YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 18.02.2019 Esas: 2017/9594 Karar: 2019/3897

İşçi, Fesih Tarihinde Yaş Hariç Diğer Emeklilik Koşullarını Sağlamış, Bu Tarih İtibari İle Kıdem Tazminatına Hak Kazanmıştır.

Özet:

Taraflar arasında iş akdinin feshinin yaş hariç emekliliğe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusudur. Dosya içeriğine göre; davacı işçi, fesih tarihinde yaş hariç diğer emeklilik koşullarını sağlamış, bu tarih itibari ile kıdem tazminatına hak kazanmıştır. Davacının kurumdan aldığı belgeyi daha sonra ibraz etmesi hak kazanmayı ortadan kaldırmaz. Bu durum ancak muaccel olma ve temerrüt olgusunu ve faiz başlangıcını etkiler. Ayrıca davacının iş akdini feshettikten sonra başka bir iş yerinde çalışmaya başlaması çalışma özgürlüğü kapsamında olup, davacının yasanın kendisine verdiği hakkı kullanması karşısında kötüniyetli davrandığından söz edilemez. Kanunda tanınan bu hakkın amacı, işyerinde çalışarak yıpranan ve bu arada sigortalılık yılı ile prim ödeme süresine ait yükümlülükleri tamamlayan işçinin, emeklilik için bir yaşı beklemesine gerek olmadan iş sözleşmesini aktif sonlandırabilmesine imkân tanımaktır.

MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI 

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, davalı banka bünyesinde 06/09/1999 tarihinde işe başladığını, Nisan 2000 döneminde zorunlu askerlik hizmeti nedeniyle 8 ay boyunca askerde olan davacının askerliğin bitimini müteakip ara vermeden davalı bankada işine devam ettiğini ve bu çalışmasının 24/02/2014 yılında davacının işten çıkmak zorunda bırakılmasıyla son bulduğunu belirterek, davacının 1.000,00 TL kıdem tazminatının,2.000,00 TL fazla çalışma ücreti alacağının,500,00 TL hafta tatili ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacının iş akdinin istifa nedeni ile son bulduğunu, savunarak davanın reddini talep etmiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, dosyadaki bilgi, belge ve deliller göz önüne alındığında iş sözleşmesinin davacı tarafından 24/02/2014 tarihinde başka bir işyerinde iş bulması sebebiyle istifa etmek suretiyle feshedildiği sonucuna ulaşılmaktadır. Davacının iş akdinin feshinden sonra 03/03/2014 tarihinde Finansbank … Şubesinde işe başladığı anlaşılmış. Bu nedenle yeni bir iş bulmak suretiyle iş akdini fesheden davacının kıdem tazminatı isteme hakkının bulunmadığı sonucuna ulaşıldığından davacının bu talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı taraf fazla mesai yapıldığını, hafta tatillerinde çalışıldığını kanıtlayamamış bu nedenle davacının fazla çalışma ücreti alacağı talebi ile hafta tatili ücreti alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

Taraflar arasında iş akdinin feshinin yaş hariç emekliliğe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusudur.

1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bentte, “506 Sayılı Kanunun 60 inci maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle” işçilerin kıdem tazminatına hak kazanabileceği hükme bağlanmıştır. Düzenlemenin amacı, prim ödeme ve sigortalılık süresi yönünden emeklilik hakkını kazanmış olsa da, diğer bir ölçüt olan emeklilik yaşını beklemek zorunda olan işçilerin, bundan böyle çalışma olmaksızın işyerinden ayrılmaları halinde kıdem tazminatı alabilmelerini sağlamaktır. İşçi ayrıldığı tarihte sigortalılık süresini ve prim gün sayısını tamamlamış ise kıdem tazminatına hak kazanacaktır. Hakkın kötüye kullanılmadığı sürece işçinin herhangi bir neden belirterek veya neden belirtmeden ayrılması, kıdem tazminatını hak kazanmasını etkilememelidir. Zira yasadan doğan bir hakkı bulunmaktadır. İşçinin daha sonra bunu belgelendirmesi ve işverene sunması, kıdem tazminatına hak kazanılmasını ortadan kaldırmaz. Ayrıca çalışma hakkı anayasal bir haktır. Davacının ayrıldıktan sonra yeni iş bulması, bu hak kapsamında değerlendirilmelidir.

Yaş hariç emeklilik koşullarından olan onbeş yıl sigortalılık süresi takvim yılı süresidir.

Davacı işçi 06.09.1999 tarihinde sigortalı olarak çalışmaya başlayıp 24.02.2014 tarihinde iş sözleşmesini feshederek işten ayrılmış olup, 15 yıl 2 ay sigortalılık süresi bulunmaktadır.

Ayrıca davacının 3600 gün prim günü şartını sağladığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.

Dosya içeriğine göre; davacı işçi, fesih tarihinde yaş hariç diğer emeklilik koşullarını sağlamış, bu tarih itibari ile kıdem tazminatına hak kazanmıştır. Davacının kurumdan aldığı belgeyi daha sonra ibraz etmesi hak kazanmayı ortadan kaldırmaz. Bu durum ancak muaccel olma ve temerrüt olgusunu ve faiz başlangıcını etkiler. Ayrıca davacının iş akdini feshettikten sonra başka bir iş yerinde çalışmaya başlaması çalışma özgürlüğü kapsamında olup, davacının yasanın kendisine verdiği hakkı kullanması karşısında kötüniyetli davrandığından söz edilemez. Kanunda tanınan bu hakkın amacı, işyerinde çalışarak yıpranan ve bu arada sigortalılık yılı ile prim ödeme süresine ait yükümlülükleri tamamlayan işçinin, emeklilik için bir yaşı beklemesine gerek olmadan iş sözleşmesini aktif sonlandırabilmesine imkân tanımaktır. Davacının kıdem tazminatı talebinin kabulü yerine, dosya kapsamına da uygun olmayan yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

F) SONUÇ: 

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 18.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.