YARGITAY 9.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 21.12.2017 Esas: 2017 / 26382 Karar: 2017 / 21932

Olağanüstü Hale İlişkin KHK ile Çıkarılanlar Hariç FETÖ Terör Örgütü ile Bağlantı İddiasıyla Kurum ve Kuruluşlarca İşten Çıkarılanlar Feshin Geçersizliği ve İşe İade Davası Açabilirler. KHK’lardan Önce Başka Nedenlerle İşten Çıkarılanların Açtıkları İşe İade Davalarında FETÖ ile İlgili Soruşturma Varsa Sonucu Beklenmelidir.

Özet:

Dava, feshin geçersizliği ve işe iade, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretlerinin tahsili talebine ilişkindir. Olağanüstü hale ilişkin KHK ile çıkarılanlar hariç FETÖ terör örgütü ile bağlantı iddiasıyla kurum ve kuruluşlarca işten çıkarılanlar feshin geçersizliği ve işe iade davası açabilir. Ancak KHK kapsamında iş sözleşmesi feshedilen işçi, feshin geçersizliği ve işe iade davası açmış ise geçici madde uyarınca karar verilmesine yer olmadığına karar verilecektir. Burada dikkat edilmesi gereken, komisyonun görevinin sadece KHK ile ihraç listesi içinde çıkarılanlarla sınırlı olduğudur. Kurum ve kuruluş, KHK listesinden yayınlanmadan çıkarmış ise iş sözleşmesi ile çalışanın feshin geçersizliği ve işe iade davasının iş mahkemesince görülmesi gerekir. KHK’lardan önce başka nedenlerle işten çıkarılanların açtıkları işe iade davalarında FETÖ ile ilgili soruşturma varsa sonucu beklenmelidir. Davacı hakkında soruşturma bulunmasına rağmen ceza soruşturmasının sonucu beklenmeden karar verilmesi hatalıdır.

Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek, feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine ve işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretine karar verilmesini talep etmiştir.

İlk derece mahkemesinin davanın reddine dair kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 6100 sayılı HMK.’un 353/1.b.2. maddesi uyarınca başvuru talebinin kabulüne ve yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın esastan kabulüne karar verilmiştir.

Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olup, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, gereği konuşulup düşünüldü.

Y A R G I T A Y   K A R A R I

A)Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, davacının 09/07/2012-18/07/2016 tarihleri arasında davalı kurumda piyasa işletim ve izleme görevlisi olarak çalıştığını, iş akdinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17.ve 18. maddeleri kapsamında feshedildiğini, fesih yazısında davacının hizmetine ihtiyaç duyulmaması gerekçesinin ileri sürüldüğünü belirterek, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleri uyarınca feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine ve işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretine karar verilmesini talep etmiştir.

B)Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, 15/07/2016 tarihinde gerçekleşen darbe teşebbüsü nedeniyle kurumca tedbirlerin alındığını, süreç sonrasındaki olağanüstü durumlar göz önünde bulundurularak mevzuatın değerlendirildiğini ve insan kaynakları politikaları oluşturulduğunu, 1 Nisan – 15 Temmuz 2016 tarihleri arasında bir kısım ………. personelinin iş akdine son verildiğini, davacının da aralarında bulunduğu 51 kişinin hizmetlerine ihtiyaç duyulmaması sebebiyle iş akdinin 18/07/2016 tarihinde sonlandırıldığını, davacının bağlı bulunduğu üst düzey yönetici Genel Müdür Yardımcısı tarafından davacının çalışmalarının verimsiz olduğu bilgisinin Genel Müdürlük makamına iletildiğini, yapılan değerlendirme sonucunda hizmetlerine ihtiyaç duyulmayan 51 personelin iş akdinin feshinin uygun görüldüğünü, hak ettiği ücretler ve ikramiyelerin ödendiğini, davacının iş akdinin alınan işletmesel karar sonucu feshedildiğini, hizmetine ihtiyaç duyulmayan personel ile iş ilişkilerinin sonlandırılma uygulaması, davacının bağlı bulunduğu üst düzey yönetici olan Denetim ve Gözetim Kurulu Başkanı tarafından verimsiz bulunması ve de 15/07/2016 tarihinde gerçekleşen darbe teşebbüsü sonrası olağanüstü durumlar birlikte değerlendirilerek alınan işletmesel karar doğrultusunda davacının da aralarında bulunduğu 51 kişinin hizmetlerine ihtiyaç duyulmaması nedeniyle iş akitlerinin 18/07/2016 tarihinde sonlandırıldığını, hak ettiği ücretler ve ikramiyelerinin kendisine ödendiğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

C)İlk derece Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının iş akdi, milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen FETÖ/PDY terör örgütüne üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilmek (kanaat olarak) suretiyle feshedildiği, fesih nedenine göre, davacı 673 sayılı KHK madde 7 gereğince işe geri alınma yönünde talepte bulunamayacağı gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir.

