YARGITAY 11.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 19.12.2018 Esas: 2017/2642 Karar: 2018/8096

Fatura – Tebliğ – 8 Günlük İtiraz Süresi – Faturanın Ticari Defterlerde İşlenmiş Olması – Fatura İçeriğinin Aksini İspat

Özet:

Faturaya sekiz günlük süre içinde itiraz edilmemişse, Türk Ticaret Kanunu m 21/2’ye göre, itiraz etmeyen kimse, fatura içeriğini kabul etmiş sayılır. Ancak sekiz gün içinde itiraza uğramayan fatura, taraflar arasında, aksi iddia ve ispat edilemeyen bir delil, geçici bir zaman için de olsa borçluyu sorumlu kılan bir ödeme emri de sayılmaz. İtiraza uğramayan fatura, içeriğinin aksi ispat edilebilir ticari bir belgedir. Ayrıca adına fatura düzenlenen, bu faturayı ticari defterlerine itirazsız olarak kaydetmişse, bu kayıt, fatura konusu sözleşmenin ve bu sözleşmedeki işin yapıldığı anlamına gelir. Davalı borçlunun uzun süre sonra iade faturası düzenlemesi özellikle bu faturanın karşı tarafın defterlerine kaydedilmemiş olması karşısında bu olguyu değiştiremez. Bu durumda borçlu taraf, faturaları ticari defterine işlemişse, borcun doğmadığını veya borcu ödediğini ispatlamak zorundadır.

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada …1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/02/2016 tarih ve 2015/54-2016/58 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı … Genel Temizlik Tur. Nak. Pey. Tic. San. Ltd. Şti. vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, davalının, …İcra Müdürlüğünün 2014/2842 sayılı dosyası ile aleyhine yürüttükleri işletme çöplerinin toplanması ve nakliye bedeli için asıl alacağı 2.993,00 TL olan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine itiraz ettiğini, davalının uzun süredir müvekkiline olan borcunu ödemediğini, bu nedenle yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %40’ından az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, müvekkili aleyhine ikame edilen haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacının haksız icra takibi nedeniyle %20’den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının 2,5 ay süreyle davalıya ait işletmeye çöp toplama ve nakli hizmeti verdiğinden bahisle davalı hakkında faturaya dayalı takip başlattığı, takibe dayanak faturalarda davalının hizmeti aldığına dair imzasının bulunmadığı gibi davacı şirkete iade faturası düzenlediği, davacı tarafça davalıya çöp toplama ve nakil hizmeti vermesine ilişkin herhangi bir sözleşme ibraz edilmediği ve faturaya konu aylarda davalıya hizmet verdiğini ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın ve koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.

Davacının vermiş olduğu hizmet karşılığı 2013 yılı Ağustos – Eylül ve Ekim aylarına ait üç adet fatura düzenlediği, davalının ise 30.06.2014 tarihli iade faturası düzenlediği, dosya kapsamı ile anlaşılmıştır.

Faturaya sekiz günlük süre içinde itiraz edilmemişse, …. m 21/2’ye göre, itiraz etmeyen kimse, fatura içeriğini kabul etmiş sayılır. Ancak sekiz gün içinde itiraza uğramayan fatura, taraflar arasında, aksi iddia ve ispat edilemeyen bir delil, geçici bir zaman için de olsa borçluyu sorumlu kılan bir ödeme emri de sayılmaz. İtiraza uğramayan fatura, içeriğinin aksi ispat edilebilir ticari bir belgedir. Ayrıca adına fatura düzenlenen, bu faturayı ticari defterlerine itirazsız olarak kaydetmişse, bu kayıt, fatura konusu sözleşmenin ve bu sözleşmedeki işin yapıldığı anlamına gelir. Davalı borçlunun uzun süre sonra iade faturası düzenlemesi özellikle bu faturanın karşı tarafın defterlerine kaydedilmemiş olması karşısında bu olguyu değiştiremez. Bu durumda borçlu taraf, faturaları ticari defterine işlemişse, borcun doğmadığını veya borcu ödediğini ispatlamak zorundadır. Bu anlatılanlardan sonra somut olaya gelindiğinde, Yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda davacı tarafından düzenlenen ve davalı defterlerine kaydedildiği anlaşılan faturalara davalının süresinde bir itirazda bulunup bulunmadığı, düzenlenen iade faturasının davacıya tebliği ve davacı defterlerine kaydı araştırılarak, ortaya çıkacak sonuca göre değerlendirme yapılması gerekirken, miktarı itibariyle tanık dinlenme olanağı olmadığı göz önüne alınmadan, tanık beyanlarına da değer verilerek, yazılı şekilde eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, Yerel Mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 19/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.