YARGITAY 19.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 21.12.2017 Esas: 2016/14399 Karar: 2017/8118

Senedin Anlaşmaya Aykırı Doldurulduğunun İspatı Davacı Taraftadır.

Özet:

6102 sayılı T.T.K.’nun 778. maddesi ile bonolarda da uygulanması gereken T.T.K.’nun 680. maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür. Bu tür bir bono düzenlenirken veya tamamen doldurulmamış bir bono tedavüle çıkarılırken anlaşmalara aykırı olarak doldurulduğu yazılı belge ile ispat olunmadığı sürece bono üzerinde yazılı olan rakam, yazı, tanzim ve vade tarihi gerçekliğini ve varlığını korur. Somut olayda dava konusu bononun keşidecisi davacı, lehdarı ise davalı taraftır. Bu durumda senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunun ispatı davacı taraftadır. Hal böyle olunca ispatlanamayan davanın reddi gerekirken, ispat külfetinin tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. 

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı asil, halcisi …’a boş senet verdiğini, mal gönderdiğini, borcu kalmayınca senedi istediğini, bugün yarın vereceğim diye kendisini oyaladığını, daha sonra …’ın senedi …’e verdiğini, rakam kısmı boş olduğu için 20.000.- TL yazdığını ve … İcra Müdürlüğü’nün 2014/521 E. sayılı dosyasıyla hakkında icra takibi başlatıldığını, davalıya borcu olmadığından, Gazipaşa İcra Müdürlüğü’nün 2014/521 E. sayılı dosyasından davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı asil, gerek davacı-borçlunun eşine vermek için kendisinin çekmiş olduğu kredi nedeniyle ve gerekse davacı-borçlunun …’a olan borcunun tarafınca ödenmesi nedeniyle senedi takibe koymaktan başka çaresinin kalmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama, toplanan delillere göre; bonoda bedel kaydı bulunmadığından borçlu bulunmadığını ispat yükünün menfi tespit davasında davacı borçluya düştüğü, ancak davalı tarafın, davacının hem kendisine hem de dava dışı bir başka kimseye olan borcunun kendisi tarafından ödenmesi nedeniyle, davacının daha evvel dava dışı kimseye açık olarak verdiği bononun doldurulması suretiyle senedi tüm alacaklarına karşılık edindiğini savunduğu, davalının bu beyanı ile illetten mücerret olan kambiyo senedini bir sebebe bağladığı, senet miktarının bir kısmı yönünden doğrudan davacı ile aralarında bir ilişki bulunmadığını savunduğu, davacı borçlunun da davalı alacaklı ile hukuki ilişkisini kabul etmediği, böylece ispat yükünün davalı tarafa geçtiği, davalının iddialarını yazılı delil ile ispatlaması gerektiği, davalının cevap dilekçesi sunmadığı ve delil listesi bildirmediği, süresinde açıkça yemin deliline de dayanmadığı anlaşıldığından ispat yükünü üzerine alan davalının savunmasını ispat edememesi nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

6102 sayılı T.T.K.’nun 778. maddesi ile bonolarda da uygulanması gereken T.T.K.’nun 680. maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür. Bu tür bir bono düzenlenirken veya tamamen doldurulmamış bir bono tedavüle çıkarılırken anlaşmalara aykırı olarak doldurulduğu yazılı belge ile ispat olunmadığı sürece bono üzerinde yazılı olan rakam, yazı, tanzim ve vade tarihi gerçekliğini ve varlığını korur.

Somut olayda dava konusu bononun keşidecisi davacı, lehdarı ise davalı taraftır. Bu durumda senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunun ispatı davacı taraftadır. Hal böyle olunca ispatlanamayan davanın reddi gerekirken, ispat külfetinin tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.