YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 12.12.2016 Esas: 2016 / 12105 Karar: 2016 / 9476

İcra Kefaletlerinin İlamların İcrasına İlişkin Hükümlere Tabi Olması İhtiyati Haciz İstenmesine Engel Olmadığından İcra Kefili Hakkında İhtiyati Haciz İstenebilir.

Özet:

İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili, icra kefaletnamelerine dayanarak ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur. İcra kefaletlerinin ilamların icrasına ilişkin hükümlere tabi olması ihtiyati haciz istenmesine engel teşkil etmez. Bu nedenle icra kefili hakkında ihtiyati haciz istenebilir. Yerel mahkemece, icra kefillerine icra emri tebliği gerektiği ve talebin yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmesi hatalıdır.   

… 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08/06/2016 tarih ve 2016/864-2016/854 D. İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

İhtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekili; bonoya dayalı olarak … hakkında ihtiyati haciz talep ettiğini, ihtiyati haciz kararı üzerine takibe giriştiğini, haciz işlemleri sırasında … ve …’ın icra kefili olduğunu, icra kefaletnamelerinin ilam hükmünde olduğunu ileri sürerek borçlular hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; İİK 38. maddesi atfıyla aynı Yasa’nın 32. maddesi gereğince ihtiyati haciz talep edilen icra kefilleri hakkında icra emri tebliği gerektiği, İİK 33. maddesi nazara alındığında istem yargılamayı gerektirdiği gibi İİK 257. maddesinin yasal şartlarının da oluşmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.

Kararı, ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekili temyiz etmiştir.

Talep, İİK 257. maddesine dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK 257. maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.

Somut olayda ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekili, icra kefaletnamelerine dayanarak ihtiyati haciz talebinde bulunmuş, mahkemece icra kefillerine icra emri tebliği gerektiği ve talebin yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle talebin reddine karar vermiştir.

İcra dairesindeki kefaletlerin İİK 38. maddesi uyarınca ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olması, İİK 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz talebinde bulunmaya engel değildir. İlamların icrası yoluyla alacağını tahsil imkanı bulunan alacaklının İİK 257. maddesindeki koşulların varlığı halinde ihtiyati haciz talep etmesi mümkündür.

O halde, mahkemece ihtiyati haczin şartlarının oluşup oluşmadığının İİK 257. maddesi kapsamında değerlendirilmesi ve TBK 583. maddesi uyarınca kefaletlerin geçerli olup olmadığının tartışılması gerekirken, yazılı gerekçelerle talebin reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 12.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.