YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 07.02.2019 Esas: 2015/34930 Karar: 2019/2959

İşçinin Rekabet Yasağını İhlali – Görevli Mahkeme – Ticaret Mahkemesi

Özet:

Dava, davacı işçinin rekabet yasağını ihlal ettiği iddiasına dayanmaktadır.  Davacının iddiası ve davalının savunması, davacının rekabet yasağını ihlal eden davranışının açık biçimde iş akdinin sona ermesinden sonraki döneme ilişkin bulunduğu; bu davranışın, hizmet akdinin sona ermesinden sonra gerçekleşen rekabet yasağına aykırılığı düzenleyen, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 444. ve 447. maddeleri (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 348.maddesi) kapsamında değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Bu kapsamda yer alan uyuşmazlıklara ilişkin davaların ise, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 4/1-c. (mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-3.) maddesi gereğince mutlak ticari dava niteliği taşıdığında duraksama bulunmamaktadır. (HGK 27.2.1013 gün ve 2012/9-854 E. 2013/292 K.) Mutlak ticari davaların görülme yeri ise, açık biçimde ticaret mahkemeleridir.

MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI 

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili; müvekkili şirketin değişik sanayi sektörlerine özel sınayi yağlar, otomativ yağları, deniz yağları, tekstil yağları, üretimi gerçekleştirdiğini, davalının 04/10/2010 – 02/11/2012 tarihleri arasında müvekkil şirketin teknik servisinde Ar-Ge Mühendisi olarak çalıştığını davalının 02/11/2012 tarihinde işten ayrılmak istediğini beyan ettiğini, davalının müvekkil şirkete işe başladığında rekabet etmeme sözleşmesi imzaladığını, ancak davacının müvekkil ile aynı faaliyet alanında çalışan … adlı şirkette çalışmaya başladığını, bu şekilde davalının müvekkil şirketle imzaladığı rekabet etmeme sözleşmesine aykırı hareket ettiğini beyanla sözleşmede belirtilen 15.000 USD’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili; yetki itirazında bulunmuş, müvekkilinin davacı işyerinden çıktıktan sonra çalıştığı firmanın davacı firma ile aynı sektörde çalışmadığını, söz konusu firmanın değişik sektörlere kimyasal satış yapan bir şirket olduğunu, müvekkilinin davacı şirkette üretim bölümünde çalışmadığını davacı şirketin üretim sırlarına sahip olmadığını, üretim sırlarını sadece işverenin bildiğini, müvekkilinin imzaladığı sözleşmeye aykırı hareket etmediğini beyanda açılan davanın reddini talep etmiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece; davalı işçinin üretim sürecini herhangi bir aşamasında yapmış olduğu bir görevi bulunmaması, üretim müdürü ile tanımlanmış bir ilişkisinin olmaması, bu şekilde ürün formüllerine ulaşma imkanının olmaması ve davacı tarafın davalının işyerinden ayrılması sebebi ile ne şekilde ve ne miktarda bir maddi kayba uğradığını ispatlayamamış olması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

Dava, davacı işçinin rekabet yasağını ihlal ettiği iddiasına dayanmaktadır.  Davacının iddiası ve davalının savunması, davacının rekabet yasağını ihlal eden davranışının açık biçimde iş akdinin sona ermesinden sonraki döneme ilişkin bulunduğu; bu davranışın, hizmet akdinin sona ermesinden sonra gerçekleşen rekabet yasağına aykırılığı düzenleyen, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 444. ve 447. maddeleri (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 348.maddesi) kapsamında değerlendirilmesi gerektiği açıktır.

Bu kapsamda yer alan uyuşmazlıklara ilişkin davaların ise, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 4/1-c. (mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-3.) maddesi gereğince mutlak ticari dava niteliği taşıdığında duraksama bulunmamaktadır. (HGK 27.2.1013 gün ve 2012/9-854 E. 2013/292 K.)

Mutlak ticari davaların görülme yeri ise, açık biçimde ticaret mahkemeleridir.

Somut uyuşmazlıkta, davacı, davalının iş sözleşmesi ile kararlaştırılan rekabet etmeme yasağına aykırı davranması nedeniyle cezai şart tazminatı talep etmiştir. Bu istemle ilgili, HGK’nun 27.2.2013 gün ve … Esas 2013/292 Karar sayılı kararı gereğince, Ticaret Mahkemeleri görevli olduğundan, mutlak şekilde ticaret mahkemelerinin görevine giren davada görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

F) Sonuç:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.