YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ
Tarih: 07.09.2016 Esas: 2016/7139 Karar: 2016/5193
Kira İlişkisi – İspat Külfeti – Yemin Delili
Özet :
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığına göre, öncelikle davacı taraf kira ilişkisinin varlığını ve kira bedelini ispatlamalıdır. Yıllık kira bedeli bakımından da bu yükümlülük yazılı delil ile yerine getirilmelidir. Delil listesinde belirtilen “yemin” deliline de başvurulmalıdır.
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacılar ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
YARGITAY KARARI
Dava, kiralananın tahliyesi ve 24.892 TL kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davacılar ile davalı arasında sözlü kira sözleşmesinin varlığı kabul edilerek ve bilirkişilerce belirlenen rayiç kira bedeli üzerinden alacağın kısmen tahsiline karar verilmiş, hüküm davacılar ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili dava dilekçesinde, davalı ile müvekkilleri arasında sözlü kira sözleşmesi bulunduğunu bu sözleşmeye göre yıllık kira bedelinin 8 adet 2,5 luk altın olduğunu ileri sürerek, eksik ödenen 2010 ve 2011 yılları kira bedelleri 13.980 TL ve 2012 yılı ödenmeyen kira bedeli 10.912 TL olmak üzere toplam 24.892 TL nin faizi ile birlikte tahsili ve temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı yıllık kira bedeline karşı çıkarak, kira borcu bulunmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasındaki kira ilişkisi yazılı belgeye dayalı olmamakla birlikte, davalı kira ilişkisini kabul etmiştir. Davacılar vekili; kira bedelinin yıllık 8 adet 2,5 luk altın olduğunu, ödenmesi gereken bir yıllık kira bedelinden 2010 yılı için 1.200 TL bankaya ve 4.800 TL elden olmak üzere kısmi ödenen 6.000 TL, 2011 yılı için kısmi ödenen 1.200 TL ve 2012 yılı için kısmi ödenen 1.350 TL nin mahsubu ile kalan 24.892 TL’nin faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Davalı ise iddia edilenin aksine kira bedelinin 8 adet 2,5 luk altın olmayıp 2011 yılı için 1200 TL 2012 yılı için ise 1.500 TL olduğunu savunmuştur.
İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur. HMK’nun ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanunun belirli delillerle ispatını emrettiği hususlar, başka delillerle ispat edilemez. Taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi bulunmadığına göre, öncelikle davacının kira ilişkisinin varlığını ve aylık kira bedelinin ne miktar olduğunu kanıtlanması gerekir. HUMK.’nun 288.maddesi (HMK. 200.md) uyarınca akdi ilişkinin varlığı ve aylık kira miktarının yazılı delille kanıtlanması gerekir. Somut olayda davacı sözlü kira ilişkisine dayanmış ve kira parasının yıllık 8 adet 2,5 luk altın olduğuna ilişkin iddiasını kanunda belirtilen usullere göre kanıtlayamamıştır. Yıllık kira miktarına göre tanıkla kanıtlanma olanağı bulunmamaktadır. Davacı, yazılı bir belge ibraz edememiştir. Ancak Davacı taraf delil listesinde yemin deliline de dayanmış bulunduğundan, davacıya iddiasını yemin delili ile ispata imkan verilmelidir. Bu çerçevede davacıya kira bedelini ispat etmek bakımından dayandığı yemin deliline başvurup vurmayacağı sorularak ve davalı kiracının kabul ettiği kira bedeli ve yaptığı ödemelerde dikkate alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, rayiç kira bedeli belirlenerek, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün her iki taraf yararına BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine 07.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.