YARGITAY 12.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 28.12.2017 Esas: 2017/8250 Karar: 2017/16395

Meskeniyet Şikayeti – İcra ve İflas Kanunu’nda Haczin Yenilenmesi Diye Bir Müessese Yoktur; Aynı Dosyadan İşlenen Haciz Şerhi Yeni Bir Haciz Olup Her Hacze Karşı Şikayet Hakkı Vardır.

Özet:

Borçlu, haczedilen evin kendisinin ve ailesinin haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczedilmezlik şikayetinde bulunmuştur. Haczedilmezlik şikayeti, 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu’nda haczin yenilenmesi diye bir müessese yoktur. Aynı icra dosyasından işlenen haciz şerhi yeni bir haciz olup borçlunun her hacze karşı şikayet hakkı vardır. Dosya kapsamından, taşınmaz kaydı üzerine aynı dosyadan birden fazla haciz şerhi konduğu, borçlunun süresinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi hatalıdır. 

Mahkeme kararının onanmasını mutazammın 23/03/2017 tarih, 2016/29865 Esas – 2017/4500 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkikinin borçlu ve üçüncü kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

YARGITAY KARARI

1- Şikayetçi üçüncü kişinin karar düzeltme isteminin incelenmesinde;

Düzeltilmesi istenen Yargıtay ilamıyla bunda atıf yapılan mahkeme kararında yazılı gerekçeler ve dosyada mevcut belgeler karşısında karar düzeltme isteği yerinde görülmediği gibi HUMK’nun 440. maddesinde yazılı dört halden hiç birine de uymadığından İİK’nun 366. ve HUMK’nun 442. maddeleri uyarınca (REDDİNE), takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınmasına, 65,40 TL karar düzeltme harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın karar düzeltme isteyenden tahsiline,

2- Şikayetçi borçlunun karar düzeltme isteminin incelenmesinde;

Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yolu ile yapılan ilamsız takipte, borçlu ile 3. kişi eşi …’nın icra mahkemesine verdiği dilekçe ile, borçlu yönünden; icra müdürlüğünün 25.6.2015 tarihli yazısı üzerine haczedilen evin borçlu ve ailesinin haline münasip evi olduğunu ve hacizden 16.12.2015’te haberdar olunduğunu ileri sürerek haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğu, şikayetçi eş yönünden ise; taşınmazın tapu kaydında lehine konulmuş olan aile konutu şerhi nedeniyle borçlunun taşınmazının haczedilemeyeceğini ileri sürerek haczin kaldırılmasının istendiği, mahkemece, hacze ilişkin 103 davetiyesinin borçluya 28.11.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olması nedeniyle meskeniyet şikayetinin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle süre aşımından, şikayetçi 3. kişi …’nın şikayetinin ise taşınmazın kaydında aile konutu şerhi bulunmasının taşınmazın haczine engel olmadığı gerekçesiyle esastan reddine karar verildiği, kararın şikayetçi taraflarca temyizi üzerine Dairemizce kararın onanmasına karar verildiği, şikayetçilerin karar düzeltme dilekçelerinde meskeniyet şikayetinin 29.6.2015 tarihli hacze ilişkin olması nedeniyle sürede olduğundan bahisle meskeniyet şikayeti yönünden kararın bozulmasını istedikleri anlaşılmaktadır.

İİK’nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK’nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu’nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır.

Somut olayda ise, taşınmaz kaydı üzerine son olarak, alacaklı vekilinin 24.6.2015 tarihli talebi üzerine 29.6.2015 tarihinde haciz şerhi işlendiği, bu hacze ilişkin olarak icra dosyasından borçluya bildirimde bulunulmadığı, borçlunun, hacizden 16.12.2015 tarihinde haberdar olduğunu bildirerek 17.12.2015 tarihinde süresinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır.

O halde, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun 29.6.2015 tarihli hacze yönelik şikayeti, İİK’nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürededir.

Bu nedenle mahkemece, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, şikayet konusu yapılmayan 11.9.2014 tarihli haciz esas alınarak istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle borçlu yönünden bozulması gerekirken Dairemizce maddi hataya müstenit olarak onandığı anlaşılmakla, borçlunun karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile dairemizin 23.3.2017 tarih ve 2016/29865 E., 2017/4500 K. sayılı onama kararının borçlu yönünden kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 28.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.