YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 25.03.2019 Esas: 2018/8245 Karar: 2019/6654

İşveren Tarafından Yapılan Sendikal Nedenle Fesih – İspat Koşulları

Özet:

İşverence yapılan feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, işyerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, işyerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, işyerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir. 

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 32. HUKUK DAİRESİ

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

… Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir.

… Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi’nin kararı süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI 

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili özetle; davalı işyerinde 15/10/2009 – 29/07/2016 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin sendikal nedenlere dayalı olarak haksız feshedildiğini iddia ederek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın en az 1 yıllık brüt ücreti tutarında sendikal tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili özetle; davacının görevle ilgili uygun olmayan davranışları nedeniyle savunmasının alındığını, tüm alacaklarının tarafına ödendiğini, iş akdinin feshinin sendikal nedene dayanmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

İlk Derece Mahkemesi’nce özetle; Fesih ihbarnamesinde davacıya isnat edilen telefonla meşgul olmaya ilişkin kamera kaydı olduğu belirtilmiş olduğundan bu hususta kamera kaydı sunulması yönünde ara karar oluşturulmuş ise de davalı tarafça kamera kayıtları sunulmadığı, fesih gerekçesi olarak yazılan telefonla meşgul olmaya ilişkin olayın iş akdinin feshi gibi ağır bir neticeyi doğurması için işin söz konusu telefonla meşgul olma nedeni ile aksatıldığı yada hiç yapılmadığı gibi bir neticesinin olması gerektiği ancak bu şekilde neticenin varlığından bahsedilmediği, salt telefonla meşgul olma hususu bir an için sadık görülse dahi iş akdinin feshi için yeterli sebep oluşturmayacağı, fesih gerekçesi olarak 2012 yılından itibaren tarihleri yazılarak anlatımı yapılan olayların geçmiş tarihli olması nedeni ile geçerli yada haklı fesih gerekçesi olamayacağı, tüm tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde davalı tanıklarının davacı aleyhine beyanları mevcut ise de halen davalıda çalışıyor oldukları, davacı tanık anlatımları ile sendika cevabi yazıları birlikte değerlendirildiğinde davacının 19/07/2016 tarihinde Lastik -İş Sendikasına üye olduğu iş akdinin 29/07/2016 tarihinde feshedildiği, Lastik-İş sendikasına 26/08/2016 tarihinde davalı işyerinde yetki aldığı, iş akdinin feshinin yazılı fesihte bildirilen neden olmayıp sendikaya üye olma nedenine dayandığı esasen tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde iş akdinin feshinin sendikal nedene dayandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

D) İstinaf Başvurusu:

Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

E) İstinaf Sebepleri:

İlk Derece Mahkemesi kararına karşı; davalı vekili feshin geçerli nedene dayandığı iddiası ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

F) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda “…Davalı vekili feshin sendikal nedenle yapıldığını davacı işçinin ispatlayamadığını ileri sürmüştür. Davacının fesihten önce 19/07/2016 tarihinde Lastik İş sendikasına üye olduğu, Lastik iş sendikasının 14/04/2017 tarihli yazı cevabında davalı iş yerinde sendikanın 26/08/2016 tarihinde yetki aldığı, yetki tarihi itibari ile iş yerinde 523 işçinin çalışmakta olup bunların 242 tanesinin sendika üyesi olduğunu, işçilerin sendikaya 2016 yılı Temmuz ve Ağustos aylarında çoğunlukla üye olduklarını, dinlenen davacı tanığı … ve … beyanına göre davacının sendikalaşma sürecinde öncü olarak çalıştığı, diğer çalışanları sendikaya üye yapmak üzere tanıtıcı faaliyette bulunduğu, davalı işverenin davacıyı sendikal faaliyetleri dolayısı ile işten çıkardığı, davacı tarafın sendikal fesih nedenlerini açık bir şekilde dosya kapsamında ispatladığı anlaşıldığında davacı tarafın bu yönü kapsayan istinaf başvurusuna itibar edilmemiştir. Sonuç olarak; dairemizce istinaf sebepleriyle bağlı olarak yapılan incelemede, davalı vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kamu düzenine aykırılık teşkil edecek bir durumun bulunmadığı, ilk derece mahkemesince delillerin değerlendirilmesi ve takdirinde bir isabetsizliğin bulunmadığı, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu” gerekçesi ile davalının yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının reddine karar verilmiştir.

