YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 10.04.2019 Esas: 2018/1393 Karar: 2019/2838

Hizmet Aktinde Yer Alan Rekabet Yasağına İlişkin Hükümlerin İhlali Nedeniyle Cezai Şart İstemi

Özet:

Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet aktinde yer alan rekabet yasağına ilişkin hükümlerin ihlali nedeniyle cezai şart istemine ilişkindir. TBK 444/2 hükmü uyarınca öncelikle, davacı tarafça dosya kapsamına ibraz edilen deliller değerlendirilerek rekabet yasağı düzenlemesinin geçerli olup olmadığı değerlendirilmeli ve şayet geçerli olduğuna kanaat getirildiği takdirde, aynı Yasa’nın 444/2. hükmü uyarınca rekabet yasağının aşırı nitelikte olması durumunda gerekli sınırlandırılmalar yapılarak bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ve eksik incelemeye dayalı bir karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasına karara vermek gerekmiştir. 

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 18/03/2016 tarih ve 2014/932-2016/210 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkili şirketin “www.hepsiburda.com” adlı internet sitesinin sahibi olduğunu, online olarak tüketicilere mal satışı yapıldığını, davalı …’nın müvekkili işletmesinde 21/06/2010 tarihinden 04/07/2014 tarihine kadar kategori yönetici yardımcısı olarak çalıştığını, kategori yardımcılarının ilgili alanda mal tedariki sağladığını, davalı … ile yapılan iş akdinin 9. maddesi uyarınca iş akdinin sona ermesinden itibaren 1 yıl süre içerisinde müvekkili ile rekabet eden başka bir işletmede çalışamayacağını, aksi durumda son ücretinin 10 katı tutarında cezai şart ödeyeceğinin belirlendiğini, davalı …’nın müvekkili şirketten ayrıldıktan sonra aynı alanda iştigal eden davalı şirkette aynı pozisyonda işe başladığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL’nın tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalılar vekili, rekabet yasağı düzenlemesinin geçersiz olduğunu, zira Kanuni sınırlamalara haiz olmadığını, müvekkili şirketin bir haksız rekabetinin olmadığını, işçinin rekabet yasağı nedeniyle de müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında düzenlenen rekabet yasağı hükmünün çalışanın işten ayrılmasından itibaren 1 yıl süre ile geçerli olmak üzere düzenlendiği, “faaliyet konusu işverenle tamamen veya kısmen aynı olan şirketler” ifadesi kullanılarak faaliyet alanı kapsamı bakımından sınırlamanın çok geniş tutulduğu, kaldı ki davacı yan çeşitli alanlarda faaliyet göstermekte olan bir firma olduğu, yine coğrafi olarak merkezi Marmara, Ege ve İç Anadolu Bölgelerinde kurulan şirketler şeklinde bir sınırlama getirildiği, somut olayda, davacı şirket tüketicilerin satın aldığı mal ve hizmetlere online bir ortam sağlayan ve tüketicilerin alışverişlerini bu ortam üzerinden gerçekleştirdikleri bir firma olduğu, bu tür faaliyetleri gerçekleştiren ticari şirketlerin merkezleri, ticaret hacminin ve nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu illerde yer aldığı, bu durumda söz konusu rekabet yasağının hakkaniyete aykırı olduğu, davalı şirkete atfedilecek bir kusurun da tespit edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin davalı Kliksa A.Ş.’ye yönelik tüm, diğer davalıya yönelik aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet aktinde yer alan rekabet yasağına ilişkin hükümlerin ihlali nedeniyle cezai şart istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasındaki rekabet yasağı düzenlemesinin faaliyet alanı ve coğrafi sınırlama bakımından hakkaniyete aykırı olduğu, bu nedenle rekabet yasağı düzenlemesinin geçersiz olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, rekabet yasağı iş akdinin sona ermesinden sonraki döneme ilişkin olarak yapmama (ileriye yönelik) edimini içeren akit niteliğindedir. Bu nedenle, uyuşmazlığa yasaya aykırı davranıldığı iddia olunan tarihteki, bir başka deyişle davalı işçinin düzenlemenin ihlalini oluşturacak şekilde yeni bir işe girdiği tarihte yürürlükte bulunan Kanun hükümleri uygulanmalıdır. Somut uyuşmazlıkta da davalı işçi 26/06/2014 tarihinde davacı işletmesinden istifa ederek davalı Kliksa AŞ. işletmesinde işe başladığına göre dava konusu uyuşmazlığa bu tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK 444 vd. hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. 6098 sayılı TBK’nın 445/2. maddesi “Hâkim, aşırı nitelikteki rekabet yasağını, bütün durum ve koşulları serbestçe değerlendirmek ve işverenin üstlenmiş olabileceği karşı edimi de hakkaniyete uygun biçimde göz önünde tutmak suretiyle, kapsamı veya süresi bakımından sınırlayabilir.” hükmünü haiz olup, anılan madde hükmü ile 6098 sayılı Kanun 818 sayılı Kanun’dan farklı olarak, rekabet yasağı ile ilgili doğrudan mutlak bir geçersizliğin öngörülmediği, Anayasa ve diğer mevzuat hükümleri ile somut olgu nazara alınarak rekabet yasağının aşırı nitelikte olması halinde, yasağın kapsamı bakımından hakime uyarlama yetkisi tanındığı anlaşılmaktadır. Hakime tanınan bu yetkinin gerek müstakil açılan bir uyarlama davasında ve gerekse de ihlal halinde açılacak bir tazminat davasında kullanılabileceği kuşkusuzdur. Ayrıca aynı Kanun’un 444/2. maddesi “Rekabet yasağı kaydı, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerlidir.” hükmü haiz olup, anılan madde hükmü uyarınca rekabet yasağının işçinin yaptığı iş nedeniyle edindiği bilgileri, çalışmaya başladığı başka bir rakip işletmede kullanarak davacı işverene önemli ölçüde zarar verme ihtimalinin bulunması halinde geçerli olacaktır. Bu durumda TBK 444/2 hükmü uyarınca öncelikle, davacı tarafça dosya kapsamına ibraz edilen deliller değerlendirilerek rekabet yasağı düzenlemesinin geçerli olup olmadığı değerlendirilmeli ve şayet geçerli olduğuna kanaat getirildiği takdirde, aynı Yasa’nın 444/2. hükmü uyarınca rekabet yasağının aşırı nitelikte olması durumunda gerekli sınırlandırılmalar yapılarak bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ve eksik incelemeye dayalı bir karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasına karara vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıdaki (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 10/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.