YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 04.02.2019 Esas: 2015/30608 Karar: 2019/2601

İşverenin İşçiye 17.000 TL. Avans Verdiği Sabit Olduğundan, Bu Avansın Ticari Defterlere İşlenmemesi Alacağı Ortadan Kaldırmayacaktır.

Özet:

Mahkemece davacının ticari bir işletme olup davalıdan talep ettiği miktar da göz önüne alındığında davayı yazılı belge, ticari defter vs. ile ispat etmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de 08.11.2012 tarihli 17.000,00 TL’lik makbuzun üzerindeki imzanın, imza incelemesi sonrasında davalıya ait olduğunun anlaşılması karşısında davacının davalı işçiye 17.000 TL. avans verdiği sabit olduğundan ve bu avansın ticari defterlere işlenmemesinin alacağı ortadan kaldırmayacağı anlaşıldığından, davalı tarafından ödendiği ispatlanamayan 17.000 TL. avans bakımından davanın kısmen kabulü gerekirken reddine karar verilmesi hatalıdır. 

MAHKEMESİ: İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı isteminin özeti:

Davacı vekili, davalı işçinin müvekkili şirket nezdinde üretim bölümünde çalıştığını, iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının iş akdinin feshedilmesinden sonra çalıştığı dönemde kullanmış olduğu ücret avanslarının kendisinden talep edildiğini, davalının herhangi bir ödeme yapmaması üzerine … İcra Müdürlüğü’nün 2013/5938 sayılı dosyası ile aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun takibe ve borca itiraz ettiğini, takibin durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamını, davalı hakkında %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

B)Davalı cevabının özeti:

Davalı vekili müvekkilinin davacı işyerinde “üretim ve planlama müdürü” olarak görev yaptığını, davacı şirketin 02/04/2013 tarihinde haksız ve kötü niyetli ithamlarla ihbarsız ve tazminatsız olarak müvekkilini işten çıkardığını, müvekkilinin hiçbir şekilde davacı şirkete borcu bulunmadığı gibi davacıdan ücret, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti vs. alacakları bulunduğunu, bu alacakları için ve eksik prim ödeme gün ve miktarının tespiti için davacı aleyhine ayrı ayrı dava açtıklarını, davaların derdest olduğunu, davalının maaşının 4 bin TL. olduğunu 1500 TL. net ücretin hesabına yatırılıp kalanının elden verildiğini ve işyerinden hiç borç almadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

C)Yerel Mahkeme kararının özeti:

Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın icra takibine yapılan itirazın iptali davası olduğu, davacının dayandığı 18/01/2012 tarihli tediye makbuzundaki imzanın davacının eli ürünü olmadığı, 08/11/2012 tarihli tediye makbuzundaki imzanın davacıya ait olmakla birlikte her iki makbuzdaki ödemelerin davacı şirket kayıtlarında bulunmadığı, cari hesap ekstresinde gözüken 1.000,00 TL’nin de şirket kayıtlarında yer almadığı, makbuzlarda ödeme yapan kişinin isminin bulunmadığı, tanıklarca ücret ödemelerinin bir kısmının bankadan bir kısmının elden yapıldığının, arada çalışanlara avans verilse bile bir sonraki ay ücretlerinden kesildiğinin beyan edildiği, davacının ticari bir işletme olup davalıdan talep ettiği miktar da göz önüne alındığında davayı yazılı belge, ticari defter vs. ile ispat etmesi gerektiği, ancak ispat yükünün yerine getirilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

D)Temyiz:

Karar süresi içinde davacı Şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.

E)Gerekçe:

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı Şirket vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Taraflar arasında davacı tarafından davalı işçiye üretim müdürü olarak çalıştığı dönemde ödenen ücret avanslarıyla ilgili uyuşmazlık bulunmaktadır.

Davacı Şirket vekili, davalıya üretim müdürüyken toplam 22.000 TL. avans verildiğini ancak davalının iş akdi sonlandırıldıktan sonra 1000 TL. hariç bu avansları şirkete iade etmediğini iddia ederek … İcra Müdürlüğü’nün 2013/5938 sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatmış, davalı–borçlunun takibe ve borca itiraz etmesi üzerine takip durmuş, davacı tarafından itirazın iptali davası açılmıştır.

Davacının bu avansları ödediğine dair dosyaya ibraz ettiği 08.11.2012 tarih 17.000,00 TL. ve 18.01.2012 tarih 5.000.00 TL. tediye makbuzlarında bulunan imzaya davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine mahkemece usulüne uygun olarak imza incelemesi yaptırılmış ve 03.06.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda tediye makbuzlarından 08.11.2012 tarih 17.000,00 TL. tutarlı makbuzdaki imzanın davalının elinin ürünün olduğu, 18.01.2012 tarih 5.000,00 TL. tutarlı makbuzdaki imzanın ise davalıya ait olmadığının tespit edildiği görülmüştür.

Mahkemece davacıya ödendiği iddia olunan avanslarla ilgili olarak şirketin eski defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede ise davacı tarafından 2012 ve 2013 yıllarına ait. TTK.nun 66. maddesi ve Yeni T.T.K 64. maddesi gereği tacirlerin tutması gereken defterlerinin tutulduğu, açılış kayıtlarının yapıldığı, ETTK 70. maddesi ve YT.T.K. 64. maddesine göre kapanış kayıtlarının yapıldığı tespit edilmiş, davacı şirketin, davalıya ödediğini iddia ettiği ve dosyaya ibraz ettiği 08.11.2012 tarihli 17.000,00 TL. ve 18.01.2012 tarihli 5.000.00 TL. tediye makbuzlarının yasal defterlere kayıt edilmediği görülmüştür. … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına ibraz edilen cari hesap ekstresinde ise davalıya 2012 yılında 22.000,00 TL. verildiği, 05.02.2013 tarihinde de 1.000 TL’nin davalıdan tahsil edildiği ve davalının davacı firmaya 21.000.00 TL. borcu olduğu görülmekteyse de bu ekstreye ilişkin olarak da davacı firmanın ticari defterlerinde herhangi bir kayda rastlanılamamıştır.

Tüm bu nedenlerle mahkemece davacının ticari bir işletme olup davalıdan talep ettiği miktar da göz önüne alındığında davayı yazılı belge, ticari defter vs. ile ispat etmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de 08.11.2012 tarihli 17.000,00 TL’lik makbuzun üzerindeki imzanın, imza incelemesi sonrasında davalıya ait olduğunun anlaşılması karşısında davacının davalı işçiye 17.000 TL. avans verdiği sabit olduğundan ve bu avansın ticari defterlere işlenmemesinin alacağı ortadan kaldırmayacağı anlaşıldığından, davalı tarafından ödendiği ispatlanamayan 17.000 TL. avans bakımından davanın kısmen kabulü gerekirken reddine karar verilmesi hatalıdır.

F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.