YARGITAY 21.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 21.12.2017 Esas: 2016/7588 Karar: 2017/10924

Hizmet Tespiti Davalarında İşçilik Alacaklarına İlişkin Dava Dosyası Güçlü Delil Niteliğindedir; Ancak Kesin Delil Değildir.

Özet:

Davacı, davalı işyerinde geçen eksik hizmetlerinin tespiti ile sigortalılık başlangıç tarihinin dava dilekçesinde gösterilen tarih olarak tespiti ve  eksik sigorta primlerinin tahsili  isteminde bulunmuştur. Hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiğinden özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerekmektedir. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de tanıkların davalı işyerinde veya komşu işyerlerinde çalışan kayıtlı işçilerden seçilmesine özen gösterilmelidir. İşçilik alacaklarına ilişkin davalar, hizmet tespiti davaları yönünden güçlü delil niteliğindedir; ancak kesin delil değildir. Kesinleşmiş işçilik alacağı ilamının hizmet tespiti davasında tek başına esas teşkil edemeyeceği gözetilmeden, fiili çalışma olgusu yöntemine uygun şekilde araştırılmadan yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. 

Davacı, sigorta başlangıç tarihinin 01/05/2002 olduğunun tespitine, eksik yatırılan primlerin işverenden tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.

Hükmün, davalılardan kurum ile … Restaurant-… vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

K A R A R

Dava, davacının davalı işyeri nezdinde geçen eksik hizmetlerinin tespiti ile sigortalılık başlangıç tarihinin 01.05.2002 tarihi olarak tespitine ve en son 2.614,31 TL ücret alması nedeniyle eksik sigorta primlerinin bu miktar üzerinden tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 01.05.2002-30.03.2006 tarihleri arasında davalı işyerinde geçen ve kuruma eksik olarak bildirilen hizmetleri tespit edilerek yazıldığı şekilde hüküm kurulmuştur.

Uyuşmazlık, davacının hizmet tespitine yönelik talebinin yöntemince kanıtlanıp kanıtlanmadığı noktasında toplanmaktadır.

Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 Sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 Sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.

Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.

Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları ya da komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.

Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davacı adına 28.07.2004-15.11.2007 tarihleri arasında davalı … ünvanlı işyerince kesintili olarak,16.11.2007-11.02.2010 tarihleri arasında diğer davalı şirket işyerince tam olarak hizmet bildiriminde bulunulduğu, davalı … (… Restaurant) ünvanlı işyerinin 01.09.2001-16.11.2007 tarihleri arasında kanun kapsamında olduğu, davalı işyerine ait ihtilaf konusu dönem bordrolarının getirtildiği, davacıya ait banka hesap dökümünün getirtildiği, … 11. İş Mahkemesi’nin 2010/110 Esas no lu dosyası kapsamında davacının davalı işyeri nezdinde 01.05.2002-28.01.2010 tarihleri arasında çalıştığının kabulü ile işçilik alacaklarının hesap edildiği, mahkemece verilen hükmün Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle onanmak suretiyle kesinleştiği, eldeki dosyada alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu, kesinleşmiş işçilik alacağı dava dosyası esas alınarak davacının asgari ücretle çalıştığının kabulü ile davalı işyerince eksik olarak bildirilen süreler tamamlanmak suretiyle sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.

Hizmet tespiti istemi yönünden işçilik alacakları dava dosyası güçlü delil niteliğinde olup kesin delil niteliğinde değildir. Somut olayda; mahkemece işçilik alacağı dava dosyası içeriğinde yer alan belge ve kayıtlar esas alınmak suretiyle sonuca gidildiği anlaşılmakla buna göre kesinleşmiş işçilik alacağı ilamının hizmet tespiti davasında tek başına esas teşkil edemeyeceği gözetilmeden, davacının davalı işyeri nezdinde çalıştığı iddiasının hiçbir tereddüte yer vermeksizin belirlenmeden yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.

Yapılacak iş, davalı işyerinin ihtilaf konusu dönem bordrolarında adı geçen sigortalıları re’sen tanık olarak belirleyerek bunların beyanlarına başvurmak, tanıkların beyanları ile yetinilmez ise ya da adreslerine ulaşılmaması halinde … kurumu, vergi idaresi, belediye ve emniyet müdürlüğü gibi kamu kurumları aracılığıyla tespit edilecek komşu işyerlerinin işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarının beyanlarına başvurmak ve davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, feri müdahil kurum ve davalı işyeri vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan…Restaurant-…’ya iadesine, 21/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.