YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ 

Tarih: 28.09.2017 Esas: 2017/5648 Karar: 2017/14446

İşçilik Alacakları – Aylık Maktu Ücret – Genel Tatil Ücreti Alacağı – Ara Dinlenmesi

Özet: 

Genel tatil ücretinin aylık maktu ücrete dahil olduğuna ilişkin sözleşme hükmü geçersizdir. İşçinin günlük iş süresinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması kabul edilemez.

MAHKEMESİ : …İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, ulusal … ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

A) Davacı isteminin özeti: 

Davacı vekili, ihbar öneli kullandırılarak işveren tarafından iş akdine son verildiğini, fazla mesai yaptığını, resmi … ve tatil günlerinin ücretlerinin de hesaplanması gerektiğini, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal … genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.

B)Davalı cevabının özeti: 

Davalı vekili, davacının otel müdürü olup ücretinin fazla mesai, hafta tatili ve ulusal … genel tatil ücretini de kapsar şekilde iş akdi ile yüksek belirlendiğini iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

C)Yerel Mahkeme kararının özeti:

Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının davalıya ait otelde … … olarak çalıştığı, dinlenen tanık beyanlarına göre aynı yerde davacıya emir ve talimat verecek başka bir yönetici veya şirket yetkilisinin bulunmadığı, şirket ortaklarının zaman zaman şirketi denetlemeye geldiklerinin anlaşıldığı, davacının üst düzey yönetici konumunda çalıştığı, bu durumda görev ve sorumluluklarının karşılığı olan ücretin ödenmesi halinde kural olarak davacının kendi mesaisini kendisi belirleyecek konumda olduğundan fazla mesai ücreti talep edemeyeceği, ancak taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesinin 4. maddesinde davacının ücretinin 3.500,00 TL olduğu ve ücrete yıllık kanuni had dahilindeki fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal … ve genel tatil ücreti alacaklarının dahil olacağının kararlaştırıldığı, davacı vekili sözleşme hükmünün gabin nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürdüğü, aşırı yararlanmanın (gabin) Türk Borçlar Kanunu’nun 28. maddesinde düzenlendiği, anılan maddeye göre edimler arasında açık bir orantısızlık varsa, bu oransızlık, zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanmak suretiyle gerçekleştirildiği takdirde, zarar gören durumun özelliğine göre ya sözleşme ile bağlı olmadığını diğer tarafa bildirerek edimin geri verilmesini ya da sözleşmeyle bağlı kalarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesini isteyebileceği, davacının işe girerken imzaladığı iş sözleşmesinin zor durumda kalmasından faydalanarak imzalatıldığından bahsedilemeyeceği, davacının eğitimli ve kariyerli bir çalışan olması hususu da dikkate alındığında düşüncesiz veya deneyimsiz olmasından da söz edilemeyeceği aşikardır. Kaldı ki bu hususlar ispat edilemediği gibi dosya kapsamına göre edimler arasında açık bir orantısızlık da tespit edilemediği, aksine davalı işveren fazla mesai ücretinin ”kanuni had dahilinde” olan kısmının ücrete dahil olacağına dair sözleşme hükmü ile kendini yıllık 270 saat, aylık 22,5 saate kadar yapılan fazla mesai ücretini ödemeyeceği hususunda sınırladığı, bu durumda davacının her ne kadar üst düzey yönetici olduğu mahkememizce kabul edilse de sözleşme hükmü taraflar arasında bağlayıcı kabul edileceğinden davacının yıllık 270 saati aşan fazla mesai ücreti alacağı talebinin kabulü ile, bilirkişi raporundaki 1. seçenek olan hesaplamaya itibar etmek gerektiği, davacının ücretinin içinde ulusal … ve genel tatil ücreti ve hafta sonu tatil ücretinin de dahil olduğu sözleşme hükmü ile kararlaştırıldığından davacının hafta sonu tatil ücreti ve ulusal … ve genel tatil ücreti alacağı taleplerinin reddine karar verildiği, davacının yıllık izinlerini kullandığı davalı işveren tarafından yazılı izin belgesi ile ispat edildiğinden davacının yıllık izin ücreti alacağı talebinin reddine karar verildiği, davacı vekilinin 14.01.2015 tarihli talep sonucu açıklama dilekçesiyle dava dilekçesinde 40.740,00 TL fazla mesai ücreti alacağı talebinde bulunduklarına dair ve talebe dair harcın tamamlanmasına dair dilekçeye göre davacı vekilinin hesaplamasını net ücrete göre yaptığı anlaşılmakla davacının 14.605,06 TL net fazla mesai ücreti alacağı talebinin kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesi ile fazla mesai ücreti haricindeki taleplerin reddine karar verilmiştir.

D) Temyiz: 

Karar süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

E) Gerekçe: 

1- Dosyadaki bilgi ve belgelere, delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine ve özellikle davacının hafta tatili çalışmasını ispatlayamadığının anlaşılmasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- İşçiye, işyerinde çalıştığı sırada ara dinlenmesi verilip verilmediği ve süresi konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.

Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanunu’nun 68 inci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az on beş dakika, dört saatten fazla ve yedi buçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedi buçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedi buçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanunu’nun 63 üncü maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi on bir saati aşamayacağından, 68 inci maddenin belirlediği yedi buçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde on bir saate kadar olan (on bir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, on bir saatten fazla çalışmalarda ise en az bir buçuk saat olarak verilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, davalı günde 1,5 saat ara dinlenme yapıldığını ispatlayamamıştır. Bu nedenle günlük 11 saat çalışmadan ara dinlenme olarak kanunda belirlenen 1 saatin düşülmesi gerekirken 1,5 saat ara dinlenmesi düşülmesi hatalıdır.

3-Fazla mesai ücretinin aylık ücrete dahil olacağının iş akdinde kararlaştırılması yasaya uygundur. Ancak, ulusal … genel tatillerde yapılan çalışma ücreti ile hafta tatillerinde yapılan çalışmanın ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde iş akdine konan hüküm geçerli değildir.

Somut uyuşmazlıkta, davacının iş sözleşmesinde fazla mesai, ulusal … genel tatil ücreti ve hafta tatili çalışma ücretlerinin aylık ücrete dahil olduğu kararlaştırılmıştır.

Davacı hafta tatili çalışmasını kanıtlayamamıştır. Diğer yandan, ulusal … ve genel tatil çalışmasını kanıtladığından ve yukarda belirtildiği üzere ulusal … ve genel tatil çalışmasının aylık ücrete dahil olduğunun iş akdi ile kararlaştırılması geçerli de sayılmadığından, ulusal … ve genel tatil ücreti hesaplanarak ve bu hesaplama denetlenerek, takdiri delile dayanması halinde makul oranda bir takdiri indirim de yapılarak ulusal … ve genel tatil çalışması ücreti hüküm altına alınmalıdır.

F) SONUÇ:

Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, 28/09/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.