YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ

Tarih: 06.12.2016 Esas: 2015 / 15171 Karar: 2016 / 9358

Sözleşme Olmasa Bile Ticari İşlerde Temerrüt Faizi İstenebilir – Ticari Temerrüt Faiz Oranı Merkez Bankasının Kısa Vadeli Avans İşlemlerinde Uyguladığı Faiz Oranıdır.

Özet:

Dava, banka hesabındaki paranın tahsili istemine ilişkindir. 3095 SK’nun 2. maddesinde, arada sözleşme olmasa bile, ticari işlerde temerrüt faizinin,  kısa vadeli krediler için öngörülen reeskont faiz oranı olduğu belirtilmiş iken,  4489 SK ile yapılan değişiklik ile, 01.01.2000 tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanacak temerrüt faiz oranının Merkez Bankası’nın kısa vadeli avans işlemlerine uyguladığı faiz oranı olarak değiştirilmiştir. Açıklanan nedenlerle, 01.01.2000 tarihine kadar olan davacı alacağına reeskont oranında temerrüt faizi, bu tarihten sonra da avans işlemlerine uygulanan faiz oranında temerrüt faizine hükmedilmelidir. 

Taraflar arasında görülen davada … 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13/10/2015 tarih ve 2014/654-2015/698 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili ile fer’i müdahiller … ve … vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 06/12/2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. …, davalı…Bank A.Ş. vekili Av. … ve … vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi… tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkiline alacağı temlik eden …… Yapıcı tarafından … tarafından el konulmadan önce … A.Ş’nin Merkez Şubesi’ne 11/11/1999 tarihinde 350.000,00 TL yatırıldığını, banka yönetimine el konulmasından sonra paranın …… Ltd. adlı paravan banka hesabına aktarılmış olduğu ve …mevduatlarının sigorta güvencesinde olmadığı gerekçesi ile ödenmediğini, mevduat sahibine banka yetkilileri tarafından bankalara olan güven kötüye kullanılarak ve iradesi sakatlanmak suretiyle kandırılarak havale talimatlarının imzalanmasının sağlandığını ileri sürerek, 350.000,00 TL mevduat alacağının 11/11/1999 tarihinden itibren 3095 Sayılı Yasa’nın 1. ve 2. maddesi gereğince fiili ödeme tarihine kadar avans temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davanın husumet, hak düşürücü süre ve zamanaşımı nedeniyle reddini, aksi halde ise esas yönünden davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, açılan hesapların … A.Ş’de açılan hesaplarla aynı güvenilirliğe sahip olduğu ve açılan hesapların davalı bankanın garantisinde olduğuna ilişkin telkinlerde bulunduğu, davalı bankanın yarattığı hukuki görünüşün sonuçlarına katlanarak mevduatı iade etmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, 350.000,00 TL’nin 11/11/1999 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasa 2. maddesi gereğince işletilecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili ile fer’i müdahiller … ve … vekilleri temyiz etmiştir.

1- Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararı temyiz eden fer’i müdahil …’ın dilekçesi süresinde sunulmuş olmakla birlikte, temyiz defterine kaydedilmediği ve temyiz harcının yatırıldığına dair makbuzun da dosya kapsamında bulunmadığı tespit edilmiştir. Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK’nun 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, yasal süre içerisinde temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Bu itibarla, fer’i müdahil … vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, fer’i müdahil … vekili ile davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2- Dava, banka hesabındaki paranın tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde, 350.000,00 TL’nin 11/11/1999 tarihinden itibaren avans faiziyle tahsilini istemiş olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

04.12.1984 tarih ve 3095 Sayılı Yasa’nın 2/3. maddesinde, arada sözleşme olmasa bile, ticari işlerde temerrüt faizinin, …’nin kısa vadeli krediler için öngördüğü reeskont faiz oranı olduğu belirtilmiş iken, 15.12.1999 tarih ve 4489 Sayılı Yasa ile 3095 Sayılı Yasa’da yapılan değişiklik ile, 01.01.2000 tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanacak temerrüt faiz oranı,..’nın kısa vadeli avans işlemlerine uyguladığı faiz oranı olarak değiştirilmiştir.

Bu yasal düzenlemeler karşısında, 01.01.2000 tarihine kadar olan davacı alacağına reeskont oranında temerrüt faizi, bu tarihten sonra da avans işlemlerine uygulanan faiz oranında temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK 438/7. madde hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, fer’i müdahil … vekilinin temyiz isteminin reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekili ve fer’i müdahil … vekilinin sair temyiz istemlerinin reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin ve fer’i müdahil … vekilinin temyiz isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının hüküm bölümünün 1. bendinde yer alan “ …11/11/1999 tarihinden itibaren…” ibaresinin hükümden çıkarılarak, yerine “… 11/11/1999 tarihinden 01.01.2000 tarihine kadar reeskont faiz oranı, 01.01.2000 tarihinden itibaren …” ibaresinin eklenmek suretiyle hükmün davalı ve feri müdahil … yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 06.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.