YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 12.05.2016 Esas: 2016 / 3362 Karar: 2016 / 6615

Haksız Eylem (Tedavi Hatası) Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat – Malpraktis – Geçici İşgöremezlik Süresi Kazancının En Az Asgari Ücret Kadar Olduğu Kabul Edilmektedir.

Özet:

Davacı, hatalı tedavi nedenine dayalı olarak maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davacının hamal olarak çalıştığı dosya kapsamı ile sabittir. Somut olayda, hamallık yapan bir kişinin aylık kazancının ne olacağı yönünde ise bir araştırma yapılmamış; takdiren bir miktar belirlenmiştir. Ancak belirlenen miktar olay tarihinde geçerli olan asgari ücretin altında kalmaktadır. Yerleşik uygulamalarda, bir kişinin çalışamadığı süredeki kazancının en az asgari ücret düzeyinde olduğu kabul edilmektedir. Bu durumda, davacının bir aylık geçici iş göremezlik zararının asgari ücret olarak kabulü gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 15/04/2011 gününde adli yardım talepli olarak verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; adli yardım isteminin kabulü ile davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazı dışında kalan tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2- Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;

a) Dava, haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.

Davacı, olay tarihinde serbest diş hekimi olarak çalışan davalının muayenehanesine diş ağrısı şikayeti ile gittiğini, üst çenede yer alan soldan bir dişinin çekilmesine karar verildiğini, davalı tarafından bu diş çekilirken söz konusu bölgede bulunan üç adet diş, dişleri çevreleyen alveol kemiği ve tüber maksillanın tek parça halinde kırılarak çıkmasına sebebiyet verildiğini belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.

Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, davacı tarafın maddi tazminata ilişkin olarak bir belge sunamadığı, belgelenemeyen tedavi gideri olarak .. TL ve maruz kaldığı cerrahi olay nedeniyle bir ay çalışamayacağı göz önüne alınarak yaptığı hamallık işine göre .. TL aylık kazanç kaybı takdir edildiği belirtilerek; … TL maddi, .. TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Dosya kapsamından davacının hamal olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Adli Tıp raporunda; meydana gelen olay nedeniyle davacının geçici iş göremezlik süresinin ne kadar olacağı yönünde bir mütalaada bulunulmamış olmakla birlikte, mahkemece bir aylık bir süre takdir edilmiştir. Olay tarihi itibari ile hamallık yapan bir kişinin aylık kazancının ne olacağı yönünde ise bir araştırma yapılmamış yine takdiren bir miktar belirlenmiştir. Ancak belirlenen .. TL olay tarihinde geçerli olan asgari ücretin altında kalmaktadır. Yerleşik Yargıtay uygulamaları ile de benimsendiği üzere; bir kişinin çalışamadığı süredeki kazancının en az asgari ücret düzeyinde olduğu kabul edilmektedir. 2011 yılı asgari ücret miktarı davacının yaptığı iş ile de uyumludur. Davacının bir aylık geçici iş göremezlik zararının asgari ücret olarak kabulü gerekirken, .. TL’ye karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

b) Davacının meydana gelen olay nedeniyle üç dişini ve bu dişleri çevreleyen kemik dokusunu kaybettiği ve üst çenesinde bu nedenle boşluk oluştuğu anlaşılmaktadır. Davalı hekimin diş çekimi sırasında üst çene tespitini yeterince sağlamadığı, kopan çene kemiğinin yeniden oluşmasının mümkün olmadığı, müdahale sonrası bölgenin sütüre edilerek ileri bir merkeze yönlendirme yapılması gerekirken bunun yerine getirilmediği ve hekimin kusurlu eylemi sonucu davacının zarara uğradığı sabittir.

Davacı, protez, implant vb. tedaviler ile çenesinde meydana gelen boşluğun giderilmesinin mümkün olup olmadığının, bunun maliyetinin ne kadar olacağının, ayrıca bu protezin ne kadar sürede bir yenilenmesi gerektiğinin ve yenileme giderlerinin ne kadar olacağının tespitini ve bu bedele hükmedilmesini talep etmiştir. Ancak mahkemece bu yönde bir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. Kişinin bu tedaviyi kendisi yaptırarak, faturalandırması ve belgelendirmesi, daha sonra haksız fiil failinden bu miktarın tazminini talep etmesi beklenemez.

Mahkemece yapılacak iş; davacıyı üniversite diş hekimliği fakültesinde görevli bilirkişi heyetine mevcutlu olarak gönderip muayenesini yaptırmak, davaya konu diş çekimi nedeniyle meydana gelen olumsuzluğun giderilmesi için yapılabilecek tedavileri sorup giderini hesaplattırmak, ayrıca yapılacak işlemin yenilenmesi gerekip gerekmediğini ve gerekmesi halinde yenileme giderlerinin ne kadar olacağını tespit ettirmek, davacının talebini de gözeterek bu miktara karar vermektir. Zararın belgelendirilmesinin istenmesi doğru değildir. Yanılgılı gerekçe ve eksik araştırma ile hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

c) Davaya konu diş çekimi 25/02/2011 tarihinde meydana gelmiştir. Davacı da olay tarihinden faiz isteminde bulunmuştur. Mahkemece hüküm fıkrasında; tazminatın 25/02/2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiştir. Faiz başlangıç yılının 2011 olması gerekirken sehven 2001 yazıldığı anlaşılmaktadır. Bu husus davacı tarafından temyiz dilekçesinde dile getirilmiş ve giderilmesi talep edilmiştir. Hüküm kurulurken bu hususun gözetilmesi amacıyla da kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2/a-b-c) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davalının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazı dışında tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine, bozma nedenine göre davalının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 12.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.