YARGITAY 12.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 28.12.2017 Esas: 2016/25595 Karar: 2017/16397

Rehinli Malın Muhammen Değerinin Rehin Bedelinin Çok Altında Olmasına Rağmen Rehin Alacaklısı Rehin Bedelinin Altında Satışa Muvafakat Etmediğine İlişkin Beyanda Bulunmaksızın Satış İstemiş ise Muhammen Değere Göre Satış Yapılabilir.

Özet:

Dava, ihalenin feshi talebine ilişkindir. Rehinli malın muhammen değerinin rehin bedelinin çok altında olmasına rağmen rehin alacaklısı rehin bedelinin altında satışa muvafakat etmediğine ilişkin beyanda bulunmaksızın satış istemiş ise muhammen değere göre satış yapılabilir. İcra mahkemesi, gerçekleşmiş bir ihalenin feshi talebi ile önüne gelen uyuşmazlıkta ihalenin feshine karar verebilir. Somut olayda, şikâyet tarihi itibariyle tamamlanmış bir ihale bulunmamaktadır. Bu durumda, şikâyetin reddi gerekirken, kabulü ile birinci artırma tutanağına göre satışın tamamlanması yönünde karar verilmesi hatalıdır. 

Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

YARGITAY KARARI

Alacaklı tarafından borçlular hakkında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, şikayetçi 3. kişinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, 29.3.2016 tarihinde yapılan 1. açık arttırma sırasında 100.000,00 TL muhammen değerle satışa çıkarılan rehinli araç için 71.000,00 TL pey sürmesine ve en yüksek pey süren olması ile birlikte peyin aracın muhammen değerinin % 50’si ile satış ve paylaştırma giderlerini karşılayacak tutarda olmasına rağmen, icra müdürünün ihale sırasında aldığı kararla satışa konu araç üzerindeki rehin bedeli olan 180.000,00 TL ve üzerinde teklif veren olmadığından bahisle satışın ikinci artırmaya bırakıldığını, ancak rehin bedelinin aracın muhammen değerinden fazla olup takip alacaklısı olan rehin alacaklısının aracın satışını istemiş olmakla zımnen rehin bedeli altında satışa muvafakat ettiğinin kabulü gerekeceğini ileri sürerek, icra müdürlüğünün alacaklının talebi üzerine 29.3.2016 tarihinde verdiği kararın iptali ile aracın tescilinin en yüksek teklifi veren şikayetçi adına yapılmasına karar verilmesini istediği, mahkemece, takip alacaklısının bizatihi kendisinin rehin alacaklısı olması ve paranın paylaştırılması safhasında rüçhan hakkı olan sıfatını taşımayacağı gerekçesiyle şikayetin kabulü ile 29.3.2016 tarihli açık artırma tutanağına istinaden satış işlemlerinin tamamlanmasına karar verildiği görülmüştür.

Somut olayda; takip konusu rehinli aracın muhammen değerinin 100.000,00 TL olarak belirlendiği, rehin alacaklısı … A.Ş. tarafından yapılan satış talebi üzerine icra müdürlüğünce 18.3.2016’da satış kararı verildiği ve gerekli ilanların yapıldığı, bu aşamaya kadar alacaklının rehin bedeli altında satışa muvafakat etmediğine ilişkin bir beyanının bulunmadığı, ancak birinci artırma günü olan 29.3.2016 tarihinde elektronik ortamda verilen 70.000,00 TL’lik teklif görüldükten sonra alacaklı tarafından icra müdürlüğüne yapılan taleple; 180.000,00 TL rehin bedeli altında satışa muvafakat edilmediğinin bildirilmesi üzerine icra müdürlüğünce aynı gün alınan kararla artırmaya 180.000,00 TL’den başlanmasına karar verildiği, birinci artırmaya başlanması ile birlikte 70.000,00 TL’lik elektronik teklifin ve bundan sonra şikayetçi 3. kişi tarafından yapılan 71.000,00 TL’lik peyin tutanağa geçirildiği ancak icra müdürlüğünce 180.000,00 TL ve üzerinde teklif veren olmadığından satışın 2. artırmaya bırakılmasına karar verildiği görülmektedir.

Rehin alacaklısı bankanın satıştan önceki aşamalarda rehin bedeli altında satış yapılmasını istemediğine ilişkin herhangi bir beyanının bulunmaması, rehinli aracın 100.000,00 TL olan muhammen değerinin 180.000,00 TL olan rehin bedelinin çok altında olması ve buna rağmen alacaklı tarafından rehin bedeli altında satışa muvafakat edilmediğine yönelik bir beyanda bulunulmaksızın satış istenmiş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde; alacaklının satış sırasında rehin bedelinin altında satışa muvafakat etmediğini ileri sürerek satışın yapılmasına engel olmasının doğru olmadığının kabulü gerekir.

Bununla birlikte; icra mahkemesi gerçekleşmiş bir ihalenin feshi talebi ile önüne gelen uyuşmazlıkta ihalenin feshine karar verebilir ise de, İİK’nun 129. maddesindeki şartları taşıyan pey sürülmediğinden bahisle icra müdürlüğünce satışın ikinci artırmaya bırakılmasına dair karar verilen şikayete konu uyuşmazlıkta; icra mahkemesinin, icra müdürlüğüne ihalenin birinci artırmaya göre tamamlanmasını emretme yetkisi yoktur.

O halde mahkemece; şikayet tarihi itibariyle tamamlanmış bir ihale bulunmadığından şikayetin bu aşamada reddine karar verilmesi gerekirken şikayetin kabulü ile birinci artırma tutanağına göre satışın tamamlanması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.