YARGITAY 19.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 27.12.2016 Esas: 2016 / 10333 Karar: 2016 / 16192

İcra Hukuk Mahkemelerinin İhalenin Feshi ve İstihkak Dışındaki Kararları Maddi Anlamda Kesin Hüküm Oluşturmaz.

Özet:

Davacı, çalınan ve hakkında zayi nedeniyle iptal kararı verilen çekler için aleyhine icra takibi başlatıldığını, iptal kararına istinaden çek bedellerinin ödendiğini iddia ederek borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptali talebinde bulunmuştur. İcra hukuk mahkemelerinin ihalenin feshi ve istihkak dışındaki kararları maddi hukuk bakımından kesin hüküm oluşturmaz. Çünkü icra hukuk mahkemesi kararları takip hukukuna ilişkindir. Uyuşmazlığın esası yönünden herhangi bir inceleme yapılmaksızın icra mahkemesi kararlarının kesinlik yönünden bu davayı etkileyeceği yönünde görüş bildiren bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vek. Av. … gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacılar vekili, müvekkili tarafından keşide edilen çekin, yine müvekkili …’ın ortağı ve yetkili müdürü olduğu … Yapı Ltd. Şti. adına cirolanarak dava dışı … …Ltd. Şti.’ne verildiğini, ancak çekin … …Ltd. Şti.’nden çalındığını, bu şirketin zayi nedeniyle iptal kararı aldığını, bu karara istinaden müvekkilinin çek bedelini bu şirkete ödediğini, ancak davalının çalınan ve hakkında zayi nedeniyle iptal kararı verilen çeki müvekkilleri aleyhine takibe koyduğunu iddia ederek müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve % 20 oranında kötü niyetli takip tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davanın reddi ile % 20 oranında tazminat istemiştir.

Mahkemece, 14.09.2015 tarihli bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu, bu bilirkişi raporunda icra mahkemeleri tarafından verilen ve şekli manada kesinlik arz eden kararların icra takibi zaviyesinden ve aynı takip için kesin hüküm teşkil ettiği, davaya konu çek ile ilgili, davalı alacaklının taraf olmadığı, hasımsız olarak açılan çek iptaline ilişkin davanın neticesinde verilen hükmün davada taraf olmayan iyi niyetli 3. kişileri bağlamayacağının bildirildiği, davalının tazminat isteminin şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın ve davalı tarafın tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

Davacılardan … Yapı Ltd. Şti.’nin dava konusu çekte sıfatı görünmemektedir. Bu durumda mahkemece bu davacı yönünden aktif dava ehliyeti konusunda değerlendirme yapılmış olması doğru değildir.

Öte yandan, mahkemece davanın tarafları arasında icra hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlanan davaların kesinlik teşkil ettiği gerekçesiyle hüküm oluşturulmuştur. Oysa icra hukuk mahkemesinin ihalenin feshi ve istihkak dışındaki kararları maddi hukuk bakımından kesin hüküm oluşturmaz. Zira icra hukuk mahkemesi kararları takip hukukuna ilişkindir.

Mahkemece uyuşmazlığın esası yönünden herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmaksızın icra mahkemesi kararlarının kesinlik yönünden bu davayı etkileyeceği yönünde görüş bildiren bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru değildir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, vekilleri Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacılar yararına takdiren 1.350,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.