YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ
Tarih: 28.11.2016 Esas: 2016/11013 Karar: 2016/11371
Site Yönetimine Karşı Veya Site Yönetimi Tarafından Açılacak Davalarda Görevli Mahkeme
Özet:
Taraflar arasında, yöneticilik hizmeti alım sözleşmesi bulunmakta olup ihtilaf bu sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Davacı, yukarıda yazılı tanımlara uygun olarak “Hizmet sağlayan” kişi; davalı ise hizmet satın alan ve hizmetten yararlanan kişi olması nedeniyle tüketicidir. Bu nedenle uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanunun 23/1. maddesi uyarınca tüketici mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir.
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada … 3. Asliye Ticaret, … 2. Sulh Hukuk, … 7. Tüketici ve … 8. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava tazminat istemine ilişkindir.
… 3. Asliye Ticaret Mahkemesi, uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen bir konudan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
… 2. Sulh Hukuk Mahkemesi, uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
… 7. Tüketici Mahkemesi, davacı apartman yönetiminin tüketici sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
… 8. Asliye Hukuk Mahkemesince ise uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen bir konudan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun 2. maddesi uyarınca, bu Kanunun 1. maddesinde belirtilen amaçlarla “Mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemi” kanun kapsamındadır. Kanunun 23/1. maddesi uyarınca, bu kanun kapsamından doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.
4077 sayılı Kanunun 3. maddesinde tüketici, bir mal veya hizmeti, “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla” edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi; tüketici işlemi ise, “Mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukukî işlem” olarak tarif edilmiştir.
Bu nedenlerle, mal veya hizmet alımına dair bir ilişkinin Tüketici Kanunu kapsamında kabul edilebilmesi için, satıcı/sağlayıcı kişinin “Ticari veya mesleki amaçla hareket eden” bir kişi, mal veya hizmet alan kişinin ise ticari veya mesleki amaçla hareket “Etmeyen” bir kişi olması ve taraflar arasında sözleşme veya hukukî işlem bulunması gerekmektedir.
Somut olayda, davacı vekili, davacı … Apartman Yönetimi ile davalı arasında 05.03.2010 tarihli sözleşme gereğince, anlaşılan sınırlar içerisinde yöneticilik işini … Bina Yönetimi Tic.Ltd.Şti.ne verildiğini, yapılan iş karşılığı … Bina Yönetimi Tic.Ltd, Şti’ne aylık KDV dahil olmak üzere 400,00-TL anlaşıldığını, davacı apartman yönetiminin 23.11.2010 tarihli yapılan genel kurul toplantısında, … Bina Yönetimi Tic. Ltd.Şti.nin apartmana ait banka hesapları ile nakit ve senet ödemelerinde, apartman yönetimince seçilmiş denetçilerin onayı olmadan para çekmek ve benzeri işleri yapamayacağı kararının alındığını, buna karşılık davalının çalışmasını sürdürdüğünü, 2011 yılı Mart ayından itibaren usule aykırı şekilde … Apartman Yönetimi adına banka hesaplarından yaptığı iş karşılığı KDV dahil 400,00-TL anlaşılmasına rağmen 400,00-TL ilave olarak KDV bedeli kullandığını, yetkilendirme koşullarına aykırı olarak apartman yönetimince seçilen denetçi onayı olmadan para transferi gerçekleştirdiğini, davalının suç oluşturan eylemi ile iktisap ettiği para miktarının 792,00-TL olarak belirlendiğini, davalı şirket ile davacı şirketin balkon demirlerinin imalatı ve montaj işinin yapımına karar verildiğini, bu işin davacı apartman yönetiminin aldığı karar ve isteği dışında yapıldığını, yapılan uyarılara karşılık davalı şirketin davacı apartman yönetiminin usulüne uygun karar defterine işlenen kararlarını uygulamadığını, kat maliklerini zor durumda bıraktığını, büyük ölçüde zarara uğramalarına neden olduğunu, davalının şimdilik belirlenen 8.500,00-TL zararının davalı şirketin görevinin sona erdiği 12.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduatı faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında, yöneticilik hizmeti alım sözleşmesi bulunmakta olup ihtilaf bu sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Davacı, yukarıda yazılı tanımlara uygun olarak “Hizmet sağlayan” kişi; davalı ise hizmet satın alan ve hizmetten yararlanan kişi olması nedeniyle tüketicidir. Bu nedenle uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanunun 23/1. maddesi uyarınca tüketici mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince … 7. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 28/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.