YARGITAY 12.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 19.12.2018 Esas: 2018/12178 Karar: 2018/13847

Senetteki Düzeltmelerin Düzenleyen Tarafından İmza veya Paraf Edilmesi – Düzeltmenin Yok Hükmünde Sayılması

Özet:

HMK’nun 207. maddesi hükmü gereğince, senetteki düzeltmelerin düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmesi gereklidir. Yani, senette mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki kazıntı veya silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise inkâr halinde yok hükmündedir. Bu sebeple senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanması gerekir. Düzeltmenin onaylı olmaması veya imzanın düzenleyene ait olmadığının anlaşılması halinde, düzeltme yok hükmünde olacağından, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılır. 6102 Sayılı TTK’nun 776/f maddesi uyarınca; bonolarda, düzenlenme tarihinin ve yerinin yazılması zorunludur. Yine aynı Kanun’un 778. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 703/c maddesi uyarınca; bononun vade tarihinin, düzenlenme gününden belirli bir süre sonraya ait bulunması gerekmektedir. 

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; senedin vade tarihindeki yıl hanesinde tahrifat yapıldığını, dolayısıyla senedin kambiyo vasfının bulunmadığını ileri sürerek takibin iptali isteminde bulunduğu, mahkemece istemin reddine karar verildiği, anılan kararın borçlu tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 26.04.2017 tarih ve 2016/14850 E.-2017/6607 K. sayılı ilamı ile; bononun vade tarihinde tahrifat yapılıp yapılmadığının tespitinin özel ve teknik bir bilgiyi gerektirmesi nedeniyle öncelikle bilirkişi incelemesi yaptırılması, tahrifat iddiasının sabit olması halinde ise bononun tahrifat öncesi durumuna göre kambiyo vasfında olup olmadığı değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulduğu, mahkemece, mükerrer yazımın, senedin tanzimi esnasında yapılan bir yazım yanlışının düzeltilmesi amacıyla yapıldığı gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

HMK’nun 207. maddesi hükmü gereğince, senetteki düzeltmelerin düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmesi gereklidir. Yani, senette mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki kazıntı veya silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise inkâr halinde yok hükmündedir. Bu sebeple senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanması gerekir. Düzeltmenin onaylı olmaması veya imzanın düzenleyene ait olmadığının anlaşılması halinde, düzeltme yok hükmünde olacağından, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılır.

6102 Sayılı TTK’nun 776/f maddesi uyarınca; bonolarda, düzenlenme tarihinin ve yerinin yazılması zorunludur. Yine aynı Kanun’un 778. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 703/c maddesi uyarınca; bononun vade tarihinin, düzenlenme gününden belirli bir süre sonraya ait bulunması gerekmektedir.

Somut olayda, 25.12.2017 tarihli bilirkişi raporuna göre; dayanak bononun 30/12/2011 olan vade tarihinin, yıl hanesinde yazılı en sondaki (1) rakamının değiştirilerek 30/12/2014 haline dönüştürüldüğü, yapılan değişikliğin yanında düzenleyenin imza veya parafının bulunmadığı, dolayısıyla bu durumda senedin vade tarihinde tahrifat yapıldığı anlaşılmaktadır.

Buna göre, bononun tahrifattan önceki 30/12/2011 şeklinde yazılan vade tarihinin, senedin düzenleme tarihi olan 20/03/2014 tarihinden önce olduğu anlaşıldığından ve dolayısıyla senedin kambiyo vasfı bulunmadığından mahkemece, İİK’nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.