YARGITAY 9.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 21.12.2017 Esas: 2017/27813 Karar: 2017/21929

İşkolu Tespitine İtiraz Davalarında; İşverenin, İşkolunda Faaliyet Gösteren Sendikanın ve Bakanlığın Taraf Olarak Gösterilmesi Zorunludur.

Özet:

Dava, işkolu tespitinin iptali talebine ilişkindir. Dava konusu şey üzerinde kim veya kimler hak sahibi ise, dava da bu hakka uymakla yükümlü olan kişilere karşı açılması gereklidir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. İşkolu tespitini, işveren veya üyesi olduğu işveren sendikası, işyerinde faaliyet gösteren veya göstermeyi amaçlayan işçi sendikaları ve işyerinde çalışan işçiler talep edebilir. İşkolu tespitine itiraz davalarında; işverenin, işkolunda faaliyet gösteren sendikanın ve işkolu tespit işlemini yapan bakanlığın taraf olarak gösterilmesi zorunludur. Eldeki dava, işverene karşı yöneltilmeden yalnızca davalı bakanlığa ve tespiti yapılan işkolunda kurulu sendikaya karşı yürütülmüştür. Dava sonucunda verilecek karar işvereni doğrudan ilgilendirdiğinden işkolu tespitine itiraz davasında taraf olarak yer almalıdır. 

Davacı, işkolu tespitinin iptaline karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y     K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili; T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 22/02/2014 tarih ve 2014/32 sayılı kararı ile merkezi … Belediye Başkanlığı …/… adresinde bulunan … Sulama Birliğinin B. Köyünde bulunan şantiyesinde … gölünden temin edilen suyun pompa ya da su alma yöntemiyle sulama işlerinin yapılması için üyesi bulunan köylere dağıtımının yapıldığını, bu nedenle yapılan işlerin İş Kolları Yönetmeliğinin 01 sıra numaralı «avcılık, balıkçılık, tarım ve ormancılık» iş kolunda yer aldığına karar verildiğini, ancak davalı bakanlıkça alınan bu kararın hukuka aykırı olduğunu, İş Kolları Yönetmeliğinin 14 sıra numarası ile “enerji” iş kolunun düzenlendiğini, suyun toplanması, artırılması ve dağıtılması işlerinin enerji iş kolunda tespit edildiğini, İş Kolları Yönetmeliğinde bu şekilde düzenlenen iş yerinin başka bir iş kolunda yer almasının düşünülemeyeceğini, Türkiye çapında tüm sulama birliklerinde yıllardan beri davacı sendikanın örgütlü olup halen yürürlükte olan 132 farklı sulama birliğinde TİS yapıldığını ve yapılmaya devam edildiğini, avcılık, balıkçılık, tarım ve ormancılık iş kolunda örgütlü … İş Sendikasının 1998 yılında … ilinde buluna “ … Sulama Birliği” işyeri ile ilgili iş kolu tespiti talebinde bulunduğunu, T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş yerinin “enerji” iş koluna girdiğine hükmettiğini ve … İş Sendikasının bakanlık kararının iptali için dava açtığını, yerel mahkemenin davayı kabul ettiğini, davanın temyizi üzerine Yargıtay 9.H.D.’nin 1999/3411 esas ve 1999/3571 karar ile sulama birlikleri iş yerlerinde yapılan işin hangi iş koluna girdiğine dair açıklayıcı emsal nitelikte bir karar verdiğini, Yargıtay 9. H.1999/6442 esas ve 1999/7334 karar sayılı ilamın da aynı husus hakkında suluma birlikleri iş yerlerinin «enerji» işkolu kapsamında olduğuna hükmedildiğini, gerek Mülga 2821 sayılı Sendikalar Kanunu döneminde yürürlükte olan İş Kolları Tüzüğünde gerekse 2012 yılında yürürlüğe giren 6536 sayılı Sendikalar ve TİS kanunu çerçevesinde yayımlanan İş Kolları Yönetmeliğinde uluslararası normlar ve iş yerlerinin özellikleri de dikkate alınarak sulama birlikleri iş yerlerinin “enerji” iş kolunda tespit edildiğini, T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 22/02/2014 gün ve 28921 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 22/02/2014 tarih ve 2014/12 karar nolu iş kolu tespitinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı vekili; … … Belediye Başkanlığına bağlı … Sulama Birliği avcılık, balıkçılık, tarım ve ormancılık iş kolu kapsamına girdiğini, bu nedenle açılan davanın reddine, davanın idari bir kararın uygulanması ile ilgili olduğundan idare mahkemelerinde açılması gerektiğini, davacının 2821 Sayılı Kanunun 4. maddesinde belirtilen 15 günlük dava açma süresi geçtikten sonra dava açıldığından reddine, davalı idare tarafından verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, B. Köyünde bulunan şantiyede … gülünden temin edilen suyun pompa ya da salma su yöntemiyle sulama işlerinin yapılması için üyesi bulunan köylere dağıtımın yapıldığını, yapılan işlerin iş kolları yönetmeliğinin 01 sıra numaralı avcılık, balıkçılık, tarım ve ormancılık iş kolunda yer aldığının tespit edildiğini, teftiş kurulundan iş başmüfettişi raporu ve tespit tutanakları olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı … İş Sendikası vekili; T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 22/02/2014 gün ve 28921 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2014/12 karar nolu iş kolu tespit kararının yerinde bir karar olduğunu, sulama birlikleri 01 nolu iş kolunda olduğunu, sulama birliklerinin enerji nakil hatlarıyla alakasının bulunmadığını, sulama birliklerinin temelinde tarım arazilerinin sulanması ve yetiştirilmesi amacı ile bulunduğunu, enerji hatlarının taşınmasıyla ilgili bir durumun mevcut olmadığını, sulama birliklerinin temel işinin DSİ’nin su borularıyla tarım arazilerine su taşınması olduğunu, İş Kolları Yönetmeliğinde 01 nolu avcılık, balıkçılık, tarım ve orman iş kolunun altında tanımlı sınıflardan 01.61 nolu alt sınıf “bitkisel üretimi destekleyici faaliyetler” olarak belirlendiğini, bu faaliyetin temelinde de sulama birliklerinin yaptığı temel iş olan tarım arazilerine suyun taşınmasıyla ilgili her hangi bir ibare bulunmadığını, bu nedenlerle T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilen iş kolu tespit kararının yerinde olduğunu, sulama birliklerinde yapılan işin enerji hatlarıyla bir bağlantısının bulunmadığını ayrıca davacının dava dilekçesinde atıfta bulunan Yargıtay kararının 1999 tarihli olduğunu, eski yasa ve eski iş kolları tüzüğünün yürürlükte olduğu döneme ilişkin olduğunu, mevcut yasa ve kararların değiştiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, 1 numaralı “Avcılık, Balıkçılık, Tarım ve Ormancılık” iş kolunda teftiş raporunda tespit edilen faaliyetlerin yer almadığı Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 1999/6442 – 7434 esas ve karar numaralı ilamında da su toplanması, arıtılması, kullanılır hale getirilmesi, iletim ve dağıtım işleri, bu amaçla tesis ve sistemler kurulması ve işletilmesi bakım ve onarımı bunlarla ilgili etüt ve proje araştırma ve benzeri işlerin yapıldığı işyerinin “Enerji” iş koluna girdiğinin kabul edildiği anlaşıldığından Bakanlığın işkolu tespit kararının iptali ile … Sulama Birliğinin B. Köyünde bulunan şantiyesinde yapılan işlerin İşkolları Yönetmeliği’nin 14. Sırasında “Enerji” işkolu kapsamında yer aldığının tespitine karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı davalılar temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

