YARGITAY 7.HUKUK DAİRESİ
Tarih: 01.06.2016 Esas: 2015 / 2624 Karar: 2016 / 12051
Fazla Çalışma Ücretinin Belirlenmesinde Ara Dinlenme Süreleri de Dikkate Alınmalıdır.
Özet:
Uyuşmazlık, fazla çalışma ücretinin hesaplanması noktasında toplanmaktadır. Fazla çalışma ücretinin belirlenmesinde ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerekir. Ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Davacının günde 10,5 saat çalıştığı dosya kapsamı ile sabittir. 10,5 saat çalışmalarda 1 saat ara dinlenmesi düşülerek davacının haftalık çalışma süresi ve buna bağlı olarak da fazla çalışma süresi ve ücretinin hesaplanması gerekir. Ara dinlenme süresi düşülmeden hesaplama yapan bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması hatalıdır.
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi taraflarca istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2.Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 18.08.2006-18.12.2012 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacının fazla çalışma ücretinin hesaplanması konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde, 4857 Sayılı Yasanın 68’inci maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerekir.
Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanunu’nun 68’inci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır.
İş Kanununun 63’ncü maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68’inci maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (onbir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.
Somut olayda, davacı 07:00-18:00 saatleri arasında çalıştığını iddia ederek fazla çalışma ücret alacağı talebinde bulunmuştur. Davacı tanık beyanlarından, davacının davalı iş yerinde haftanın 6 günü 07:00-17:30 saatleri arasında günde 10,5 saat çalıştığı anlaşılmaktadır. 10,5 saat çalışmalarda 1 saat ara dinlenmesi düşülerek davacının haftalık çalışma süresi ve buna bağlı olarak da fazla çalışma süresi ve ücretinin hesaplanması gerekirken ara dinlenme süresi düşülmeden hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulmuş olması doğru olmamıştır.
3.Davacı işçinin ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı konusunda da taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davacı dava dilekçesinde ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını beyan ederek genel tatil ücreti talebinde bulunmuştur. Mahkemece, davacının dini bayramlar dışındaki ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığı kabulüyle hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulmuştur. Dinlenilen davacı tanıklarından … dini bayram ve genel tatillerde çalışmadıklarını beyan ederken, … dini bayramlarda çalışmadıklarını, dini bayramlar dışındaki bayram ve resmi tatil günlerinde ise çalıştıklarını bildirmiştir. Birbiri ile çelişkili tanık beyanlarına itibar edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını ispat edemediğinden talebinin reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine, 01.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.