YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 16.12.2015 Esas: 2015 / 6832 Karar: 2015 / 17015

Menfi Tespit – Malen Kaydı Bulunan Bonolarla İlgili Malların Teslim Edilmediği Hususu Davacı-Borçlu Tarafından Yazılı Delillerle İspat Edilmelidir.

Özet:

Davacı-borçlu, takip konusu iki adet bonoda “malen” kaydının bulunduğunu, davalı tarafından mal teslim edilmediğini ileri sürerek borçlu olmadığının tespiti ile takibe konu senetlerin ve icra takibinin iptaline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Takibe konu bonolarda ‘’malen’’ kaydı bulunmaktadır. Bu durumda malların teslim edilmediği hususunda ispat yükü davacı-borçluya aittir. Davacı-borçlu, bu iddiasını ancak yazılı deliller ile ispat edebilir. Yerel mahkemece, bu hususlar dikkate alınmaksızın yanılgılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi hatalıdır.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacılar vekili, müvekkili S.. İ.. tarafından davalı firma aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı firmanın kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini, itirazın iptali için Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açıldığını, yapılan bu icra takibinden sonra davalı şirket tarafından davaya konu iki adet bonoya dayalı olarak Konya 3. İcra Müdürlüğü’nün 2013/3843 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkillerinin takip konusu bonolara dayalı olarak hiçbir borçlarının bulunmadığını, aksine müvekkili S.. İ..’nın davalı firmadan alacaklı olduğunu, takip konusu iki adet bonoda “malen” kaydının bulunduğunu, davalı tarafından müvekkillerine teslim edilen hiçbir mal bulunmadığını ileri sürerek müvekkillerinin davalıya borçlu olmadıklarının tespiti ile takibe konu senetlerin ve icra takibinin iptaline, davalı aleyhine % 20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacıların uzun süredir müvekkiline borcunun olduğunu, davacıların ödeme yapmaması üzerine icra takibine başlandığını, müvekkilinin davalı borçlulardan olan alacağının tahsilini kambiyo senetlerinin mücerretliği ilkesine dayandırdığını, senedin dayandığı asıl borç ilişkisinin senetten doğan ve ayrı, bağımsız bir varlığı bulunan alacağın tahsilini engellemeyeceğini, takibin usul ve yasaya uygun olduğunu, ispat külfetinin davacılarda olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, takibe ve davaya konu bonolarda “malen’’ kaydının bulunduğu, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesiyle, davalı alacaklının ticari defter ve kayıtlarına göre davacıların davalıya borcunun bulunmadığı gerekçesiyle borçlu olmadıklarının tespitine ve asıl alacağın % 20’si oranında kötü niyet tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan icra takibinden dolayı borçlu bulunmadığının tespitine ilişkindir. Takibe konu bonolarda “malen’’ kaydı bulunup, bu durumda bonolarla ilgili malların verilmediği hususunda ispat yükü davacı borçluya aittir. Davacı borçlu iddiasını ancak yazılı deliller ile ispat edebilir. Bonoların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmaması veya defterlere göre davalının davacıdan alacaklı olduğu anlaşılmasa dahi kambiyo senetlerinin mücerretliği ilkesi uyarınca sebeple bağlı kalınmadığından mahkemece bu hususlar değerlendirilmeksizin yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi hatalı görülmüş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.