YARGITAY 9.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 25.01.2016 Esas: 2016 / 672 Karar: 2016 / 1709

İşçi Ücretlerinin Ödenip Ödenmediği Konusunda İşçinin İmzasını Taşıyan Belgeler ve Banka Kayıtları Esas Alınır.

Özet:

Dava; kıdem, ihbar tazminatı ile sair ödenmeyen işçilik alacaklarının tahsili talebine ilişkindir. Uyuşmazlık, işçinin asgari geçim indirimi alacağının ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır. Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. İşçi ücretlerinin ödenip ödenmediği konusunda işçinin imzasını taşıyan belgeler ve banka kayıtları esas alınır. İşçilik ücretlerinin ödendiği tanıkla ispat edilemez. Eldeki davada, davacının çalıştığı döneme ilişkin asgari geçim indirimi tahakkuku bulunan kısmen imzalı bordrolar bulunmakla birlikte davacının imzasını içermeyen bordrolardaki dönemlerde asgari geçim indirimi alacağının banka hesabına yatırılıp yatırılmadığı araştırılmamıştır. Bu durumda, işveren tarafından sunulan kısmen imzalı bordrolara karşı davacının diyecekleri sorulmalı, davacının banka hesabına asgari geçim indirimi alacaklarının ödenip ödenmediği araştırılmalıdır.

Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y     K A R A R I

A)Davacı İsteminin Özeti:

Davacı, davalıya ait işyerinde hamurkar olarak çalıştığını ve iş sözleşmesinin ödenmeyen alacaklarını talep etmesi üzerine işverence haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil, asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

B)Davalı Cevabının Özeti:

Davalı, davacının başka bir iş bulduğu için işi bıraktığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C)Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil kabulüne, asgari geçim indirimi isteminin reddine karar verilmiştir.

D)Temyiz:

Kararı taraflar temyiz etmiştir.

E)Gerekçe:

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, fazla çalışma alacağı belirlenirken, davacının, işyerinde gündüz ve gece vardiyası olmak üzere iki vardiyalı olarak haftanın 7 günü ara dinlenme haricinde gündüz vardiyasında haftalık 14,5 saat, gece vardiyasında ise 18 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiştir. Bilirkişi raporunda ayrıca ayda 4 kez hafta tatili günü de aynı şekilde çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmış; ayda dört kez 7 gün çalışması nedeniyle hafta tatili alacaklısı da olduğu belirtilip hafta tatili çalışma ücreti de hesaplanmıştır.

Mahkemece davacının hafta tatili ücreti talebi ayrıca hüküm altına alındığına göre, fazla mesaisinin haftada 6 günlük çalışmaya göre hesaplanıp, bulunacak fazla mesai süresine davacının 7 gün yaptığı 7,5 saati aşan kısım eklenerek fazla çalışma ücretinin hesabı yapılması gerektiği düşünülmeden mükerrer ödemeye yol açacak şekilde ayda dört kez yapılan yedinci gün çalışmasının hem fazla çalışma hem de hafta tatili hesabında dikkate alınması hatalıdır.

3- İşçinin asgari geçim indirimi alacağının ödenip ödenmediği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

4857 sayılı İş Kanununun 37’nci maddesine göre, işçiye ücretin elden ya da banka kanalıyla ödenmesi durumunda, ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan “ücret hesap pusulası” verilmesi zorunludur.

Uygulamada çoğunlukla “ücret bordrosu” adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır. Banka aracılığı ile yapılan ödemelerde banka kayıtları da ödemeyi gösteren belge niteliğindedir.

Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir.

4857 Sayılı Yasanın 32’nci maddesinde, “Çalıştırılan işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak işverenleri veya üçüncü kişileri zorunlu tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının, brüt ya da kanunî kesintiler düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya üçüncü kişiler, işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler” şeklinde kurala yer verilmiştir. Anılan hükme göre, belli koşulların varlığı halinde ödemeler işçi adına açılacak banka hesabına yatırılmalıdır.

Somut uyuşmazlıkta davacının çalıştığı döneme ilişkin asgari geçim indirimi tahakkuku bulunan kısmen imzalı bordrolar bulunmakla birlikte davacının imzasını içermeyen bordrolardaki dönemlerde asgari geçim indirimi alacağının banka hesabına yatırılıp yatırılmadığı araştırılmamıştır. Mahkemece işveren tarafından sunulan kısmen imzalı bordrolara karşı davacının diyeceklerinin sorularak, davacının banka hesabına asgari geçim indirimi alacaklarının ödenip ödenmediğinin araştırılmaması hatalıdır.

F)Sonuç:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 25.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.