YARGITAY 19.HUKUK DAİRESİ
Tarih: 27.04.2015 Esas: 2015 / 2536 Karar: 2015 / 6173
Menfi Tespit – Çekin Keşidecisinin Lehtara Borçlu Olmadığını Usule Uygun Delillerle İspat Etmesi Halinde Tanık Dahil Her Türlü Delille Üçüncü Kişi Hamilin İyi Niyetli Olmadığı İspat Edilebilir.
Özet:
Davacı, İİK’nun 72. maddesi uyarınca menfi tespit talebinde bulunmuştur. Bu nevi davalarda öncelikle, davacı keşidecinin lehdara karşı borçlu olmadığını usule uygun delillerle ispat etmesi gerekir. Lehdara karşı borçlu olunmadığının ispatı halinde tanık dahil her türlü delil ile üçüncü kişi hamilin iyi niyetli olmadığı ispat edilebilir. Dava konusu bonoların, sözleşmede belirtilen aracın satış değeri karşılığı düzenlendiği, aracın devri halinde ödeneceği dosya kapsamı ile sabittir. Sözleşme konusu araç davacıya devredilmediğinden dava konusu bonolar bedelsiz kalmıştır. Bonolardaki lehdar ile hamil baba-oğuldur. Bu durumda hamil, bonoların bedelsiz kaldığını bilebilecek durumdadır. Hamil iyi niyetli olmadığından davanın kabulü gerekir.
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Mahkemece davanın reddine yönelik olarak verilen 27/07/2011 tarihli ilk hüküm davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 2011/14482 E- 2012/5764 K. sayılı 05/04/2012 tarihli kararı ile bozulmuştur. Dairemiz bozma ilamında “Dava konusu bonoların lehdarı İsmail olup bonolardan ikisi İsmail’den Süleyman’a bu kişiden de davalı Tayfun’a ciro yoluyla geçmiştir. Diğer bonolar ise lehdar İsmail tarafından davalıya ciro edilmiştir. Kambiyo senedine karşı menfi tespit davası açan keşideci , lehdara karşı borçlu olmadığını artık HUMK’un 290 vd. maddesi (HMK’nın 201. maddesi) uyarınca ispat ettikten sonra bonoları ciro yoluyla devralan kişilerin keşideci zararına bile bile aldığını her türlü delille ispat edebilir.
Mahkemece davacı keşidecinin öncelikle lehdara borçlu olmadığına ilişkin delillerinin sorulup değerlendirildikten sonra davalı hamilin kötü niyetli olup olmadığı konusunda TTK’nun 599. maddesi uyarınca inceleme yapılarak varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.’’ denilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK’nın 72. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davası olup, bu davada TTK’nın 599. maddesi uyarınca davacı keşidecinin öncelikle lehdara karşı borçlu olmadığını usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekmekte olup, lehdara borçlu olunmadığının ispatı halinde ise tanık dahil her türlü delille 3. kişi olan hamilin iyi niyetli olmadığının ispatlanması gerekir. Somut olayda dosya içerisinde bulunan 25/01/2009 tarihli satış sözleşmesi uyarınca dava konusu bonoların sözleşmede belirtilen aracın satış değeri karşılığı düzenlendiği, lehdar İsmail’e verildiği ve aracın devri halinde bedelinin ödeneceği anlaşılmaktadır. Sözleşme konusu aracın davacıya devredilmediği anlaşılmakla dava konusu bonolar bedelsiz hale gelmiş bulunmaktadır.
Bonolarda lehdar olan İsmail ile hamil olan davalı Tayfun’un baba-oğul olduğu, dolayısıyla davalı hamilin söz konusu bonoların sözleşmede belirtilen aracın satışı ve devri karşılığı düzenlendiğini bilebilecek durumda olduğu, iyi niyetli hamil olmadığı anlaşıldığına göre davanın kabulü gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bunun yanında karar başlığında tanık Ali’nin davalı olarak gösterilmesi maddi hata olup HMK 304. (HUMK 459) md. hükmü gereğince mahalli mahkemesince her zaman düzeltilmesi mümkündür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.