YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 16.05.2019 Esas: 2018/5405 Karar: 2019/2882

Haksız Fiil Nedeniyle Maddi Tazminat – Gerçek Zarar İlkesi

Özet:

Dava, tacirler arası haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerli olup belirtilen malzemelerin ticari defterlerde bulunmaması buna yönelik istemin reddini gerektirmez. Bu malzemelere ilişkin zararının tazmini gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Davacı … İnş. San. Tic. Ltd. Şti. vekili Avukat … tarafından, davalı … Ticaret Nakliyat İnşaat Taah. San. Paz. Ltd. Şti. aleyhine 29/08/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06/09/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

Dava tarihi 29/08/2013 olmasına rağmen karar başlığında 06/02/2017 olarak yazılması, mahallînde düzeltilebilir bir maddi hata olarak değerlendirilmiş ve bozma sebebi yapılmamıştır.

1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz nedenleri reddedilmelidir.

2- Davacının diğer temyiz itirazına gelince;

Dava, tacirler arası haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın ksımen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.

Davacı vekili; davalı şirketin iş yerinde depo yapımı için demir profillerin kaynaklanması işlemi yapılırken, davalının kusuru ile çıkan yangının müvekkilinin iş yerine sıçraması sonucunda müvekkiline ait malzemelerin yandığını belirterek maddi tazminat isteminde bulunmuştur.

Davalı vekili; davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, bozma ilamı öncesinde yapılan yargılama sırasında toplanan deliller kapsamında, davalı şirket ile ilgili sorumluluk halinin bilirkişi raporuyla belirlendiği, olayın oluş şeklinin ceza dosyası ile çelişki yaratmayan tanık anlatımları ile sabit olduğu, bozma öncesi hükmün kusur durumları yanında tazminat hesabına ilişkin hususları da içerdiği gerekçesiyle önceki hükümde olduğu gibi davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkemece hükme esas alınan 13/04/2015 tarihli ek raporda; 20 m³ ahşap kereste ile 60 adet … isimli malzemenin davacı şirketin ticari defter kayıtlarında yer almaması nedeniyle zarar kapsamından çıkarıldığı belirtilmiştir. Gerek olay sonrası tutulan yangın raporunda, gerekse olay yeri tutanağında yangın mahallinde bulunan keresteler ile plywood denilen ahşap malzemenin tamamen yandığı yönünde tespitte bulunulmuştur. Belirtilen bu malzemelerin yangın sırasında davacı şirketin deposunda olduğu ve yangın nedeniyle zarar gördüğü dosya kapsamı ile sabittir. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerli olup belirtilen malzemelerin ticari defterlerde bulunmaması buna yönelik istemin reddini gerektirmez. Bu malzemelere ilişkin zararının tazmini gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.