YARGITAY 21.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 13.12.2016 Esas: 2016 / 926 Karar: 2016 / 15028

İş Kazası Sonucu Maluliyet Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat – Türkiye ile Sosyal Güvenlik Anlaşması Olmayan Ülkelerde İş Yapan İşverenlerin Orada Çalıştırdıkları İşçiler 5510 SK’nun 4/1-a Maddesi Kapsamında Sigortalı Sayılırlar.

Özet:

Davacı, iş kazası sonucu oluşan maluliyeti nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Kural olarak sigortalılar, Türkiye’de yaşadıkları ve hizmet akdine göre çalıştıkları takdirde sosyal sigorta haklarından yararlanırlar. Bu kural, kanunların mülkiliği ilkesinin doğal sonucudur. Türkiye ile sosyal güvenlik anlaşması olmayan ülkelerde iş yapan işverenlerin orada çalıştırdıkları işçiler 5510 SK’nun 4/1-a maddesi kapsamında sigortalı sayılırlar. Somut olayda, SGK tarafından olayın iş kazası olarak kabul edilip edilmediği anlaşılamamaktadır. Bu durumda, davacıya iş kazasını SGK’na ihbar etmek, olayın kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde SGK’na ve işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek gerekir.

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle 57.765.01 TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 01/11/2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı vekili avukat … geldi. karşı taraf adına gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek bırakılan günde Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü, ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğradığını iddia eden sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.

Mahkemece, davalı … Yapı San ve Tic. A.Ş hakkında davanın kısmen kabulü ile 47.765,01 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın iş kazası tarihi olan 08.10.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre davacı S… ülkesinde davalı şirkete bağlı olarak çalıştığı sırada 08.10.2009 tarihinde iş kazası geçirerek malul kaldığını iddia etmekte, SGK tarafından olayın iş kazası olarak kabul edilip edilmediği anlaşılamamaktadır.

Kural olarak sigortalılar, Türkiye’de yaşadıkları ve hizmet akdine göre çalıştıkları takdirde sosyal sigorta haklarından yararlanırlar. Bu kural, kanunların mülkiliği ilkesinin doğal sonucudur. Ayrıca, Türkiye ile yabancı bir ülke arasında sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmişse istisnaen mülkilik ilkesine değer verilmeyebilir.

Ayrıca, 506 Sayılı Kanunun 2 ve 3’üncü maddelerine göre sigortalı olmayanlar kapsamında olmak üzere, Türkiye ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan bir ülkede hizmet akdiyle çalışan Türk vatandaşları da anılan kanunun 86. maddesi gereği işverenleriyle yapılacak “İş kazalarıyla meslek hastalıkları”, “Hastalık”, “Analık”, “Malullük, Yaşlılık ve Ölüm” sigortalarından birine, birkaçına veya hepsine toplu olarak tabi tutulmaları mümkündür.

Başka bir anlatımla 506 Sayılı Yasa’nın ülke dışında meydana gelen sigorta olaylarında uygulanabilmesi Sosyal Güvenlik Kurumuna yükümlülükler getiren sosyal güvenlik sözleşmesi veya kısa vadeli sigorta kollarını da kapsayan topluluk sigortaları bulunması halinde mümkün olabilir.

Öte yandan, 5510 Sayılı Kanunun 5’inci maddesinin “g” bendinde; “Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçilerinin 4’üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacağı, bunlar hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanacağı, bu sigortalıların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak istemeleri halinde, 50’nci maddenin ikinci fıkrasındaki Türkiye’de yasal olarak ikamet etme şartı ile aynı fıkranın (a) bendinde belirtilen şartlar aranmaksızın haklarında isteğe bağlı sigorta hükümlerinin uygulanacağı, bu kapsamda, isteğe bağlı sigorta hükümlerinden yararlananlardan ayrıca genel sağlık sigortası priminin alınmayacağı, bu bent kapsamında yurt dışındaki işyerlerinde çalışan sigortalıların, bu sürede ödedikleri isteğe bağlı sigorta primlerinin 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılıktan sayılacağı” belirtilmiştir.

Bu durumda, 01.10.2008 tarihinden sonra, sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçilerinin 5510 Sayılı Kanunun 4’üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacağına ilişkin 5510 Sayılı Kanunun 5. maddesinin “g” bendi uyarınca davacının kısa vadeli sigortaya tabi olduğu anlaşılmaktadır.

Mahkemece yapılacak iş; davacıya iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacının kuruma müracaat ederek iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O halde, davalı … Yapı San ve Tic. A.Ş.’nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … Yapı San ve Tic. A.Ş vekilinin temyiz itirazlarının sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.350.00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 13.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.