YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 28.02.2019 Esas: 2015/33080 Karar: 2019/5116

İşçilik Alacakları – Devamsızlık Sebebiyle Fesih

Özet:

Davalının ihtarnamesinde davacıya tanıdığı süre sonunda fesih yapması ancak noter ihtarnamesinin notere verildiği gün davacıya tebliğ edilmiş olması halinde mümkündür ki, tebligatın aynı gün yapılması da olanaksızdır. Sonuç itibariyle, davalı işveren davacıya ihtarname göndererek mazeretini bildirmesini talep ettiği halde, bu ihtarnamenin tebliğini dahi beklemeden feshi gerçekleştirmiş gözükmektedir. Davacının devamsızlık yaptığı iddia edilen günlerin Ramazan ayına denk gelip, davacının bu ayda kendisine işveren tarafından sözlü olarak izin verildiği şeklindeki açıklaması da birlikte değerlendirildiğinde, davalının devamsızlığa dayalı olarak gerçekleştirdiği feshin gerçek bir devamsızlığa dayanmadığı kabul edilerek, davacının ihbar tazminatı talebinin de kabulü gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile reddi hatalıdır. 

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI 

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili özetle; davacının 02/05/2011-07/07/2014 tarihleri arasında davalı işyerinde aşçı olarak çalıştığını, iş akdinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini, raporlu olduğu dönemde işveren tarafından yıllık izin kullanıyormuş gibi gösterildiğini iddia ederek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, yıllık izin ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili özetle; davacının iş akdinin haklı bir sebep olmaksızın 4 iş günü işe gelmemesi nedeniyle haklı olarak feshedildiğini, davacının yıllık izin alacağı ve genel tatil ücreti alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Somut uyuşmazlıkta; davalı işveren davacının 30/06/2014 ile 03/07/2014 tarihleri arasında devamsızlık yaptığı gerekçesiyle 03/07/2014 tarihinde davacıya noterden ihtar göndererek, ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 3 gün içinde varsa mazeretini bildirmesini aksi takdirde iş akdinin feshedileceğini bildirmiştir. Mevcut ihtarnamenin tebliğ şerhi dosyada bulunmadığı için davacı işçiye hangi tarihte tebliğ edildiği belli değil ise de, davacı bu ihtarı 17/07/2014 tarihinde tebliğ aldığını açıklamıştır.

Davalı, noter ihtarından sonra 07/07/2014 tarihinde davacının iş akdini devamsızlık nedeniyle feshedip SGK’ya 29 koduyla çıkış bildirimi göndermiştir.

Davalının ihtarnamesinde davacıya tanıdığı süre sonunda fesih yapması ancak noter ihtarnamesinin notere verildiği gün davacıya tebliğ edilmiş olması halinde mümkündür ki, tebligatın aynı gün yapılması da olanaksızdır. Sonuç itibariyle, davalı işveren davacıya ihtarname göndererek mazeretini bildirmesini talep ettiği halde, bu ihtarnamenin tebliğini dahi beklemeden feshi gerçekleştirmiş gözükmektedir. Davacının devamsızlık yaptığı iddia edilen günlerin Ramazan ayına denk gelip, davacının bu ayda kendisine işveren tarafından sözlü olarak izin verildiği şeklindeki açıklaması da birlikte değerlendirildiğinde, davalının devamsızlığa dayalı olarak gerçekleştirdiği feshin gerçek bir devamsızlığa dayanmadığı kabul edilerek, davacının ihbar tazminatı talebinin de kabulü gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile reddi hatalıdır.

F) Sonuç: 

Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.