YARGITAY 10.HUKUK DAİRESİ

Tarih: 26.03.2018 Esas: 2018/1590 Karar: 2018/2576

Sosyal Güvenlik Kurumu Prim ve Diğer Alacakları On Yıllık Zamanaşımına Tabidir.

Özet:

Dava, sosyal güvenlik destek primi borcunun tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir. 5510 Sayılı Kanunun 93. maddesinde, Sosyal Güvenlik Kurumu prim ve diğer alacaklarının on yıllık zamanaşımına tabi olacağı belirtilmektedir. Davacının vergi kayıtları celp edilerek kendi nam ve hesabına çalışmasının bulunduğu dönemler tereddüde yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, zamanaşımı sürelerinin dolup dolmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.

Dava, sosyal güvenlik destekleme primi borcu nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.

Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

YARGITAY KARARI

1-) 2926 Sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığı alan davacının, 01.10.1999-26.01.2011 tarihleri arasında vergi mükellefiyeti nedeniyle 1479 Sayılı Kanunun 24’üncü maddesi kapsamında kendi nam ve hesabına bağımsız çalışması olduğundan bahisle sosyal güvenlik destek primi yükümlüsü kabul edilerek tahakkuk ettirilen primlerin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebiyle açılan davada mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Davanın yasal dayanağını 5510 Sayılı Kanunun Geçici 14’üncü maddesi uyarınca uygulama alanı bulan mülga 1479 Sayılı Kanunun Ek 20’nci maddesi oluşturmaktadır. Anılan maddede, bu kanuna göre yaşlılık aylığı bağlananlardan, 24’üncü maddenin (I) numaralı bendinde belirtilen çalışmalarına devam edenlerin veya daha sonra çalışmaya başlayanların, sosyal yardım zammı dahil tahakkuk eden aylıklarından, aylığın bağlandığı veya tekrar çalışmaya başlanıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren, çalışmalarının sona erdiği ay dahil % 10 oranında sosyal güvenlik destek primi kesileceği ve yine bu kanuna göre yaşlılık aylığı bağlananlardan, ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefiyeti devam edenlerden, sosyal yardım zammı dahil tahakkuk eden aylıklarından, aylığın bağlandığı veya tekrar çalışmaya başladığı tarihi takip eden aybaşından itibaren, çalışmalarının sona erdiği ay dahil % 10 oranında sosyal güvenlik destek primi kesileceği açıklanmıştır.

Anılan kanunun 70. maddesinde de bu kanuna dayanılarak kurumca açılacak tazminat ve rücu davalarının on yıllık, prim alacakları davalarının beş yıllık zamanaşımına tâbi olacağı belirtilmiştir.

01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 Sayılı Kanunun 93/2. maddesinde ise, kurumun prim ve diğer alacakları ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak on yıllık zamanaşımına tâbi olacağı, kurumun prim ve diğer alacakları; mahkeme kararı sonucunda doğmuş ise mahkeme kararının kesinleşme tarihinden, kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden doğmuş ise rapor tarihinden, kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden doğmuş ise bu soruşturma, denetim ve inceleme sonuçlarının kuruma intikal ettiği tarihten veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden doğmuş ise bilgi ve belgenin kuruma intikal ettiği tarihten itibaren, zamanaşımının on yıl olarak uygulanacağı hususu düzenlenmiştir.

Bu bağlamda, mahkemece davacının vergi kayıtları celp edilerek 1479 Sayılı Kanunun 24. maddesinin (I) numaralı bendinde belirtilen kapsamda davacının kendi nam ve hesabına çalışmasının bulunduğu dönemler tereddüde yer vermeyecek şekilde belirlenerek, 1479 Sayılı Kanunun 70. maddesi ile 01.10.2008 sonrasına ilişkin borç dönemine ilişkin olarak zamanaşımı sürelerini düzenleyen 5510 Sayılı Kanunun 93/2 hükümleri uyarınca varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

Dosya kapsamında, davacının aylıklarından kesintiler yapıldığı anlaşılmakla; söz konusu kesintilerin dava konusu sosyal güvenlik destekleme primlerinin tahsiline ilişkin olup olmadığı davacı kurumdan sorularak, dava konusu ile ilgisi olması halinde yapılan kesinti miktarının davacının sorumlu olduğu meblağın belirlenmesinde göz önünde bulundurulması ile varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 26.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.