YARGITAY 11.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 26.01.2017 Esas: 2016 / 4868 Karar: 2017 / 539

Rıza Hilafına Elden Çıkan Çekin İstirdadına Karar Verilebilmesi İçin Davacının Yetkili Hamil Olduğunu, Çeki Elinde Bulunduranın da Kötü Niyetli veya İktisapta Ağır Kusurlu Olduğunu İspat Etmesi Gerekir.

Özet:

Dava, 6102 SK’nun 792. maddesi uyarınca, rıza hilafına elden çıkan çekin istirdatı istemine ilişkindir. Rıza hilafına elden çıkan çekin istirdatına karar verilebilmesi için davacının dava konusu yaptığı çekin yetkili hamili olduğunu, çeki elinde bulunduranın da çeki kötü niyetle iktisap ettiğini ya da iktisapta ağır kusuru bulunduğunu ispat etmesi gerekir. Davalının çeki kötü niyetle iktisap ettiği ya da iktisapta ağır kusuru bulunduğu ispat edilememiştir. Yerel mahkemece, kıymetli evrakta mücerretlik ilkesi nazara alınmaksızın davanın kabulüne karar verilmesi hatalıdır.

Taraflar arasında görülen davada … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08/09/2015 tarih ve 2014/1057-2015/815 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 17.01.2017 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, dava dışı … İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti tarafından keşide edilerek, aralarındaki ticari ilişkiye istinaden teminat çeki olarak müvekkiline verilen çekin, müvekkilinin rızası hilafına elinden çıkarak zayi olduğunu, davalının çeki bir şekilde ele geçirerek bankaya ibraz ettiğini ve ayrıca çek iptali davasında da çekin yetkili hamili olduğunu iddia ettiğini, bu başvuru sebebiyle istirdat davası açmak zorunda kaldıklarını, davalının çekin yasal yetkili hamili olmadığını, davalı ile müvekkili firma arasında hiçbir ticari ilişkinin olmadığını ileri sürerek, çekin yasal hamilinin davacı firma olduğunun tespitiyle istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili, müvekkilinin çeki keşideci şirket yetkili müdüründen teslim aldığını, davaya konu çek üzerinde davacının herhangi bir cirosunun bulunmadığını, çekin iptalini ve istirdadını talep edemeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece, davaya konu çekin tacir hamiline olarak düzenlendiği, çek keşidecisi ile hamil arasında ticari bir ilişki olması gerektiği, davacı ve dava dışı … Ticaret Ltd. Şti’nin ticari defterlerinde, davalı ile ilgili herhangi bir kaydın olmadığı, ancak davacı ile dava dışı şirket kayıtlarının birbiri ile uyumlu olduğu, çekin her iki defterde de teminat çeki olarak kayıtlı olduğu, çekin gerçek hamilinin davacı şirket olduğu, davalının yetkili hamil olduğunu ispat edemediği gerekçesi ile davanın kabulü ile dava konusu çekin davalıdan istirdatı ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava, 6102 sayılı TTK’nın 792. (6762 sayılı TTK’nın 704.) maddesi uyarınca rıza hilafına elden çıkan çekin istirdatı istemine ilişkindir.

6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir.

Bu düzenleme uyarınca rıza hilafına elden çıktığı ileri sürülen çekin istirdatına karar verilebilmesi için davacının dava konusu yaptığı çekin yetkili hamili olduğunu kanıtlaması yanında, çeki elinde bulunduran yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap ettiğini ya da iktisapta ağır kusuru bulunduğunu ispat etmesi gereklidir. Bu durum karşısında davada ispat yükü çekin istirdatına karar verilmesini talep eden davacıya ait olup aksinin kabulü kıymetli evrakın mücerretlik ilkesini ortadan kaldırır.

Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafından dava konusu çekin dava dışı … Ltd Şti’den teminat çeki olarak alındığı ve bu çekin kaybedildiği ileri sürülmüş, dava dışı şirket yetkilisi tarafından ise çekin davacı şirkete verildiği, davalı ile aralarında hiçbir ticari ilişki bulunmadığı ve çekin davalıya verilmediği beyan edilmiş ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı ile dava dışı şirket kayıtlarının birbirini doğruladığı belirtilmiş ve mahkemece de bu deliller esas alınmak suretiyle davanın kabulü ile dava konusu çekin istirdatına karar verilmiş ise de, davacının davalı tarafın çeki kötü niyetle iktisap ettiğini ya da iktisapta ağır kusuru bulunduğunu ispat ettiğinden söz edilemez.

Bu itibarla, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kıymetli evrakta mücerretlik ilkesi nazara alınmaksızın davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 26.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.