19.12.2012 tarih 28502 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren İşkolları Yönetmeliği’nin 4. maddesine göre “Bir işyerinin hangi işkoluna girdiği konusunda anlaşmazlık çıkması halinde, ilgililerin başvurusu üzerine, işkolu, o işyerinde yürütülen işin niteliğine göre T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca belirlenir. Bakanlık tespit ile ilgili kararını Resmî Gazete’de yayımlar. Bu tespite karşı ilgililer, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 5’inci maddesine göre kararın yayımından itibaren onbeş gün içinde dava açabilir.” Buna göre işkolu tespitini işveren veya üyesi olduğu işveren sendikası, işyerinde faaliyet gösteren veya göstermeyi amaçlayan işçi sendikaları ve işyerinde çalışan işçiler talep edebilir.

Görüldüğü gibi iş kolu tespitine itirazda taraf olarak işveren ve işkolunda faaliyet gösteren sendikalar ile birlikte, işkolu tespit işlemini yapan bakanlığın taraf olarak gösterilmesi zorunludur. Dava konusu şey üzerinde kim veya kimler hak sahibi ise, dava da bu hakka uymakla yükümlü olan kişilere karşı açılması gereklidir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir.

6100 sayılı HMK’nun 114/1.d maddesi uyarınca “Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları” dava şartıdır. Aynı kanunun devam eden 115/2 maddesine göre ise “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder”.

Somut uyuşmazlıkta dava işverene karşı yöneltilmeden yalnızca davalı Bakanlığa ve tespiti yapılan iş kolunda kurulu sendikaya karşı yürütülmüştür. Dava sonucu işvereni doğrudan ilgilendirdiğinden işkolu tespitine itiraz davasında taraf olarak yer almalıdır. Buna göre işverenin de davaya dahil edilmesi savunma ve delillerini sunma hakkı tanınması gerekir. Ayrıca tespiti yapılan işkolunda kurulu başka sendika olup olmadığı, yine işyerinde örgütlü sendika bulunup bulunmadığı araştırılarak varsa bunlar da dahil edilip savunma ve delil sunma hakkı tanınarak karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

F)SONUÇ:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.