YARGITAY 13.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 16.03.2004 Esas: 2004 / 17236 Karar: 2005 / 4149

Mirasçılarla Ortaklığın Devamına Dair Evvelce Yapılmış Sözleşme Bulunmadıkça Ortaklardan Birinin Ölümü ile Adi Ortaklık Sona Erer.

Özet:

Dosya kapsamından davacıların murisi ile davalı arasında balıkçı dükkanının işletilmesi hususunda adi ortaklık olduğu anlaşılmaktadır. Davacılar, dükkanın gelirlerinden kendilerine pay verilmediği iddiasıyla alacak talebinde bulunmuşlardır. Ortaklığın devamına ilişkin sözleşme olmadıkça ortaklardan birinin ölümü ile adi ortaklık sona erer. Somut olayda, ölüm halinde ortaklığın devam edeceğine ilişkin taraflar arasındaki protokolde hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda ortaklığın sona erdiğinin tespiti ile ortaklığa konu dükkanın malları ile birlikte tasfiye edilmesi gerekir. Açıklanan hususlar nazara alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacılar, murisleri ile davalının 1980 yılında yaptıkları sözleşme ile balıkçı dükkanını ortak çalıştırmaya başladıklarını, tüm gelir ve giderlerin her iki ortak arasında paylaştırıldığını, davalının son 8 aydır dükkanın gelirinden ödeme yapmadığını, 8 aylık gelirden ortaklıktaki hisselerine düşen 3.500.000.000.-TL’nın tahsilini istemişlerdir.

Davalı, davacıların murisi ile yapılan sözleşmenin günlük kâr ortaklığı üzerinde yapılan bir anlaşma olduğunu, geliri davacıların murislerine verdiğini, vefatı ile adi ortaklığın sona erdiğini ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece 1.200.000.000.-TL’nın davacıların miras bırakanının hissesine düşen ortaklık payı olarak davacılara ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.

Davacıların murisi ile davalı arasında balıkçı dükkanının işletilmesi konusunda adi ortaklık olduğu, dükkanın dava dışı belediyeden kiralandığı, kirasının eşit olarak ödendiği, dükkandaki malvarlığının ortaklığın olup, kâr-zararın eşit olarak paylaşılacağı, hastalık ve ölüm halinde ortaklığın değerlerinin eşit olarak pay edileceği, muris ile davalı arasında düzenlenen 4 maddelik protokolde kararlaştırılmış; bu protokolde ortaklardan birinin ölümü halinde ölenin mirasçıları ile kalan ortak arasında ortaklığın devam edeceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır.

Davacıların murisinin 15.11.2001 tarihinde vefat ettiği dosyadaki bilgilerle sabittir. BK. 535/2. maddesi hükmüne göre davacıların murisi ile davalı arasındaki adi ortaklık 15.11.2001 tarihinde sona ermiştir. Öyle olunca ortaklığın sona erdiğinin tespitiyle, ortaklığa konu olan balıkçı dükkanının mallarıyla birlikte tasfiyesi gerekir. Bu amaçla mahkemece ortaklığın sona erdiği tarih itibariyle ortaklığın aktif ve pasifi belirlenmeli, öncelikle idareci ortak olan davalıdan ortaklığın defter ve kayıtları ile birlikte hesap istenilmeli, tarafların anlaştıkları anlaşamadıkları hususlar tespit edilmeli, anlaşamadıkları konular hakkında tarafların delilleri sorulup incelenmeli, tespit edilen aktif malvarlığının ve tespit edilen ortaklık borçlarının ne şekilde tasfiye edileceği taraflardan sorulmalı, anlaşamadıkları taktirde tayin edilecek tasfiye memuru vasıtası ile ortaklığa ait malların satılarak ortaklığın öncelikle borçlarının ödenmesine, kalanın da taraflara hisselerine göre paylaştırılmasına, kira sözleşmesi davalı adına yapılmış ise de ortaklık sözleşmesinden kira sözleşmesinin hak ve vecibelerinin ortaklığa ait olduğu anlaşıldığından, kiracılık haklarından mali bir değeri varsa tasfiye hesabında ortaklığın aktif değerine katılarak, dava konusu ortaklığın BK. 538 ve devamı maddeleri hükümlerine göre tasfiyesine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.03.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.