşmesinin 2. maddesinde belirlenen hizmetlerin hiçbirini davalının yerine getirmediği halde fatura düzenleyerek müvekkilinden muhtelif ödemeler aldığını, davalının yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmemesinden ötürü yapılmayan ödemeler için davalı şirketin 72.190,00 TL tutarında alacak tahsili için … takibinde bulunduğunu, ödeme emrinin müvekkilinin eline geçmemesinden ötürü itiraz edilemeyen takibin kesinleştiğini, verilmeyen hizmetten ötürü müvekkilinin borçlu olmadığını ileri sürerek takip konusu bedel ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının faturalara itirazda bulunmadığını ve defterlerine kayıt ettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının sözleşmeye konu edimleri almadığı beyanı karşısında ispat yükünün davalıda olduğu, davalının da sözleşmeye konu edimini yerine getirdiğine dair hiç bir delil sunamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, menfi tespit davasıdır. Faturanın defterde kayıtlı olması hizmetin verildiğine karine teşkil eder. Davalı taraf, dava konusu hizmete ilişkin faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğunu iddia etmiş ve kendi defterleri incelendiğinde bu faturaların davalı defterlerinde usulüne uygun kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece davacıya ticari kayıtlarını ibraz etmesi için kesin süre verildiği halde davacı ticari defterlerini ibrazdan kaçınmıştır. Bu durumda HMK 222/5 maddesi gereğince defter ibrazından kaçınıldığında ibrazı talep eden tarafın iddiasını ispat etmiş sayılacağı hususu, usulüne uygun olarak tutulmuş delil olma özelliği olan davalı defterleri ve yapılan kısmi ödeme de göz önünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 17.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.