YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 31.10.2017 Esas: 2016/4012 Karar: 2017/8686

Orman Kanunu’nun 2/B Maddesi Kapsamında Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerler Çıkarma İşleminin Kesinleşme Tarihinden İtibaren Zamanaşımı ile İktisap Edilemez.

Özet :

Davacılar, dava konusu taşınmazın kendilerine hibe edildiğini ve kendilerine ait olduğunu iddia ederek tapusunun iptali ile adlarına tescilini; mümkün olmadığı takdirde zilyet ve tasarruflarında olduğunun şerhine karar verilmesi talebinde bulunmuşlardır. Orman Kanunu’nun 2/B maddesi kapsamında orman sınırları dışına çıkarılan yerler çıkarma işleminin kesinleşme tarihinden itibaren zamanaşımı ile iktisap edilemez. Dava konusu taşınmazın 6831 Sayılı Kanunun 2/B çalışmaları neticesinde Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Açıklanan nedenlerle, tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. Şerhe yönelik talepler yönünden ise karar verilmemesi usul ve kanuna aykırıdır.

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

… ili, … ilçesi, … köyü 145 ada 1 parsel sayılı tarla vasfındaki taşınmaz Hazine adına tapuda kayıtlı olup üzerinde ‘’6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerdir’’ ve ‘’bu parsel …, …, …, … kullanımındadır’’ şerhleri bulunmaktadır.

Davacılar 18.02.2014 tarihli dilekçeleri ile dava konusu taşınmazın yaklaşık 13 dönümlük kısmının … tarafından kendilerine hibe edildiğini ve kendilerine ait olduğunu tapusunun iptali ile adlarına tescilini mümkün olmadığı taktirde zilyet ve tasarruflarında olduğunun şerhine karar verilmesini talep etmişlerdir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile … ili, … ilçesi, … köyü, … mevki 145 ada 1 sayılı parselin fen bilirkişisinin 01/06/2015 havale tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen sarı renk ile taranmış olan 9.309,56 m2’lik kısmın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tapuya ve tesciline, diğer davalılar ile davalı … mirasçıları olan dahili davalılar açısından açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu ve 2/B çalışmaları 6831 Sayılı Kanuna göre yapılmış ve 2004 yılında ilan edilmiştir. 5831 Sayılı Kanunla değişik 3402 Sayılı Kanunun Ek 4. madde çalışmaları 2012 yılında ilan edilerek kesinleşmiştir.

Davacı taraf çekişmeli taşınmazın yaklaşık 13 dönümlük kısmının kendilerine ait olduğunu tapusunun iptali ile adlarına tescilini mümkün olmadığı taktirde zilyet ve tasarruflarında olduğunun şerhine karar verilmesini talep etmişler ve mahkemece 01/06/2015 havale tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 9.309,56 m2’lik kısmın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tapuya ve tesciline karar 134 YARGI DÜNYASI MAYIS 2018 verilmiş olup dava konusu taşınmazın 6831 Sayılı Kanunun 2/B çalışmaları neticesinde Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu anlaşılmaktadır.

Bu tür yerler yasa gereği Hazine’ye kalan yerlerden olduğu gibi 6831 Sayılı Kanunun Ek madde 10 – (Ek: 15/1/2009- 5831/5 md.) ‘’Bu Kanunun; 20/6/1973 tarihli ve 1744 Sayılı Kanunla değişik 2. maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 Sayılı Kanun ve 5/6/1986 tarihli ve 3302 Sayılı Kanunla değişik 2. maddesinin birinci fıkrasının (B) bendi uygulamaları ile orman sınırları dışına çıkarılan yerler, çıkarma işleminin kesinleştiği tarihten itibaren kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemez’’ amir hükmü göz ardı edilmiştir, bu hususlar göz önüne alınarak mahkemece tapu iptali ve tescil talebi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekmekte olup, davacıların şerhe yönelik talepleri yönünden ise karar verilmemesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA 31.10.2017 günü oybirliği ile karar verildi.