G) Temyiz:

Kararı, davalı vekili süresinde temyiz etmiştir.

H) Gerekçe:

İşverence yapılan feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.

Sendikal tazminat 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25 inci maddesinde düzenlenmiş, işçilerin işe alınmalarının belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri, sendika üyeliklerini sürdürmeleri veya üyelikten çekilmeleri gibi şartlara bağlanamayacağı hükme bağlanmıştır. Yine, işçiler arasında çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından ayrım yapılamayacağı da yasada öngörülmüştür. Sendikal faaliyetlere katılma da güvence altına alınmıştır. Sözü edilen hükümlerden “fesih dışında” olanlara aykırılık halinde işçinin bir yıllık ücretinden az olmamak üzere tazminata tabi olduğu Yasada açıklanmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin 22.10.2014 tarihli oturumunda verilen 2013/ 1 E sayılı kararında, maddede yer alan “…fesih dışında…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline, yürürlüğün durdurulması isteminin koşulları oluşmadığından talebinin reddine karar verilmiştir.

Sendikal bir nedenle iş sözleşmesinin feshi hâlinde işçi, feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine dair dava açma hakkına sahiptir. İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. İşçinin işe başlatılmaması hâlinde, ayrıca 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen tazminata hükmedilmez.

İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiği iddiası ile açılacak davada, feshin nedenini ispat yükümlülüğü işverene aittir. Feshin işverenin ileri sürdüğü nedene dayanmadığını iddia eden işçi, feshin sendikal nedene dayandığını ispatla yükümlüdür.

Fesih dışında işverenin sendikal ayrımcılık yaptığı iddiasını işçi ispat etmekle yükümlüdür. Ancak işçi sendikal ayrımcılık yapıldığını güçlü biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğunda, işveren davranışının nedenini ispat etmekle yükümlüdür.

Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, işyerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, işyerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, işyerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir.

Yukarıda açıklandığı üzere yerel mahkeme kararında, davalı feshinin geçersizliği ile davacının işe iadesi ve buna bağlı mali haklara ilişkin usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı vekilinin bu yönlere temas eden temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, ancak davacı vekili feshin sendikal sebebe dayalı olarak yapıldığını iddia etmiş olup, dosya içeriğinden, işyerinde fesih tarihi itibariyle çalışanlardan kaç işçinin sendika üyesi olduğu, kaçının üyelikten çekildiği, üyelikten çekilenlerden çalıştırılan işçi olup olmadığı, üyelik ve istifa tarihleri, sendikadan istifa eden işçilerden kaçının işten çıkarıldığı ve işten çıkarılma tarihleri kronolojik durumu, kaç işçinin iş sözleşmesinin feshedildiği ve işten çıkarılanların ne kadarının sendika üyesi olduğu, işyerinde çalışması devam eden sendika üyesi işçiler bulunup bulunmadığı, sendikanın yetki başvurusunda bulunup bulunmadığı gibi hususlar anlaşılamamaktadır.

Feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı konusunun kuşkuya yer vermeyecek bir şekilde açıklığa kavuşturulması için belirtilen yönlerden gerekli araştırmaya gidilmeli ve toplanacak deliller dosya içeriği ile birlikte yeniden değerlendirmeye tabi tutularak bir karar verilmelidir. Yukarıdaki ilke kararı ve yasal düzenlemeler çerçevesinde, gerekli araştırma ve inceleme yapılmaksızın, eksik inceleme ile feshin sendikal nedene dayandığı sonucuna ulaşılması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

I) Sonuç: 

Bölge Adliye Mahkemesi ile ilk derece Mahkemesi kararlarının yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.03.2019 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.