YARGITAY 9.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 13.02.2017 Esas: 2015 / 7834 Karar: 2017 / 1694

Feshin Geçersizliği ve İşe İade Davasında Mahkemenin Feshe İlişkin “Haklı Neden” veya “Geçerli Neden” Belirlemesi Daha Sonra Açılacak Kıdem ve İhbar Tazminatı Davası İçin Kuvvetli Delildir.

Özet:

Davacı işçi, kıdem tazminatı ile sair işçilik alacaklarının tahsili talebinde bulunmuştur. Feshin geçersizliği ve işe iade talebi ile dava açıldığında, mahkemece feshin haklı veya geçerli nedene dayandığının belirlenmesi halinde, bu tespit açılacak kıdem ve ihbar tazminatı davasında kuvvetli delildir. İş akdinin “haklı nedenle” feshedildiğinin tespiti halinde kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi, “geçerli nedenle” feshedildiğinin tespiti halinde ise, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü gerekir. Davacı tarafından açılan feshin geçersizliği ve işe iade davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen kabul kararı, temyiz incelemesi sonucu bozulmuştur. Davacının iş sözleşmesinin “geçerli nedenle” feshedildiği dikkate alındığında kıdem tazminatı talebinin kabulü gerekir. 

Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y   K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 19/01/2002 tarihinde çalışmaya başladığını, işten ayrıldığı süreye kadar gerek şube içinde, gerekse de şube dışında çeşitli görevler yaptığını, 2010 yılı Haziran ayında iş akdinin feshedildiğini, … İş Mahkemesi’nin 2010/105 Esas sayılı dosyasında işe iade kararı verildiğini ancak bu kararın Yargıtay tarafından reddedildiğini, müvekkilinin fazla mesai çalışmasının ve hafta ile genel tatil çalışmasının bulunduğunu ve bu alacaklarını da alamadığını iddia ederek fazla mesai, genel tatil ve hafta tatili ücretlerinin davalıdan tahsilini istemiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacının iş sözleşmesin İş Kanunu’nun 25. maddesinin II. fıkrası uyarınca feshedildiğini, bu sebeple kıdem tazminatı alacağının bulunmadığını, ücretinin içinde fazla mesai ücretlerinin de yer aldığını, bankada yoğun mesai uygulamasının olmadığını, fazla mesai olsa bile bir kişinin uzun süre boyunca günde iki saat fazla mesai yapmasının hayatın olağan akışına uymadığından bu taleplerinin haksız olduğunu, yine hafta sonu çalışma alacağı ile genel tatil çalışma alacaklarının da bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, davacı tarafından daha önce açılan feshin geçersizliği ve işe iade davasında Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 14/02/2013 tarihli kararında, “somut olayda, gişe yetkili yardımcısı olarak çalışan davacının iş sözleşmesi işverence, bankanın intranette 15.02.2010 tarihinde BMY-DY-19440 numarasıyla yayınlanan “Western Union İşlemlerinde Yasaklı Ülkeler” konulu duyuruda çok yüksek riskli ülke bağlantılı Western Union işlemlerinin gerçekleştirilmesinin yasaklandığı, aksine davranışın banka disiplin hükümlerinin uygulanmasını gerektireceğinin çalışanlara bildirildiği, davacının bu duyuru ve aynı konudaki diğer tüm duyurulara rağmen Suriye’den gelen 100 $ tutarındaki WU havalesini bilgisayar ekranında Suriye (yasaklı olduğu için çıkmadığından) görünmediği halde gelen ülkeyi (gerçeğe aykırı şekilde) Suudi Arabistan olarak işaretlemek suretiyle işlemi gerçekleştirdiği gerekçesiyle ve 4857 Sayılı Kanun’un 25/II. maddesi gereğince ahlak ve iyi niyete uymayan haller kapsamında feshedilmiştir.

Dosya içeriğine göre, söz konusu işlemi davacının gerçekleştirdiği sabittir. İşveren belirtilen işlemlerin yapılış şeklini intranet sisteminde tüm çalışanlarına, bu arada davacıya da duyurmuştur. Davacı, işverenin iç duyurularına aykırı olarak, bilgisayar ekranında paranın geldiği ülke çıkmadığı için gerçeğe aykırı şekilde başka ülkeyi işaretleyerek işlemi yapmıştır.

İşçinin hizmet süresine, yaptığı işin ve çalıştığı sektörün güven ilkesi üzerine kurulu bulunmasına göre bu eylemi gerçekleştirmesi işyerindeki iş akışını bozucu niteliktedir. Artık işverenden iş ilişkisini devam ettirmesi normal ölçülerde beklenemez. Fesih geçerli nedene dayanmaktadır ve davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” yönündeki gerekçeye dayanılarak feshin haklı sebeple olduğu kabul edilerek kıdem tazminatı talebinin reddine diğer talepler yönünden ise bilirkişi raporuna dayanılarak, hafta tatili ücreti yönünden kabul, fazla mesai ve genel tatil çalışması ücreti yönünden ise kısmen kabul kararı verilmiştir.

D) Temyiz:

Karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

E) Gerekçe:

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Feshin geçersizliği ve işe iade talebi ile dava açıldığında, mahkemece feshin haklı veya geçerli nedene dayandığının belirlenmesi halinde, bu tespit açılacak kıdem ve ihbar tazminatı davasında kuvvetli delil (unsur etkisi) niteliğinde olduğundan, iş akdinin “haklı nedenle” feshedildiğinin tespiti halinde kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi, “geçerli nedenle” feshedildiğinin tespiti halinde ise, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü gerekir.

Dosya içeriğine göre, davacı tarafından açılan feshin geçersizliği ve işe iade davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen kabul kararının, temyiz edilmesi üzerine, temyiz incelemesini yapan Yargıtay 22. Hukuk Dairesince verilen 14/02/2013 gün ve 2013/1789 E, 2013/2895 K, sayılı kesinleşmiş ilam ile davacının iş sözleşmesinin “geçerli nedenle” feshedildiğine, bu nedenle feshin geçersizliği ve işe iade davasının reddine karar verilmiştir. Bu tespit karşında davacının kıdem tazminatı talebinin kabulü gerekirken, bu karara rağmen “haklı neden” nitelendirmesi ile talebin reddine karar verilmesi hatalıdır.

F) Sonuç:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.