YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ
Tarih: 15.01.2019 Esas: 2018/4915 Karar: 2019/170
Gayrimenkul İle İlgili Ayni Haklara İlişkin Kararlar Kesinleşmedikçe İcra Edilemez.
Özet:
HUMK’nun 443/4. (HMK’nun 367/2) maddesi gereğince; gayrimenkul ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe icra edilemez. Bu nedenle, aynı ilamda yazılı eklentilerin de infazının istenebilmesi için ilamın kesinleşmesi zorunludur. Buna karşılık, gayrimenkulün aynına ilişkin olmayan (gayrimenkul üzerindeki kişisel “şahsi” haklara ilişkin olan) ilamların icraya konulabilmesi için bunların kesinleşmesine gerek yoktur.
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı takipte, borçlunun, takibe dayanak ilamın gayrimenkulün aynına ilişkin olup kesinleşmeden icraya konulamayacağını ileri sürerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, uyuşmazlık konusunun taşınmazın aynı ile doğrudan ilgili olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.
HUMK’nun 443/4. (HMK’nun 367/2) maddesi gereğince; gayrimenkul ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe icra edilemez. Bu nedenle, aynı ilamda yazılı eklentilerin de infazının istenebilmesi için ilamın kesinleşmesi zorunludur.
Buna karşılık, gayrimenkulün aynına ilişkin olmayan (gayrimenkul üzerindeki kişisel “şahsi” haklara ilişkin olan) ilamların icraya konulabilmesi için bunların kesinleşmesine gerek yoktur …….
Takibe dayanak olan……….ayılı ilamı ile, “taşınmazın davacı adına olan tapu kaydının iptali ile davalı adına tesciline, 135.000 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline” karar verildiği görülmüştür.
Bu haliyle ilam, tapu sicilinde değişiklik yaratacak mahiyette ve taşınmazın aynına ilişkin olup, kesinleşmeden takibe konu edilemez. Alacaklı vekili, ilamın takip tarihinde kesinleşmiş olduğunu iddia etmediği gibi, esasen ilamın kesinleşmeden takibe konulabileceği yönünde beyanda bulunmuştur.
O halde, kesinleşmemiş ilama dayalı olarak başlatılan takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.