YARGITAY 11.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 13.12.2018 Esas: 2017/442 Karar: 2018/7926

Sorumluluk Sigortası – Rizikonun Gerçekleşme Anı – İhbar Yükümlülüğü – Ödemenin Kapsamı

Özet:

Sorumluluk sigortasında rizikonun gerçekleşme anı 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda ayrı bir hükümle düzenlenmemişse de, rizikonun ihbar yükümlülüğü ile ilgili 1292. maddesinden yararlanılarak rizikonun gerçekleşme anını tespit etmek mümkündür. Anılan maddeye göre “Sigorta ettiren kimse sigortanın taallûk ettiği rizikonun gerçekleştiğini haber aldığı tarihten itibaren beş gün içinde sigortacıya haber vermeye mecburdur. Bu müddet, üçüncü şahsın sigortalıya karşı dâva açması halinde sigortacıyı sigortalının müdafaasına yardım etmeye mecbur tutan mesuliyet sigortalarında sigortalının tebligat üzerine dâvayı öğrendiği, sigortalının üçüncü kişiye vereceği tazminatın sigortacı tarafından ödenmesine ait mesuliyet sigortalarında ise hakkındaki mahkeme kararının kesinleştiğini sigortalının öğrendiği veya dâva olmaksızın yahut dâva neticesi beklenmeksizin üçüncü şahsa sigortalının para ödemiş olması halinde parayı ödemiş olduğu tarihten başlar.” Böylece, üçüncü şahısların sigortalıya karşı dava açması halinde sigortacıyı sigortalısının savunmasına yardıma zorunlu tutan sorumluluk sigortalarında, sigortalının tebligat üzerine davayı öğrendiği tarihin, riziko tarihi olarak kabulü gerekir. Sigorta ettirenin üçüncü kişiye vereceği tazminatın sigortacı tarafından ödenmesini öngören sorumluluk sigortalarında ise, hakkındaki mahkeme kararının kesinleştiğini öğrendiği veya dava olmaksızın veya davanın sonucu beklenilmeden zarar gören üçüncü kişiye sigortalı tarafından ödeme yapılmış olması halinde bu ödeme tarihinin riziko tarihi olarak kabulü gerekir. Sorumluluk sigortasındaki zarar gideriminde sigortacı sadece üçüncü kişinin uğradığı doğrudan ve dolaylı oluşan gerçek zararı gidermekle kalmayıp üçüncü kişinin açtığı dava ve yaptığı icra takibi masraflarını da karşılamakla yükümlüdür. Ayrıca 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1292. maddesinde yer alan süresinde ihbar yükümlüğünün yerine getirilmiş olması kaydıyla sigortalının üçüncü şahsa ödediği tazminatın temerrüt faizinin tamamının da sigortacı tarafından karşılanması gerekmektedir. 

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 26/05/2015 gün ve 2014/1078 – 2015/502 sayılı kararı bozan Daire’nin 20/09/2016 gün ve 2015/15671 – 2016/7383 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı… İnşaat A.Ş. işçilerini dövize endeksli işveren mali mesuliyet poliçesi ve ferdi kaza poliçesi ile sigortalattığını,… İnşaat A.Ş. işçisi …’nın iş kazası neticesinde yaralandığını, bunun üzerine müvekkili aleyhine açılan maddi manevi tazminat davasının takibe konması neticesinde dosya kapak hesabının 99.808,89 TL olarak hesaplanmasına rağmen davalı … şirketinin 76.426,00 TL ödeme yaptığını, kalan 23.384,00 TL’nin müvekkili tarafından ödendiğini, aynı iş kazası ile ilgili olarak … tarafından açılan rücu davasında 88.300,00 TL borç bedelinin davalı tarafından 80.616,00 TL’lik kısmı ödendiğinden geriye kalan 7.684,00 TL’nin müvekkili tarafından ödendiğini, davalının poliçe kapsamında icra vekalet ücreti ve fer’ilerinden de sorumlu olduğunu ileri sürerek, şimdilik 5.000,00 TL tazminatın ödeme gününden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 11.11.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile; tazminat talebini 29.943,73 TL’ye çıkarmıştır.

Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davanın kabulüne, 22.259,73 TL ve 7.684,00 TL olmak üzere toplam 29.943,73 TL’nin 27/12/2013 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.

Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

Dava, işveren mali mesuliyet sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkin olup davacı vekili, dava dışı yaralanan işçi tarafından davacı aleyhine açılan tazminat davasının takibe konması neticesinde davalı … şirketinin icra dosyasına 76.426,00 TL ödeme yaptığını, kalan 23.384,00 TL’nin davacı tarafından ödendiğini, aynı iş kazası ile ilgili olarak … tarafından açılan rücu davasında davalı tarafından 80.616,00 TL ödendiğini, geriye kalan 7.684,00 TL’yi davacının ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, 29.943,73 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Sorumluluk sigortasında rizikonun gerçekleşme anı 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda ayrı bir hükümle düzenlenmemişse de, rizikonun ihbar yükümlülüğü ile ilgili 1292. maddesinden yararlanılarak rizikonun gerçekleşme anını tespit etmek mümkündür. (Ulaş, Işıl, Uygulamalı Sigorta Hukuku, s.718) Anılan maddeye göre “Sigorta ettiren kimse sigortanın taallûk ettiği rizikonun gerçekleştiğini haber aldığı tarihten itibaren beş gün içinde sigortacıya haber vermeye mecburdur. Bu müddet, üçüncü şahsın sigortalıya karşı dâva açması halinde sigortacıyı sigortalının müdafaasına yardım etmeye mecbur tutan mesuliyet sigortalarında sigortalının tebligat üzerine dâvayı öğrendiği, sigortalının üçüncü kişiye vereceği tazminatın sigortacı tarafından ödenmesine ait mesuliyet sigortalarında ise hakkındaki mahkeme kararının kesinleştiğini sigortalının öğrendiği veya dâva olmaksızın yahut dâva neticesi beklenmeksizin üçüncü şahsa sigortalının para ödemiş olması halinde parayı ödemiş olduğu tarihten başlar.” Böylece, üçüncü şahısların sigortalıya karşı dava açması halinde sigortacıyı sigortalısının savunmasına yardıma zorunlu tutan sorumluluk sigortalarında, sigortalının tebligat üzerine davayı öğrendiği tarihin, riziko tarihi olarak kabulü gerekir. Sigorta ettirenin üçüncü kişiye vereceği tazminatın sigortacı tarafından ödenmesini öngören sorumluluk sigortalarında ise, hakkındaki mahkeme kararının kesinleştiğini öğrendiği veya dava olmaksızın veya davanın sonucu beklenilmeden zarar gören üçüncü kişiye sigortalı tarafından ödeme yapılmış olması halinde bu ödeme tarihinin riziko tarihi olarak kabulü gerekir. (Ulaş, Işıl, Uygulamalı Sigorta Hukuku, s.718)

Sorumluluk sigortasındaki zarar gideriminde sigortacı sadece üçüncü kişinin uğradığı doğrudan ve dolaylı oluşan gerçek zararı gidermekle kalmayıp üçüncü kişinin açtığı dava ve yaptığı icra takibi masraflarını da karşılamakla yükümlüdür. Ayrıca 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1292. maddesinde yer alan süresinde ihbar yükümlüğünün yerine getirilmiş olması kaydıyla sigortalının üçüncü şahsa ödediği tazminatın temerrüt faizinin tamamının da sigortacı tarafından karşılanması gerekmektedir.

6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1292. maddesinin 1. fıkrasının ikinci cümlesinde mesuliyet sigortalarının diğer şekillerine göre beş günlük sürenin başlangıç zamanı hükme bağlanmış bulunmaktadır. (Doğanay, İsmail, Türk Ticaret Kanunu Şerhi, 3. Cilt, s.3338) İşte somut olayda davacı tarafça sigortacı nezdindeki hasar dosyaları ve iş mahkemesi dosyaları getirtilerek incelenmek suretiyle sigorta şirketine ihbar tarihinin buna göre belirlenmesi, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1292. maddesi hükmü değerlendirilerek davacının ödemek zorunda kaldığı faizin tamamından davalının sorumlu olup olmadığının tespiti gerekirken bu yönde bir inceleme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu suretle, mahkeme ilamının belirtilen sebeplerle bozulması gerekirken, yazılı gerekçeyle bozulması nedeniyle davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 20/09/2016 gün ve 2015/15671 Esas 2016/7383 Karar sayılı ilamının 2. bendinin kaldırılarak kararın bu değişik gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 20/09/2016 gün ve 2015/15671 Esas 2016/7383 Karar sayılı ilamının 2. bendinin kaldırılarak kararın bu değişik gerekçe ile BOZULMASINA, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, 13/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.