YARGITAY 14. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 16.04.2019 Esas: 2016/9808 Karar: 2019/3452

Mirasçılık Belgesi Verilmesi İstemine İlişkin Davalarda Davacı, Mirasçılık Belgesi Verilmesini İsteyebilmek İçin Murisin Öldüğünü Ve Ölüm Tarihini, Muris İle Kendisi Arasındaki İrs Bağını Kanıtlamak Zorundadır.

Özet:

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 598. maddesine göre, başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir. Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herhangi bir şekle tabi değildir (TMK m. 7). Hakim çekismesiz yargıda re’sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir. Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda taraflarca hazırlama ilkesi geçerli olup, hakim tarafların talepleri ile bağlıdır. Hakim, talepte bulunan tarafların iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü delillerle yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re’sen araştırma prensibi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı tarafından, 29.12.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, mirasçılık belgesinin verilmesi talebine ilişkindir.

Davacı, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/83 Esas sayılı dosyasının 18.12.2015 tarihli celsesinde Hüseyin oğlu … ’un mirasçılık belgesinin dosyaya sunulması için kendilerine yetki ve süre verildiğini belirterek adı geçen murisin mirasçılık belgesini talep etmiştir.

Mahkemece, … 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 10.03.1986 tarih ve 1986/253 Esas sayılı dosyasından aynı murisin veraset ilamının verilmesi için dava açıldığı ve veraset ilamının düzenlendiğinin anlaşıldığı, mevcut veraset ilamının iptali istenmeden yeni veraset ilamı verilemeyeceği, HMK 114 ve 115. maddeleri gereği dava şartı yokluğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Hükmü, davacı temyiz etmiştir.

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 598. maddesine göre, başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir.

Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herhangi bir şekle tabi değildir (TMK m. 7). Hakim çekismesiz yargıda re’sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir.

Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda taraflarca hazırlama ilkesi geçerli olup, hakim tarafların talepleri ile bağlıdır. Hakim, talepte bulunan tarafların iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü delillerle yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re’sen araştırma prensibi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.

Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davalarda davacı, mirasçılık belgesi verilmesini isteyebilmek için murisin öldüğünü ve ölüm tarihini, muris ile kendisi arasındaki irs bağını kanıtlamak zorundadır. Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için murisin hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının murisin mirasçısı olmadığının tespiti gerekir.

Somut olayda; mahkemece murise ait … 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 10.03.1986 tarih ve 1986/253 Esas sayılı mirasçılık belgesinin hasımsız açıldığı, çekişmesiz yargıya tabi olduğu, bu sebeple kesin hüküm teşkil etmediği gözetilmeksizin HMK’nin 114 ve 115. maddeleri gereğince davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Dava dilekçesine murise ait mirasçılık belgesinin temini için yetki ve süre verilen … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/83 Esas sayılı dosyasının 18.12.2015 tarihli celse tutanağı eklenerek aktif dava ehliyetini kanıtlanmıştır. Murise ait mirasçılık belgesinin üzerinden uzun yıllar geçmesi ve güncelliğinin yitirilmesi sebebiyle de yenisinin istenilmesinde hukuki yarar vardır. Bu sebeple mahkemece, murise ait mirasçılık belgesinin verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 16.04.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.