YARGITAY 14.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 05.12.2018 Esas: 2016/3698 Karar: 2018/8627

Miras – Terekenin Resmi Defterinin Tutulması – Mirasın Reddi – Hak Düşürücü Süre

Özet:

TMK 619. maddesinde; “Mirası reddetmeye hakkı olan her mirasçı, terekenin resmi defterinin tutulmasının isteyebilir. Defter tutma, mirasın reddine ilişkin usule uyulmak suretiyle bir ay içinden sulh hakiminden istenir. Mirasçılardan birinin defter tutma istemi diğerleri hakkında da etkili olur.” hükmüne yer verilmiştir. TMK’nin 619. maddesinde atıf yapılan mirasın reddine ilişkin usul yönünden TMK 609/1, 2 ve 3. maddesinde; “Mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır. Reddin kayıtsız ve şartsız olması gerekir. Sulh hakimi, sözlü veya yazılı ret beyanını bir tutanakla tespit eder.”, TMK 606. maddesinde ise; “Miras 3 ay içerisinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe miras bırakanın ölümünü öğrendikleri tarihten itibaren işlemeye başlar.” hükümlerine yer verilmiştir. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir.

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.08.2014 gününde verilen dilekçe ile terekenin TMK’nin 619 vd. maddeleri gereğince resmi defterinin tutulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, TMK’nin 619 vd. maddeleri gereğince terekenin resmi defterinin tutulması talebine ilişkindir.
Davacı vekili, muris …’un 22.02.2011’de vefat ettiğini, davacının anne ve babasını 1999 yılındaki depremde kaybettikten sonra anne tarafıyla yaşadığı anlaşmazlık sonucu görüşmediğini, dayısı olan murisin ölümünü murisin mirasçıları aleyhine … 2. İcra Dairesi’nin 2014/19254 sayılı dosyasından gönderilen ödeme emriyle 24.07.2014’te öğrendiğini, terekenin TMK 619. ve devamı maddeleri gereğince remi defterinin tutulmasını, … 2. İcra Dairesi’nin 2014/19254 sayılı icra dosyası başta olmak üzere terekeye karşı açılan davalar ve takiplerin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı … vekili cevap dilekçesinde, davacının dayı ve teyzeleriyle ilişkisini kestiğini, murisin yaşadığı sağlık sıkıntılarında bile murisle ilgilenmediğini belirterek murise ait … 11. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/13 Tereke esaslı dosyasının bu dosyayla birleştirilmesini talep etmiştir.
13.11.2014 tarihli ilk celsede, davalılardan … ve … davaya karşı bir diyeceklerinin olmadığını, davalı …, dava dilekçesini yeni aldığını, beyanlarını yazılı olarak hazırlayıp dosyaya sunmak istediğini beyan etmişlerdir.

Mahkemece, davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.

Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.

TMK 619. maddesinde; “Mirası reddetmeye hakkı olan her mirasçı, terekenin resmi defterinin tutulmasının isteyebilir. Defter tutma, mirasın reddine ilişkin usule uyulmak suretiyle bir ay içinden sulh hakiminden istenir. Mirasçılardan birinin defter tutma istemi diğerleri hakkında da etkili olur.” hükmüne yer verilmiştir.

TMK’nin 619. maddesinde atıf yapılan mirasın reddine ilişkin usul yönünden TMK 609/1, 2 ve 3. maddesinde; “Mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır. Reddin kayıtsız ve şartsız olması gerekir. Sulh hakimi, sözlü veya yazılı ret beyanını bir tutanakla tespit eder.”, TMK 606. maddesinde ise; “Miras 3 ay içerisinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe miras bırakanın ölümünü öğrendikleri tarihten itibaren işlemeye başlar.” hükümlerine yer verilmiştir. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir.

Somut olayda, davacı yasal mirasçı tarafından ölümden itibaren bir ay içinde terekenin resmi defterinin tutulması talebinde bulunulmamış ise de, davacı ölümü ve mirasçı olduğunu … 2. İcra Dairesi’nin 2014/19254 sayılı dosyasından gönderilen ödeme emriyle 24.07.2014’te öğrendiğini beyan etmiştir. Mahkemece davacıya murisin ölümünü daha sonra öğrenme durumu hakkında delillerini sunması için imkan verilip; gösterdiği taktirde delillerin toplanması, davanın hak düşürücü sürede açılıp açılmadığının tespitiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 05.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.