D)İstinaf Dairesi Kararı:

Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonunda, davalı işverenlikçe İşK. ‘nun 19. maddesinde geçerli fesih için düzenlenen şekil şartlarına uyulmadığı, fesih bildiriminde fesih sebebi açık ve kesin şekilde belirtilmediği gibi fesih öncesi davacının da savunmasının alınmamış olduğu, bunlara göre davalı feshinin sırf bu sebeplerle dahi geçersiz olduğu, ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olmadığından davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiği gerekçesi ile … 7. İş Mahkemesi’nin 10/11/2016 tarih ve 2016/392 E, 2016/432 K sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b/2. bendi uyarınca KALDIRILMASINA ve davanın kabulüne karar verilmiştir.

E)Temyiz:

Kararı davalı vekili temyiz etmiş ve temyiz aşamasında davacı hakkında terör ve örgütlü suçlar soruşturma bürosu yazısına göre şüpheli sıfatı ile hakkında soruşturmanın devam ettiği belirtilmiş, buna ait kayıt sunulmuştur.

F)Gerekçe:

6100 sayılı HMK’nın 165/1. maddesi uyarınca “Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir”.

Diğer taraftan Ülkemizde 15.07.2016 tarihinde Devlet karşı bastırılan darbe teşebbüsü sonrasında 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kararı doğrultusunda, darbe teşebbüsü ve terörle mücadele çerçevesinde alınması zaruri olan tedbirler kapsamında Kanun Hükmünde Kararnameler çıkarılmıştır.

667 sayılı KHK.’un (18.10.2016 tarihinde kabul edilen 6749 Sayılı Kanun ile değiştirilerek kabul edilmiştir) 4/1.g maddesi uyarınca “Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen; bir bakanlığa bağlı, ilgili veya ilişkili olmayan diğer kurumlarda her türlü kadro, pozisyon ve statüde (işçi dahil) istihdam edilen personel, birim amirinin teklifi üzerine atamaya yetkili amirin onayıyla kamu görevinden çıkarılır.

Aynı maddenin 2. fıkrası gereğince de “görevine son verilenler bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemez, doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemezler; görevinden çıkarılanların uhdelerinde bulunan her türlü mütevelli heyet, kurul, komisyon, yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu üyeliği ve sair görevleri de sona ermiş sayılır. Bu fıkrada sayılan görevleri yürütmekle birlikte kamu görevlisi sıfatını taşımayanlar hakkında da bu fıkra hükümleri uygulanır (6749 Sayılı Kanun mad. 4/1.g ve 4/2).

Daha sonra çıkarılan 685 sayılı KHK ile Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kurulmuş ve komisyona 2/1.a maddesi ile kanun hükmünde kararname ile çıkarılanların başvurularını komisyonun değerlendirileceği belirtilmiş, bu kararnamenin geçici 1. maddesi 690 sayılı KHK’un 56. maddesi ile değiştirilerek, komisyonun görev alanına giren konularda daha önce herhangi bir yargı merciine başvurmuş veya dava açmış olanlar için 7. maddedeki başvuru usulünün uygulanacağı belirtilmiş ve “bu dosyalar hakkında yargı mercilerince karar verilmesine yer olmadığına ve tarafların yaptıkları masrafların üzerlerinde bırakılmasına dosya üzerinden kesin olarak karar verileceği, vekâlet ücretine hükmedilmeyeceği, bu dosyaların, yeni bir başvuru şartı aranmaksızın incelenmek üzere Komisyona gönderileceği” açıklanmıştır.

Dolayısı ile KHK kapsamında iş sözleşmesi feshedilen işçi, feshin geçersizliği ve işe iade davası açmış ise geçici madde uyarınca karar verilmesine yer olmadığına karar verilecektir. Burada dikkat edilmesi gereken, komisyonun görevinin sadece KHK kararnamesi ile ihraç listesi içinde çıkarılanlarla sınırlı olduğudur. Kurum ve kuruluş, KHK listesinden yayınlanmadan çıkarmış ise iş sözleşmesi ile çalışanın feshin geçersizliği ve işe iade davasının iş mahkemesince görülmesi gerekir.

Burada mahkemece feshin haklı veya geçerli nedene dayanıp dayanmadığı sunulan deliller kapsamında değerlendirilecektir. İşçinin terör örgütü ile bağlantısı, irtibat ve iltisakı var ise fesih haklı veya geçerli nedene dayanacaktır. Diğer taraftan KHK’lar çıkarılmadan, tazminatları ödenerek davranış, verim veya işletme nedenleri gösterilerek feshedilen işçiler var ve yargılama sırasında terör örgütü ile bağlantıları olduğu savunulup, bu kişiler hakkında soruşturma başlatılmış ise 667 sayılı KHK.’ın 4/2. maddesindeki “ daha kamu hizmetinde istihdam edilemez, doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemezler” hükmü nedeni ile işe iadelerine olanak bulunmamaktadır. Ancak burada bu soruşturmanın sonucu beklenmelidir.

Bölge Adliye Mahkemesince davacı hakkında soruşturma bulunduğundan, ceza soruşturmasının sonucu beklenmeden karar verilmesi hatalıdır.

G)Sonuç:

Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı 6100 sayılı HMK.’un 373. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin ilk derece mahkemesine gönderilmesine peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.